hesabın var mı? giriş yap

  • paleontolojist "darren naish" gerçek hayatta bu savaşı kimin kazanması gerektiğini (filmden bağımsız olarak) gerçek dünyadaki primat ve sürüngenler hakkında bildiklerimizi kullanarak ortaya koymuş onu paylaşmak istedim.

    öncelikle godzilla ve kong'un gerçek olamayacaklarını söyleyerek başlamak gerekir. benzerleri günümüzde olmadığı gibi geçmiş zamanlarda da yaşamış olmaları mümkün değildir.

    godzilla'nın “the godzilla vs. kong” versiyonu 177 metre uzunluğunda ve 90.000 tonun üzerindedir. kong ise 103 metre boyunda ve 50.000 tonun üzerinde ağırlığa sahiptir. karada yaşayan hayvanların bu büyüklüğe ulaşması imkansızdır. kilolarını desteklemeleri, vücutlarına yeterli miktar kan pompalamaları, sinirleri boyunca etkili hızda sinyal göndermeleri ve ölümcül seviyeye ulaşacak vücut sıcaklığını önlemeleri mümkün değildir.

    bu gibi nedenlerden dolayı dinozorların en büyük örneklerinin çıktığı sauropod dinozorları maksimum 100 ton ağırlığa ulaşabilmiştir. ek olarak bu devler vücutlarını desteklemek için dört ayağa sahiplerdir. iki ayaklı hayvanlar için boyut sınırı daha düşüktür. (muhtemelen 20 ton ya da daha az.)

    biyolojik gerçekliğin bu "önemsiz" detaylarını bir kenara bırakarak eğlenceli spekülasyonlara dalabilir ve godzilla ile kong savaşını kimin kazanacağını bilimi kullanarak öngörebiliriz.

    godzilla vs. kong - resmi fragman

    kırmızı köşe: godzilla

    zırhla kaplanmış dış yüzeyi komodo ejderi gibi kertenkeleleri ve ankylosaurus gibi dinozorları hatırlatır. her ikisinde de derisine gömülü kemikli plakalar vardır. ankylosaurus plakaları, dişlerin nüfuz etmesini önleyecek kevlar benzeri çapraz geçişli liflerden oluşan bir yapıya sahiptir.

    godzilla ayrıca, metali dilimlemeye yetecek kadar sert, sivri kenarlı sırt plakalarına sahiptir. yukarıdan gelecek saldırılar rakibinin paramparça olması ile sonuçlanır.

    godzilla’nın boyutu, konik dişleri ve kalın çenesi olağanüstü bir ısırma gücü anlamına gelir. t-rex için hesaplanan 57.000 newton'luk ısırma gücünden onlarca veya yüzlerce kat daha büyük ısırma kuvveti oluşturabilir. bu kuvvet vücut parçalarını ayırmak ve kemikleri kırmak için yeterli olan santimetre kare başına 900 kg'dan fazladır.

    godzilla'nın devasa, tırtıklı kuyruğu uzun menzilli bir silah görevi görmektedir. önceki savaşlardan godzilla'nın kuyruğunun kamçı gibi kullanılabileceğini biliyoruz. kuyruğunu bu şekilde kullanabilen dinozorlar hakkında yapılan çalışmaları ölçeklendirerek godzilla'nın kuyruğuyla 550 kiloton gibi astronomik bir kuvvetten daha fazla kuvvetle vurabileceğini tahmin edebiliriz. bu, büyük bir nükleer patlama ile ortaya çıkan enerjiye benzer bir kuvvettir. kuyruğunun 100 metreden uzun olması bu kuvvete maruz kalmadan ona yaklaşmayı oldukça zorlaştırmaktadır.

    godzilla’nın nihai silahı, ona büyük avantaj sağlamaktadır: radyoaktiftir ve düşmanlarını 500.000 °c'yi aşan bir atomik nefes ile patlatır. bu tür yetenekler gerçek dünyada mevcut değildir. doğadaki en yakın örneği bombardıman böceği (bombardier beetle)'dir. bu böcekler 100 °c bulan kimyasal bir sprey ile avlarına saldırır ve benzer boyutlardaki canlılar için ölümcüldür.

    mavi köşe: kong

    kong'un dev bir goril olması, yeteneklerinin gücü hakkında bazı tahminler yapmamızı sağlar. yine de bir uyarı, gerçek dünyadaki primatların gücüne dair güvenilir verilerin elde edilmesi oldukça zordur ve pek çok tanıdık ifade (örneğin: goriller insanlardan 10 kat daha güçlüdür.) dikkatli araştırma sonuçlardan ziyade tahminlere dayanır.

    bunu akılda tutarak yine de kong'un olağanüstü derecede güçlü olduğunu söyleyebiliriz. en az kendisi kadar ağır olan nesneleri kaldırabilmekte ve devasa yumruklar atabilmektedir. atacağı bir yumruk ya da tokat bile kiloton cinsinden ölçülebilir bir kuvvet oluşturabilir. kollarının her birinin 70 metreden uzun olması onu daha da tehlikeli kılar. aynı zamanda hızlı ve çeviktir. sıçrayabilir ve koşabilir.

    kong'un da güçlü bir ısırığı vardır. goriller, santimetre kare başına yaklaşık 91 kg ısırma kuvveti uygulayabilirler. kong’un devasa boyutu bu kuvvetten 100 kattan daha büyük bir ısırma kuvvetine sahip olduğu anlamına gelir.

    tüm bu kaba kuvvet ve güce karşın kong’un en büyük avantajı zekasıdır. bir primat ve özellikle büyük bir goril olarak plan yapabilir, davranışlarını değiştirebilir ve alışılmadık durumları hayvanlar için tipik olandan daha fazla anlayabilir. gerçek dünyadaki maymunlar gibi gelişmiş bir zihin teorisine (theory of mind) sahiptir.

    bu özelliği, godzilla'nın dövüş sırasındaki muhtemel hareketlerini tahmin etmede çok önemli olabilir ve hatta godzilla'ya karşı üstün gelmesini de sağlayabilir.

    kong’un zekası, alet kullanabilmesi ya da alet üretebilmesi ile de ortaya konmaktadır. kong skull island filminde ağaçlardan sopalar yapabildiğini, rakiplerini yenmek için zincir, pervane gibi insan yapımı nesneleri silah olarak kullanabildiğini biliyoruz.

    karar: godzilla kazanır!

    her ikisinin de önemli güçlere sahip olduğu açıktır ve bunlardan herhangi biri, bir kavga durumunda kazanan hamleyi yapmalarını sağlayabilir. kong'un şanslı bir yumruk atma olasılığını ya da godzilla'yı bir tür tuzağa düşürmek için zekasını kullanabileceğini, onu alt edecek bir silahı oldukça uzak bir mesafeden fırlatabileceğini göz ardı edemeyiz.

    ancak nükleer enerjiye sahip, süper ısıtılmış atomik nefesi ve 100 metreden uzun, oldukça kaslı ve tırtıklı kuyruğu olan zırhlı bir sürüngen neredeyse yenilemez bir rakiptir. aletleri kullanmakta ne kadar iyi olursanız olun, makul bir mesafede bile nefesi ile kızartılma veya kuyruğu ile vurulma tehlikesiyle karşı karşıya olursunuz.

    kazanan godzilla olmalı. üzgünüm kong...

    kaynak: bbc - science focus

    edit: izledim de geldim...

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    aklın yolu bir...

    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---

  • 50-60 kişilik bir grup beşiktaş taraftarı ramazan ayında otobüsle çaykur rizespor deplasmanına giderler. nasıl olsa tüm gün otobüste uyuyacaz, bari oruç tutalım şeklinde düşünüp oruç tutmaya karar verirler. lakin evdeki hesap çarşıya uymaz, yolda uyuyamayıp daha beter acıkırlar. rize'ye vardıklarında iş dayanılmaz bir hal alınca gördükleri bir caminin önünde toplanıp şu şekilde bağırırlar:

    (beste: bu gece barda)
    cami imamı, oku ezanı,
    yeter artık ananın amı..

  • uğur bey mikrofonu bırakmadığı için teknik olarak röportaja devam etmiş sayılıyor. işte gazetecilik.

  • "kuran okutmayın" şeklinde cevaplanabilir soru.

    edit: başlık neden başımda?

    yine edit: ateist olmaktan korunmuş bir arkadaşın mesajı

    abi hoşgörü dini ya, bayılıyorum.

    yıllar sonra bi edit daha: sevimli bir çaylak dostumuz köksal baba gibi dellenmiş. söz hakkı tanımadan da engellemiş. yani tıpkı gerçek hayatta yaptıkları gibi...

  • az önce robben'i arayıp, beyler finalde inter'e çakıyorsunuz gözünüzü seveyim demiş. moratti ve mourinho büyük panikte!!!

  • tarafları dinlemeye gerek yok arkadaş, neyini dinleyeceğim. birisi müşteri, diğeri hizmeti veren. müşterisinin kafasında sandalye kıran mekana gidilir mi? hesap 850 gelmiş, kişi başı normalmiş. peki bu içmedikleri şalgam suyunun parasını almayı haklı gösterir mi? hayır.

    55 yıllık aile işletmesiymiş, yok adını arkasındaki koy'dan almış. bunlardan kime ne, bize ne. hesapta olmayan bir şeyi, hesaba eklemiş bu mekan. sonra da, müşteri ne kadar bağırır çağırırsa (ki haklı), alttan almak yerine , sen de efelen, sonra kavga çıksın ve 7 kişinin üstüne (bayanlar da var sanırım), 20 kişi çullan.

    ayıp kardeşim ayıp. 55 yıllık aile işletmesinin düştüğü durum bu işte. bu işletmeyi savunan arkadaş da, biz seviyoruz gelseniz de gelmeseniz de demiş. bence merak etmeyin, sizde bu yaklaşım devam ettiği sürece zaten yavaş yavaş kimse gitmez o sizin adanıza. evet sizin adanız ya orası, memleketin bir adası değil, sizlerin adası. sonradan şöhreti bulmuş, ne oldum delisi restoranların milleti kazıkladığı sizin adanız, sizde kalsın.

    tanım ; adalıların çok sevdiği 55 yıllık aile işletmesi ama müşteri dövüyorlar.

  • nötronun tarafsız,ağırbaşlı,babavari tavrı;elektronun hiperaktifliği ve yaramazlığı gözönünde bulundurulduğunda elementer yapının annesi olduğu düşünülen parçacık.nasıl ki bir çocuk umarsızca top tepmek,sokaklarda sürtmek ister lakin annesi onu eve bağlar,evde dirlik ve düzeni sağlar,na işte bu proton parçacığı da elektronu belli bir yörüngede tutar ve atomu atom yapar.şüphesiz,her elektron enerji kazandıkça çekirdekten uzaklaşarak bir başka orbitalde yerini alacaktır,protonun gücü belli bir yere kadardır.enerji üstüne enerji kazanıp en son orbitalden de fırlayıp giden elektron bir başka atomun bir orbitaline yerleşerek kararlı hale gelir.işte bu ikinci atomun protonu da eştir,karıdır,zevcedir.kimi elektron kararlı bir şekilde o protona bağlı kalarak hayatına devam ederken kimisi de kovalent bag aracılığıyla bir başka atoma daha sarkıntılık edip ordaki protonun da gönlünü çalar,bu durumda bağ oluşturulan atomun protonu da metres olarak adlandırılabilir.atom dünyasında kimbilir ne entrikalar yaşanmaktadır.

  • şu an çalışmakta olduğum firmanın bekleme salonunda bir aday 1 saatten fazla süredir bekletiliyor.
    bu bekletmenin arka planı şu şekilde: görüşmeyi yapacak olan prenses tam 1 saattir kafeteryada. bekletilen kadını zaten işe almayacaklar, pozisyon doldu. bir diğer prenses sadece ilanı kapatmaya üşendiği için her gün en az 2 kişi aynı muameleyi görüyor. sonra bu iki prenses terasta birlikte çay sigara ve bomboş muhabbet.
    herkes işini insan gibi yapsa ihya olacağız bence, her zaman en kolayı sisteme sallamak.

  • kardeşimin bi arkadaşı annesine mesaj çekmeyi öğretir.
    anneden gelen ilk mesaj:
    - ekmek, ekmek, ekmek, ekmek. yazdığım ekmek sayısı kadar ekmek al, gel.