ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
life is drunk
-
okunan her entry, birer puzzle parçası aslında. parçalar birleştikçe, vakit geçtikçe söz konusu yazara dair bir profil beliriyor aklımızda. politik görüşünden tut da dinlediği müziğe kadar, aile mefhumuna ilişkin görüşlerinden tut da yaşamı nasıl özetlediğine değin birçok farklı bahiste neler düşündüğünü okuyor öğreniyoruz. fakat life is drunk heybesinde olanı anlatmak, kendisini yazmak yerine, düzmece hikayelerle şükela avına çıkıyor.
kendisinin ve yakın çevresinin, evvel entry'lerde anlatılanlardan çok çok uzaklaştığını, bambaşka kişilere evrildiğini görüyorsunuz mesela zamanla. yazılanların külliyen uydurma olduğunu anlamanız öyle çok bir vaktinizi de almıyor. okurun, şüpheci ve mantık arar olması, meselenin baştan aşağıya tiyatro olduğunu kavraması için yeterli.
life is drunk, sözlüğün şifresini çözmüş yemiş bitirmiş bir beşer. burada bir "hak teslimi" yapmamız da şart. hangi başlıkta, hangi yazının, hangi detaylarla yazıldığında debe'ye gireceğini çok çok iyi biliyor. gerçi bazen tek bir entry'de 25 olağanüstü gelişmeyi art arda dizerek mübalağa'nın dibine vursa da, yurdum insanı "eheheheheh çok güzel" deyip şükela'yı yapıştırıyor.
olaya müteallik karakterler yaratması, konuşturması, mizah katması ve tüm bunları bir çırpıda okutturan akıcılıkta yazması, yazabilmesi, onun becerisi hiç kuşkusuz... ama artık sıktı. vallahi de sıktı billahi de sıktı. badim değil ama neredeyse badim gibi. asıl can sıkıcı şey de bu işte. her sabah debe'de life is drunk'ın fantastik kurgularını okumak canımı sıkıyor. kurtulamıyorum düzmece metinlerinden... yaptığı girizgahtan anlıyorum o olduğunu; scroll'luyorum aşağıya bir bakıyorum ki o, basıyorum eksiyi...
24 temmuz 1683 the lg'nin türkler viyana'da haberi
-
osmanlı devleti için tarihin her döneminde "türkler-türk imparatorluğu" şeklinde bahsedildiğini bilmeyenleri şaşırtması normal olan haber. kürtçülerin ve ümmetçilerin zoruna gitse de durum budur;
alman'ların hazırladığı latince harita; turcici imperii
fransızca harita; l'empire des turcs
ingilizce harita; turkish empire
karizmatik cevaplar
ekmeleddin ihsanoğlu'na ekmek fiyatının sorulması
istanbul bb'nin veri kopyalamasının durdurulması
-
ne kadar hızlı karar alan yargımız varmış dedirten.
edit:imla
banyodan sonra anne babanın elini öpmek
-
çok eski bir gelenek değildir. şofben kazaları ile başlamışıtr. sağ gittim sağ döndüm kutlaması gibi bişidir.
tacizci adamın aile boyu tecavüze uğraması
-
gidersin, adamı bir temiz döversin sonra adli makamlara bildirirsin.
savunulacak hiçbir yönü olmayan bir bir olaydır. gerçekleştirenler ağır ruh hastasıdır.
bin odalı başbakanlık binası
-
yaptırana nasip olmaması için dua edilen bina.
adblock'un reklamcılara 21.8milyar $ kaybettirmesi
-
en başından beri hayvan gibi değil insan gibi reklam verilseydi oluşmayacak olan durumdu.
dan piraro'dan erdil yaşaroğlu'na telif suçlaması
-
üst edit: erdil yaşaroğlu dan piraro'dan gizlice özür dilemiş ve dava açmaması için uzun bir mesaj döşemiş. yani yaptığı hırsızlığı kabul etmiş.
https://www.bizarro.com/…2/7/repairing-what-you-sow
amerikali karikaturist piraro'dan dun yedigin hurmalar tarzi bomba gibi suclamadir. erdil yasaroglu sadece ulusal degil uluslararasi ortamda da rezil olmustur.
https://twitter.com/…rro/status/1357038100048920577
emekli, ogretmen, ogrenci demeden blogunda, forumunda, slaydinda begendigi karikaturu paylasti diye kurdugu sebekeyle magdur edip telif adı altında on binlerce lira almaya calisan erdil yasaroglu'nun takkesi dustu. kendisi bizzat yuzlerce karikaturistin karikaturunu kendi sitesi komizakaze.net'te izinsiz yayinlamis. hatta kendi kafasina gore tercume edip imzasina bile yer vermemis.
(bkz: #118783332)
(bkz: #118787850)
https://en.wikipedia.org/wiki/dan_piraro
eczaneden viagra almanın yolları
-
arkadaşıma alıyorum demeyın de napıyorsanız yapın, sonra çok gülüyoz yemın olsun. hıçkımse kendıne almıyor bu meretı herkes bırbırıne alıyor :) bıze ne oğlum kıme aldığınızdan parasını ver yeter :)
eylem tok
-
vize istemeyen ve en erken kalkan uçak mısır uçağı olduğu için apar topar mısır uçağına binip ülkeden kaçmışlar ve mısır'dan da 3. bir ülkeye geçmişler. kendisinin vizesi var ama oğlunun yokmuş iddialara göre. yani gideceği ülkeler sınırlı.
kırmızı bülteni yiyince göreceğiz bakalım ne bok yiyeceksiniz. telefonları ben almadım da diyemez çünkü hts kayıtları var. belki telefonları almasa, yaralılar telefon açacaktı ve erken müdahale ile o adam kurtulacaktı. bu nasıl bir vicdansızlıktır.
en büyük acıları, üzüntüleri, hastalıkları, utançları yaşamadan ölmezsiniz inşallah ailecek.
zorunlu edit : avukat ordusuyla, sosyal medyada haklarında yazılan olumsuz yazıların kaldırılması için 4 koldan ellerinden geleni yapıyorlar. ekşi sözlük yönetimi ile de iletişime geçtikleri, haklarındaki olumsuz yazılarını kaldırılmasını talep ettikleri iddiası var. yakında bu başlıktaki entryler silinmeye başlanmaz umarım.