hesabın var mı? giriş yap

  • 4 yıl geçti. hala bir yönetici çıkıp da “aga biz nasıl bir bok yedik yav şu işi düzeltelim” demiyor. demeyecek.

    şu kararı alanın da, sürdürenin de gelmişini geçmişini sileyim. kardeşim siz özellikle mi gerizekalısınız? bir bok yediniz, bari düzeltin anasını satayım.

    şu ortamda paypal açık olsun, ülkedeki on binlerce insan yurt dışına çok rahat iş yapar.

    bir örnek olarak web developerlar. avrupalıya, avrupa fiyatının 5 kat ucuzuna, daha kaliteli iş yapma imkanı var. ama avrupalı adam ödemeyi paypal ile yaparım diyor. mecburen iş yatıyor. bunun gibi 10 binlerce insan var. iş kolu var. belki de milyarlarca dolar ülkeye zararı oldu şu aptal inadın.

    ne diyeyim. emeği geçen herkesin sülalesini sileyim, süpüreyim.

  • eski çalıştığım işyerinde bir arkadaşımız vardı. boylu, poslu, yakışıklı manken gibi bir çocuktu. evli biriydi. boğaz köprüsü geçit girişlerinde, arabasından indiği esnada arkadan hızla gelen arabanın çarpması sonucu büyük bir kaza geçirmişti. kırılmadık kemiği, beyin travması, sol kısımda kısmi felç gelmişti çocuğa. tv'de haberlere de çıkmıştı. bu arkadaşın karısı, hastanede bilinci yerindeyken “bundan artık bir şey olmaz” deyip çekip gitmiş hastaneden. arkadaşın o an bilinci yerindeymiş, duymuş bunları. hızlıca boşandılar. sonrasında çocuk aylarca sürecek tedaviler gördü. parası yetmedi, babaları yazlık vs ne varsa sattı. şimdi başka birisiyle evli. çocukları oldu; uluslararası bir firmada üst düzey yöneticilik yapıyor şu an. böyle bir anekdot içindeki kişidir.

    *edit: debe'ye girmiş entry, öncelikle adettendir; kimsesiz çocuklarımıza bağış yapmaya davet ediyorum. bakanlığın ilgili linki: çocuk esirgeme kurumu hakkında

    *edit 2: terk eden kişinin ne yaptığı soruluyor sıklıkla; kadını sormadım. sildi gitti hayatından. biz de acı anısı tazelenmesin diye sormadık..

  • final kağıdına yazdığım cümle. 18 aldım, 3 gundur evden cikamiyorum. buradan profesöre sesleniyorum su egolari bi kenara birakalim. bütünlemede diyelim 40 olmadı 35 oldu o da olumlu. ılk vizede aldığım 39'u yedirtmem ben kimseye. pazartesi görüşecegiz.

  • 1. yavru ahtapot olmak çok zor
    yavru ahtapot nino, ahtapot olmaktan hiç memnun değil.
    her sabah sekiz kollu kazağını giymek, sekiz eldiven takmak ve sekiz kolunun sebep olduğu karmaşayla uğraşmak onun canını çok sıkıyor.
    annesi, bu durumun geçici olduğunu, büyüdükçe ahtapot olmayı çok seveceğini söylüyor ama söyledikleri nino'yu rahatlatmaya yetmiyor.

    bakalım bir sabah okul yolunda yaşadıkları nino'nun ahtapot olmayı sevmesini sağlayabilecek mi?

    2. zogi
    minik ejder zogi okulun en zeki öğrencisiydi. prenses inci'yle tanıştı, hayatı değişti...

    3. değnek adam
    değnek adam ailesiyle birlikte ormanda mutlu bir yaşam sürüyordu.
    bir sabah dışarı çıktı ve başına gelmeyen kalmadı.

    değnek adam çocukların doğa ve aile sevgisiyle ilgili düşüncelerini geliştirmek için yazılmış eğlenceli ve eğitici bir hikâye.

    4. bekçi amos'un hastalandığı gün
    hikayesi kadar resimleri ile de insanın içini ısıtan bir kitap.
    arkadaşlık ve fedakarlık üzerine yazılmış bu hikayede hayvanat bahçesi'nde çalışan amos, dostları fil, kaplumbağa, penguen, gergedan ve baykuşa daima zaman ayırıyor.
    bir gün hastalanınca işe gidemiyor ve evde perişan halde yatarken beklenmedik misafirleri kapısını çalıyor. her daim vakit ayırdığı dostları bu sefer onun için ellerinden geleni yapıyorlar.

    5. iyi yürekli dev memo
    memo hep “keşke kentin en pasaklı devi olmasaydım” derdi. sonra bir gün devler için giysi satan yeni bir dükkân gördü ve artık iyi giyinmenin zamanı geldi diye düşündü.
    güzel pantolonu, güzel gömleği, şeritli kravatı ve gıcır gıcır ayakkabılarıyla memo tepeden tırnağa değişti.
    ?ama evine dönerken kendisinden yardım bekleyen çeşit çeşit hayvan çıktı yoluna.
    memo onlara yardım edeyim derken yeni giysilerinden oldu.

    6. mutlu suaygırı
    bir zamanlar, suaygırı olduğu için hiç mutlu olmayan küçük bir suaygırı varmış.
    suaygırı olmak istemiyorum. yo! yo! yo!
    zebra ya da bufalo lo lo lo,
    ağaçta şarkı söyleyen maymuuun,
    suaygırı yerine maymuuun olsaaam,
    küçük suaygırıyla birlikte şarkı söyleyip,
    tropik ormanlardaki macerasına katılmaya ne dersin?

    7. kütüphanedeki aslan
    günlerden bir gün kütüphaneye bir aslan gelir. koca cüssesiyle etrafta salınıp, kitap koridorları arasında kaybolduktan sonra okuma köşesindeki minderlerin üzerinde uyuyakalır.
    başta görevliler olmak üzere herkes biraz şaşırsa da kimse ne yapması gerektiğini bilemez.
    çünkü kütüphane kuralları arasında aslanlarla ilgili hiçbir madde yoktur. kısa sürede kütüphaneyi benimseyen ve ortama ayak uyduran aslan, çalışanların işlerini kolaylaştırmakla kalmayıp kütüphaneyi ziyaret eden çocukların da sevgisini kazanır.
    günler geçtikçe kütüphanenin maskotuna dönüşen sevimli aslan hiç usanmadan kütüphaneye gelmeye devam eder.
    taa ki, karşılaştığı kötü bir olay nedeniyle kütüphane kurallarını ihlal etmek zorunda kalana kadar.??amerikalı yazar michelle knudsen, kütüphaneye bir aslan sokarak küçük okurları kütüphaneyle, oradaki kitaplarla ve kütüphanede bulunmanın gerektirdiği kurallarla eğlenceli bir şekilde tanıştırırken, kevin hawkes ise göz alıcı resimleriyle bu büyüleyici ortamı çocukların hayallerinde daha iyi resmetmelerini sağlıyor.??yaşı kaç olursa olsun, herkesin yüzünde sıcacık bir gülümseme bırakan kütüphanedeki aslan, insana okuma sevgisi aşılayan mucizevi kitaplardan…

    8. üç kedi, bir dilek.
    beyoğlu macerası - bilgi avcıları gizli görevde kitabıyla çocukların sevgilisi olan sara şahinkanat ve ayşe inan alican'dan çok güzel bir kitap daha: üç kedi, bir dilek.
    ?damda üç kedi: piti, pati ve pus, sırtüstü uzanmış gökyüzünü seyrediyorlar.
    peki ne bekliyorlar? belki de bir dilekleri var yıldızlardan.
    ?sara şahinkanat'ın yazdığı üç kedi bir dilek'e hayranlık uyandıran resimleriyle varlık kazandıran ayşe inan alican eşlik ediyor. bu kitabı okuduktan sonra bir kediniz olsun isteyeceksiniz…

    9. iyi geceler farecikler
    bu farecikler yaramaz mı yaramaz!
    iyi geceler, farecikler aile sıcaklığı ve sevgiyle dolu bir kitap. akıllıca düşünülmüş bir ritimle çocukları o tatlı uykuya hazırlıyor. çizer judy watson'un detaylı çizimleriyle, bu minik fare ailesi âdeta can buluyor. öp babayı bir kere.
    sarıl anneye iki kere,
    iyi geceler,
    anne ve baba iyi geceler, farecikler iyi geceler deme vakti çoktan geldi ama hoplaya zıplaya, etrafta koşturarak yatağa giden bu dört arsız farenin hiç uykusu yok gibi. bu sıcak, sevgi dolu hikâye, tüm ailenin birlikte keyif alabileceği, mükemmel bir uyku vakti kitabı.

    10. en güzeli benim evim
    en güzeli benim evim – ışıl ışıl bir uyku masalı
    çocuklar doğayı, mevsimleri ve yuva kavramını öğreniyor.

    ilkbahar geldi ve minik tilki ormandaki arkadaşlarını ziyaret ediyor. herkes bahar temizliği telaşında. kimileri yeni yuva yapıyor, kimileri ise eski yuvalarını temizleyip yeniliyor. acaba minik tilki ile babası yeni yuvalarını nereye yapacaklar?

  • comotellamas; cinsiyet: kadın; yaş: 22; il: ankara
    takım tutmayan erkekleri sıkıcı, milli takımı tutanları cesaretsiz, beşiktaşlılar'ı eğlenceli ama biraz gıcık, galatasaraylılar'ı centilmen ama kibirli, fenerbahçeliler'i dikkat çekici ama kompleksli, anadolu takımlarını tutanları ise değerlerine bağlı ama kendine güvensiz buluyorum.

    meali: öyle takımlar tuttum ki bu işin uzmanı oldum.