hesabın var mı? giriş yap

  • özellikle şu kısmının altını çizmek isterim:

    "montrö, karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir. montrö, türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir."

    akp bir şekilde bu sözleşmeyi iptal edecek veya baypas edecek bir adım atarsa suriye'de amerikayla bir olup güney sınırımızı yol geçen hanına çevirmesine benzer ama 100 katı daha vahim sonuçları olacak olaylara zemin hazırlamış olur.

  • başörtüsü nasıl serbest oldu ise sakalın da kesinlikle serbest bırakılması gerekmektedir , koskoca enerji bakanı hacı sakalı bırakınca bişi yok gariban memur ,bankacı sakal bırakınca oouuvv!!!

  • "yaptığı kazayı, alkol ya da uyuşturucu etkisi altında olduğu için ilk anda üstlenmeyip sonradan çakallık yapmıyorsa ahlaki olarak erdemli bir davranışa imza atmış yazar."

    hangi ahlak?
    hangi erdem?

    arkadaş iyi misiniz? tamam adamı seviyorsunuz filan anladık onu ama 2 insanın ölümüne sebep olmuş ve olay yerinden kaçmış. nasıl erdemden, nasıl ahlaktan bahsedersiniz.

    ayrıca itirafının neresi takdirlik?

    lan adam teslim olmasını bile sosyal medyadan şov haline getirerek yapıyor.

    emrah serbes sosyal medyadan kendini takip edenlere şov yapacağına ölümlerine sebep olduğu insanların sevenlerine hesap versin.

    tekrar ediyorum; ölümlerine sebep olduğu insanları kaza yerinde bırakıp kaçmıştır, bu da yetmemiş bu suçu arkadaşı üstlenmiş ve adaleti yanıltmıştır.

    bir insanı seviyor olabilirsiniz ama savunmak adına gerizekalılık yapmanıza gerek yok, o ölen 2 insan sizin aileniz canınız olabilirdi, biraz empati lütfen.

  • ehliyetin alındığı ilk gün;
    "araba kullanırken arkadaşların seni "onu da geç, bunu da geç" diye gaza getirir. sen uyma onlara sakın."

    palio'nun her tarafı gaza gelse ne olacaksa artık.

  • 23 aralık 1979 tarihinde thy'ye ait fokker f28 fellowship 1000 tipi, tc-jat tescilli trabzon uçağı samsun-ankara seferinin son yaklaşma kısmında, esenboğa havalanına inişe geçtiği sırada ankara'nın çubuk mevkiğindeki kuyumcuköy'de bulunan 1400 metre yükseklikteki bir tepenin zirvesine çakılarak kaza yaptı.

    kaptan pilot sabri inanlı'nın yönetimindeki uçuş ekibi sabah 8.45'te sivas uçağıyla yeşilköy havalanından ankara'ya hareket ettiler. fakat sis nedeniyle ankaraya'ya inemeyip göynük üzerinden tekrar istanbul'a döndüler. daha sonra aynı ekip trabzon uçağıyla önce ankara'ya oradan da samsun'a uçtu. saat 14.17'de samsun'dan havalanan uçak 14.51'de radar ekranından kayboldu ve telsiz irtibatını kaybetti.

    pilotların sis nedeniyle ankara'ya inemeyeceklerini düşünüp istanbula yöneldikleri kazadan kurtulan bir hostes tarafından teyid edildi, fakat sonradan neden tekrar ankara'ya inmeye karar verdikleri bilinmiyor.

    uçak zirveye çakıldığında kendi etrafında bir kaç tur döndükten sonra motor ve gövde iki ayrı parçaya bölündü ve ayrı ayrı yandı. ils yaklaşma sırasında meydana gelen kazanın sebebi yüksek türbülans ve sis olarak kayıtlara geçti.

    kazada 4 mürettebattan 3'ü ve 39 yolcudan 36'sı hayatını kaybetti. samsun havalanı'nda son anda uçağı kaçıran bir japon yolcu ve hava kötü olduğu için uçağa binmekten korkan 2 türk yolcu mutlak bir ölümden kurtuldu. kaza haberinin samsun'a gelmesinin ardından samsun'dan ankaraya 700'e yakın otobüs ve minübüsle yolcu yakınları hareket etti, aynı gün 7bin lira olan samsun-ankara taksi ücreti 25bin lira oldu.

    kazada ölen hostes berrin çini istanbul şişli kolejinden bir yıl önce mezun olmuş, annesi ve babası ayrıldığı için çok zor bir dönem geçirmiş ve üniversite sınavına girmek yerine hostes olmayı tercih etmişti. hosteslik onun için bir kaçıştı ve yeni hayatından son derece memnundu. fakat bu yeni hayatı sadece 5 ay sürmüştü.

    şaibeli bir şekilde 1972'te thy'nin satın aldığı beş adet f-28 tipi uçaklardan ilki 24 ocak 1974 izmir uçak kazasında, ikincisi 30 ocak 1975 marmara denizi uçak kazasında düşmüş ve o dönemde f-28'ler tartışma konusu olmuştur. 7 yıl gibi bir sürede beş uçağın üçüncüsünün de düşmesiyle sağlam kalan iki adet f-28 seferden kaldırılılmıştır. borçları bitmeden yabancı bir firmaya satılan uçakların ikisi de kısa bir süre sonra kaza yapmıştır.

    tc-jat trabzon'ın kazadan önceki fotorafı

    enkaz yerinden bir gazete fotorafı

    enkaz yerindeki anıta benzer ilginç yapı

    bugün bile kaza yerinde parçalar bulmak mümkün

  • göçebe olduğumuz ve durağan yapılara aşina olmadığımız için, bir şeyler inşa edilirken dikkat kesilmek ve aniden etrafına toplaşmak en eski pagan geleneklerimizden biridir.

  • şarap saklama olayının ne kadar uzun süre ve ne amaçla yapılmak istendiğine göre değişir. yıllandırmak üzere alınan kaliteli bir şarap öyle heryerde düzgün saklanmaz. salon vitrininde dik vaziyette sergilenen şarap yıllanmaz, daha ziyade sirke olmak için bekletiliyordur.

    birincisi, şaraplar ideal olarak, yatay vaziyette saklanmalıdır. şişenin yatık olmasının amacı, mantarın şarapla temas ederek ıslanması, böylece gözeneklerinden gereğinden fazla hava geçirmesine engel olmaktır.

    ikincisi, şarapların güneş ışığına ve hatta yoğun yapay ışığa bile maruz kalmaması gerekir. kimyasal kokuların olmadığı, fazla ışık almayan bir ortamda saklanmalıdır.

    üçüncüsü, şarabın muhafaza edildiği ortamdaki nem oranı ortalama %70 olmalıdır.

    dördüncüsü, saklanan ortamın sıcaklığı ortalama 15°c olmalıdır. en az 12°c, en fazla 20°c olmalıdır.

    yani yıllandırmak amacıyla şarap satın alınıyorsa, mutlaka evde kiler gibi kullanılabilecek ve güneş almayan, nem oranı ve sıcaklığı söz konusu koşullara uyan bir yerin olması gerekir.

    diyelim ki, yıllandırmak için alınmadı, yemeğin yanında içmelik bir sofra şarabı alındı, açıldı, içildi ama bitmedi, sonra tekrar içilecekse, 1-2 gün buzdolabında saklanabilir. ama yıllanmış bir şarap için böyle birşey söz konusu değildir. çünkü yıllanmış şarap açıldıktan sonra okside olmaya başlar ve hemen tüketilmelidir; aksi takdirde artık sirkeden bir farkı kalmaz.