ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
küçük prens'teki türk diktatör atatürk mü
-
bu sorun sanıldığı kadar yeni değildir. belirli aralıklarla ısıtılıp ısıtılıp gündeme düşürülür. geçen yıllarda da küçük prens'in, tavsiye edilen kitapların arasından çıkartılmasına neden olan ve arkasından gelen büyük medya eleştirileri (ki hürriyet de sert bir şekilde eleştiren taraftaydı, çok net hatırlıyorum) eşliğinde yeniden tavsiye edilen kitaplar listesine alınması hadisesine sahne olan da yine bu ibare idi.
aynı ibare, kitabın türkçe çevirileri açısından da sorun yaratmaktadır. benim okuduğum ilk türkçe çeviride, "büyük bir türk önderi" lafı geçmekteydi. sonrasında anladım ki, çevirmen yine baskı altında kalmamak içi bir cinliğe başvurmuş. aynı cinliğin başka türlüsüne bu son çeviride de rastlıyoruz. bu kez "ölüm cezası" ibaresi, kullanılan iki anlamlı fransızca ifadenin de yardımıyla, okuyucuyu konudan uzaklaştırabilecek "ölüm döşeğinde" ibaresi ile değiştirilmiş. bu yüzden, ilgili pasajın fransızca aslı üzerinden incelenmesinde fayda var:
önce bakalım saint-exupery ne demiş:
"heureusement pour la réputation de l'astéroïde b 612 un dictateur turc imposa à son peuple, sous peine de mort, de s'habiller à l'européenne. l'astronome refit sa démonstration en 1920, dans un habit très élégant. et cette fois-ci tout le monde fut de son avis."
yani:
asteroid b 612'nin ünü açısından* mutluluk verici bir şekilde*, bir türk diktatörü*, halkına*, avrupalı gibi giyinmeyi* emrederek, aksine davrananlara ölüm cezası verileceğini* duyurdu. astronom, 1920 yılında keşfini bu kez çok şık bir kıyafet içinde* yeniden sergiledi. ve bu kez bütün dünya onu dinledi.
(çeviri bana aittir).
şimdi gelelim çıkarımlara:
- exupery'nin bu pasajda asıl eleştirdiği konu, insanların içerikten çok dış görünüme önem vermesidir. nitekim avrupalılar, kendilerine şaklaban gibi görünen bir kıyafetin içindeki bilim adamını dinlememişler, fakat kendileri gibi giyindiğinde dinlemişlerdir. lafı dar kafalı, önyargılı insanlaradır yani
bonus (bkz: ye kürküm ye)
- öbür taraftan, biz de saint-exupery'nin tuzağına düşüyoruz ufaktan. neymiş? atatürk'e "diktatör" demiş ve kıyafet devrimini "ölüm cezası karşılığında" zorla getirdiğni ima etmiş. belki de saint-exupery'nin görüşü sahiden buydu, bilemeyiz. fakat bütün bunlar bizim bilincimizde, küçük prens'in asıl demek istediğinin önüne geçtiği ölçüde, biz asıl küçük prens'teki "avrupalılar" gibi, dış görünüşü içeriğin önüne koymuş olmuyor muyuz? yaa, yaa...
not: saint-exupery'nin kendisi de, konuyu komik ve eğlenceli göstermeye çalışmaktadır. "türk astronom"un eski ve yeni kıyafetlerini kendi çizgileri ile "önce" ve "sonra" benzeri bir şekilde çizmiştir. kaftanlı ve fesli kıyafeti de özel olarak gerçekten şaklaban gibi göstermiştir.
not2: şimdi yeniden okudum da yazdıklarımı, boş yere polemik konusu etmişim bu konuyu, tartışma gibi görmüşüm, gereksiz bir sürü şey yazmışım. küçük prens küçük prens'tir halbuki. kimin ne dediğinin ne önemi var? (silmeye de kıyamadım o kadar çeviriyi, böyle oldu şimdi)
otobüste yer vermeyen gençlik
-
çoğu gün en az 12 saat şantiyede çalışıp yorgunluktan ölerek otobüse binen bir genç olarak bir parçası olmadığım, olmak zorunda olduğumu düşünmediğim gençliktir. kusura bakmayın ama sevgi saygı iyilik böyle ezberlerle olmaz. ayakta duramayacak yaşlı, hamile, yorgun birini görürsem elbette yer veririm, ama her 40+ kişiye yer verme mecburiyetim olduğuna inanmıyorum. bunun kuralı olmaz. oturmasam da olur diyebildiğim noktada veririm, yoksa otururum, kimseye açıklama ya da özür borcum da olamaz.
edit: imla
kpss türkiye 3. sünün mülakatta 55 alıp elenmesi
-
yedikleri kul hakkının haddi hesabı olmamıştır.
252 öğrenciden 235'inin ff alması
-
hayatımda ilk kez bir tabela üniversitesinde bir dersin hakkıyla notlandırıldığını görüyorum. hocaya burdan tebriklerimi yolluyorum.
her üniversiteye iki rektör atanması
-
http://www.sabah.com.tr/…/her-universiteye-2-rektor
bir tanesi ile uğraşamayan üniversiteliler artık 2 tanesi ile baş etmek zorunda kalacak..
bu arada iki rektörden birisi idari diğeri akademik rektör olacakmış. akademik rektör akademisyenlerden seçilecekken idari rektör akademisyen olmayan; belediye başkanı veya oda başkanı gibi kimselerden seçilecekmiş. sizin de burnunuza kötü kokular geliyor mu?
(bkz: melih gökçek'in odtü rektörü olması)
anadolu insanının çok da saf ve temiz olmaması
-
cumhuriyet tarihi, anadolu insanına medeni ve ilerici bir gömlek giydirmek istedi. lakin bu gömlek bize uymadı.
peki akp denilen oluşum ne yaptı? tam da populist bir oluşumun yapması gerekeni yaptı. kitle ne istiyorsa onu verdi.
- bu halk ilerlemek değil kısa yoldan zengin olmak istedi, akp yaptı.
- bu halk dedeleri gibi yaşamak, dünyaya gözlerini kapamak istedi, akp yaptı.
- bu halk dinle uyuşmak istedi, akp yaptı.
- bu halk bilimi değil gericiliği istedi, akp verdi.
ve sonunda anadolu halklarının gerçek yüzünü görmüş olduk bizler de. kendimizi kandırmayalım. akp halktır, halk gericidir.
sevgiliden ayrıldıktan sonra yapılan ilk şey
-
8.8.8.8
8.8.4.4
6 temmuz 2022 konya'da doktora silahlı saldırı
-
katilin, tetiği çeken kişi olmadığı saldırı. doktora, eğitimli vatandaşa karşı halkı bu kadar kışkırtanlar asıl sorumlular.
20 temmuz 2016 rte'nin açıklayacağı büyük karar
-
bence emine'yi boşayacak, bu karambolde en makul iş o.
istanbul'da tecavüze uğrayan erasmus öğrencisi
-
kıza oda kiralamışsın parasını almışsın. çağırmışsın eğlencene de davet etmişsin, kabul etmiş. beraberce içmişsiniz gitar eşliğinde şarkı söylemişsiniz. buraya kadar güzel. sonra niye içkisine ilaç atıp tecavüz edersin? bu nasıl bir saçmalık?