hesabın var mı? giriş yap

  • #123803429

    oğlum sen kayınvalidene anne demediğin için boşanmıştın zaten daha önce.
    ayrıca sen bazen itü, bazen odtü mezunu bir erkeksin. neden erkekle evlenip bikini giyiyorsun.
    tamam madem giydin, neden çıkarıyorsun*

    debe editi: sözlüğün bu trollerden temizlenmesi çok önemli. çeşit çeşit troller türedi.
    çeşit çeşit demişken türkü severlere de insan kısım kısım türküsünü bırakıyorum.

  • başlığın şükela entry'lerine bakayım dedim; kullananda akıl yokmuş, onlar zaten ölsünmüş, ne de olsa doğal seçilimmiş... siz ne zalim, ne taş kalpli insanlarmışsınız ya. birileri yazmış diğerleri de bu görüşlere alkış tutmuş. "ölsün" diye atıp tuttuğunuz insan lan. sizin gibi nefes alıyor, seviyor, sokakta falan yanınızdan geçiyor.

    daha geçende içen 3 kişiye rastladım. anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez bir yerinden gelmişler. konfeksiyon atölyesinde çalışıyorlarmış. aldıkları para kuş kadar, tahsil yok, yol gösteren yok, mahalle boktan, hayat boktan, hayaller yıkık, tünelin ucu bombok bir yere çıkıyor. tutunacak bir dal, bir çıkış yolu aramışlar ama bulamamışlar. sarıldıkları malzeme bu olmuş. "canını seven bonzai kullanmaz" falan diyorsunuz ya... o adamların öyle sevilecek bir hayatı yok zaten.

    sözlükte türlü türlü antidepresanın altına "hayatımın en kötü döneminde karşıma çıkan müthiş ilaç."diye yazmayı biliyorsunuz... o insanların tüm ömrü sizin "hayatımın en kötü dönemi" diye tanımladığınız şekilde geçiyor, belki de daha kötü şekilde... fakat onların karşısına "çıkıveren" antidepresanlar yok çünkü imkan yok, az buçuk imkanı olana ise yol gösteren yok. onların antidepresanı bonzai olmuş.

    sözlükte bonzai güzellemesi yapanlara bakmayın. bu malzemeyi bilerek ve tercih ederek kullanan insan sayısı çok çok az. buzdağının görünmeyen kısmını, yaşadığı berbat hayattan bir süreliğine de olsa uzaklaşmak isteyen ama cebinde sadece beş lirası olanlar oluşturuyor. çok bir şey istemiyorum; biraz empati kurun, bu insanları ve onları bu hale getiren sistemi de biraz sorgulayın. neyse saat geç oldu, yatayım. siz de uyumadan önce vicdanınızı üzerinize örtün, yoksa kalbiniz soğuyup taş kesiliyor.

  • kişinin okuduğunu tesciller. hiç okumadan bütün gün konuşan adamdan fersah fersah öndedir. okuyan adam iyidir.

    edit: başlığı açan arkadaş acil bir işi çıktığı için bırakıp gitmiş.

  • evet yine yazmak farz oldu. aslinda en iyisi ben diziyi izlemeyenler icin direk genel bir entry yazayim, eger bu noktalar sizin icin onemliyse hic acip izlemeyin, bosuna da boklamak zorunda kalmayin. asagida yazdigim noktalari diziyi henuz izlememis olanlar icin bir rehber olarak kabul edebilirsiniz.

    --- wheel of time, game of thrones ve lord of the rings spoiler icerir--
    --- wheel of time, game of thrones ve lord of the rings spoiler icerir--

    1) dizide farkli farkli irklardan bircok insan var. bazi ana karakterler siyahi, bazilari asyali olarak tasvir edilmis. kitapta da irklar oldukca cesitli zaten, ama dizide bu daha da arttirilmis. mesela ucra bir kasabada, her irktan insan gorebiliyorsunuz. bizim eksicilere gore herkesin ayni renkten olmasi lazim bu kasabada, cunku senelerdir hep ayni insalar birarada yasamis. ama eser fantastik iste. sirf farkli irklari temsil etmek icin her irktan insan koymuslar bu kasabaya. eger bu sizi rahatsiz edecekse hic acip izlemeyin bence. hem sizin zamaniniz bosa gitmesin, hem de dizi bosuna boklanmasi.

    2) burda gorselleri begenmeyen cok sayida arkadas var. onlar ne icmis ne yemis bilmiyorum. daha once baska bir entry'de de soylemistim yanlis hatirlamiyorsam. sirf bu elestiriler yuzunden acip game of thrones birinci sezon birinci bolumu izledim gecen gun. gorsellik (bakiniz sadece gorsellik diyorum) puanim got icin 6/10 wheel of time icin 9/10. burda takdiri size birakiyorum tek tavsiyem got'un en iyi bolumuyle wheel of time'in henuz yayinlanmis olan 3 bolumunu kiyaslamayin. cunku wheel of time da zamanla daha iyi olacaktir. sadece ilk sezonlara bakarsaniz gorsellik olarak got'un 10 firin ekmek yemesi gerektigini anlarsiniz. ornek= 1)trolloclar vs white walkers. 2)kusbakisi veya doga cekimleri. 3)two rivers vs winterfell. daha da cok ornek var.

    3) yukarda got ile bir gorsellik karsilastirmasi yaptim, cunku cok fazla got kiyaslamali entry vardi. fakat wheel o time dizisinin got'la cok cok az benzerligi vardir. george martin'in game of thrones'u game of houses'dan (wheel of time'da bir konsept, spoiler vermeyeyim) esinlendigini biliyoruz. wheel of time kitaplari game of thrones'dan daha once. ama bunun disinda pek bir benzerlik yok. got daha bir grimdark fantasy iken. wheel of time geleneksel high fantasy, kahramanlik hikayesi vs.

    4) lord of the rings ile ilgili ciddi benzerlikler goreceksiniz. bu benzerlikler birinci sezondan sonra azalarak bitecek. bu benzerlikler sizi rahatsiz ediyorsa bile bir sans vermenizi tavsiye ederim. cunku dedigim gibi bir noktadan sonra wheel of time tamamen orjinal bir esere donusuyor. kitaplarin 90 milyon satmasinin ve suan fantazinin mihenk taslarinda birisi olmasinin en onemli sebebi bu.

    5) eger kitaplari okuduysaniz ve birebir veya birebire yakin bir adaptasyon bekliyorsaniz, ya hic izlemeyin ya da boyle olmadigini bilerek baslayin lutfen. cunku yaklasik bir yildan fazla suredir degisiklikler yapilacagi biliniyordu. bu degisikliklerin lord of the rings filmlerine esdeger oldugu soyleniyordu. lord of the rings serisini okuyanlar filmlerin kitaplardan oldukca farkli oldugunu bilirler. wheel of time'da da ayni durum soz konusu. bu degisikliklerin var oldugunu bilin lutfen. he siz izlersiniz. degisiklikleri begenmezsiniz o normal tabi. herkesin kendi takdiri. ama kitaplara gore ciddi farklar var.

    6) en onemli noktayi en sona biraktim. haliyle cok fazla kisi game of thrones ve lord of the rings kiyaslamalari yapti. ben de konuya su sekilde yaklasiyorum. game of thrones izleyenler bilir, game of thrones'un tutmasinin ve hit olmasinin sebebi hic beklenmedik sahneleridir. ned stark'in olumu, red wedding vs. wheel of time'da bu sahneler cok fazla yok. diger taraftan lord of the rings filmlerinde ise, can alici sahneler duygusal yogunlugu yuksek sahnelerdir. son filmde theoden'in "to the death" repligi gibi. iste bu sahnelerden wheel of time'da tonla var. o yuzden wheel of time lord of the rings ile ayni tarza sahip, game of thrones ise daha farkli. izlemeyenler icin beklentileri netlestirmek acisindan bu farka deginmek istedim.

    suana kadar elestirilerde gordugum noktalara yukarda degindim. bunun disinda dizi benim gozumde 8/10 olarak devam ediyor. bu sezon serinin birinci kitabi baz alinarak yapildi, ve birinci kitap serinin ortalama alti kitaplarindan. dolayisiyla devam eden bolum ve sezonlarda cok daha iyi olacagini dusunuyorum.

  • şirket ile şahıs arasındaki farkı bilmeyenlerin beyanı. hissedarı olduğu şirket iflas eder, adam gene şahsi servetini korur. inşaat şirketi çok zarar ediyorsa iflasını ister, kendi kişisel servetinden zararı karşılamaz. anlayacağınız iflas, şirket sahibi zenginler için nimettir. şahıs olsa ölene kadar alacaklar peşini bırakmaz, öldükten sonra da borç çocuklarına kalır. onlar da mirası reddedeceğiz diye mahkemede sürünür.

  • yılmaz erdoğan andropoz'da anlaşılan.

    gerisi spoiler.

    kendine öyle bir karakter yazmış ki yaşlısı genci herkes aşık oluyor.

    pavyondaki borderline konsomatris aşık oldu buna.

    sonra ders verdiği kızın evindeki 21 yaşındaki hizmetçi kızın bi anda kanı kaynadı buna.

    en son da ders verdiği kızın anası rolündeki selma ergeç buna vuruldu.

    dudağını ısırıyor falan.

    of senaryo zaten sıkıntılı ama yönetmen de yönetememiş.

    yılmaz'ım rambo okan gibi o daracık omuzlarıyla vurduğunu deviriyor boyuna posuna bakmadan.

    testesteron falan alıp biraz kas yapsaydı da hapisteyken çalışmış kas yapmış derdik.

    ulan andropoz sen neler yapıyorsun insana.

  • insanı şoke eden cinsten bir şey.

    ulan gurme olmak için bu kadar okumak gerekiyorsa bizim tarhana çorbası içmeye hakkımız yok amk, bir de adamı beğenmiyorlar.

  • restaurant sahibi olupta vedat milor'a terso davranmak? üstelik çalışanının sanane lan diye ittirmesini savunmak? vay hımınıa dünya yürek yiyenlerle dolu.

  • orası kadıköy olduğu için yaptığı hareket kabul edilebilir(miş).

    mal olmanın bu kadarı, ahlaksız adamın ahlaksız destekçileri, fanatizmine sokayım senin...

  • burası
    paypal’ın yasaklandığı,
    insanların ucuza çinden (aliexpress) ürün getiriyor diye gümrük vergilerinin yükseltildiği,
    uber’in dövüldüğü,
    booking’in engellendiği
    topraklar...

    ne sandınız öyle kafanıza göre dijital menkul değer oluşturabileceğinizi mi...

  • pedler 50 liradan başladığı için ve burslarda öğrencinin barınma,yeme içme ve ulaşım ücretlerine yetmediği için başkan güzel bir hareket yapmış.
    şikayet eden kadın görmedim,niyeyse kadın sorunları hakkında komisyon kurup, içine kadın üye koymayan partinin neferleri delirmiş.

    size ne oğlum? kafalarına çay atsa daha mı iyi olurdu?

  • "iyilik yap denize at" demişler ama atamadım. dayanamayıp anlatacağım. kardeşim maltepe'de orhangazi ilköğretim okulu'nda sınava giriyor. saat 9:20'de okula geldik sohbet ediyoruz.
    "hayatın bu sınava bağlı değil, rahat ol" geyikleri dönerken anons yapıldı, öğrencilerin sınıflara girmesi gerektiği söylendi.
    öptüm, gaz verip yolladım. elimde kahve ile girişin karşısına oturdum, velileri bahçeden şutlayacakları saati bekliyorum.
    aksiyon burada başlıyor...

    feryat figan bir kız binadan fırladı 'anneeee' diyerek haykırmaya başladı. koşarken bir taraftan da 'orhangazi değil osmangazi' demez mi?
    saate baktım 09:44, kız okulun önünde hüngür hüngür ağlıyor, annesi de ağlamaya başlamaz mı?
    yemin ediyorum bana bir haller oldu. bir an her şeyi unuttum, bildiğin hayatımın amacıymış gibi yerimden fırladım.
    50 metre koşup kızın elinden giriş belgesini aldım, adresi haritada bulup beklemelerini söyledim.
    araba 300 metre mesafede, ben günde 2 paket sigara içiyorum ve hayatımın deparını atıyorum.

    arabanın ilk sahibi sakarya il emniyet müdürü, 2. sahibine satarken çakarları sökmüşler ama siren duruyor.
    dörtlüleri yaktım, sireni çalıştırdım saniyeler içinde okulun önündeyim.

    kız ve annesi arabaya atladı, 7 km yol ve 10 dakikadan biraz fazla zaman var.

    7 milyar insanın önünde konuşma yapsam dudağım titremez ama adrenalin varille salgılanıyor.

    ve evet, 09.58.
    okula bir girişim var, padişah saraya böyle girmemiştir.
    kız sarılıp öyle öptü ki, master card reklamı aklıma geldi.
    "paranın satın alamayacağı şeyler vardır, gerisi için onemliuyarilar"

    umarım başarırsın canım, iyi şanslar...

    edit: düzeltme

  • daha önce verdun muharebesinden sonuç çıkarmayan kibirli ingilizlerin yüksek atış gücü ile hızlı piyade saldırısını birleştirerek almanları püskürtüp savaşı lehine çevirebileceğini düşündüğü için başlattığı salakça bir saldırıdır.

    alamanlar oldukça kuvvetli tahkimat yapmışlardı, metrelerce yeraltında tünelleri vardı. dikenli telleri sırlamış ve makineli tüfeklerle bekliyorlardı. ingiliz fransız ortak topçuları binlerce top attılar bu top şarapnellerinden fareler bile kurtulamaz diye düşündüler günlerce top atışı ile binlerce top göndermişlerdi sonuçta. saldırı başladı düdükler eşliğinde almanlar keklik gibi avlamaya başladı saldıranları çünkü dikenli teli geçemiyorlar ve piyade silahı ile makinelilere karşı koymaya çalışıyordu.

    sonuçta degişen birşey olmadı savaş devam etti binlerce kişi öldü.