ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
20 yılda bütün ülke yenilenmedi diye kızmak
-
(bkz: neden atılır)
aşık olunan kızın gocuğumu uzatır mısın demesi
bilkent üniversitesi
-
içinde işletme fakültesi olan bi starbucks var. daha da bir şey demiyorum.
uyap'ı maalesef fetö'cülere kaptırdık
-
''uyap gibi çok önemli bir teknolojiyi maalesef,bu bir öz eleştiridir. fetö’cülere kaptırdık.''
bu bir öz eleştiri değil suçtur.ve her suç işleyen suçlu gibi yargılanmalıdır.
serkan altuniğne
-
anlamadığınız şey tam olarak nedir?
bu ve tayfası; gidip karikatürler üzerinden para kazanan sayfa ve siteleri dava etseler, kimse ses etmez. "haklısınız" der hatta.
ama bu adamlar bunu yapmıyor ki?
radyoloji sitesindeki bir forumda bir kullanıcı karikatür paylaşıyor. ve onu dava ediyorlar.
radyoloji sitesindeki bir yazıda, karikatüre yer veriyorsun diye dava ediliyorsun.
kişisel bir blogda 65 yaşında bir kadın iyi bayramlar karikatürü paylaşıyor ve 33binlik oluyor bir anda.
edildiğin davanın tutarı da öyle 50-100 lira değil. 33 bin lira.
yani bu ve tayfası diyor ki; sizin radyoloji sitenizin 5 senede kazandığı 3-4bin lirayı, benim karikatürüm sayesinde kazandın. şimdi bana para ödeyeceksin.
bunun adı telif kovalamak falan değil arkadaşım. bırakın artık kendinizi kandırmayı.
tüm içeriğini, parasını karikatürlerin telifli eserlerinden kazanan adamları dava edersen haklısındır.
ancak konusu, kazanç yöntemi vb. hiçbir şeyinin senin karikatürünle en ufak bir bağı bile olmayan siteleri/blogları/forumları dava ediyorsan sen kötü niyetlisindir.
berlin'de hamurunuza, suyunuza ne katıyorlar bilmiyorum.
ancak bu insanların avukat masrafı yapmalarına, adliye adliye koşturmalarına, ülke içindeki bin tane sıkıntı arasında bir de sizin 30bin liralık telif davalarınızla uğraşmalarına vesile oldunuz ya. umarım bunun acısı sizden çıkar. umarım.
opel türkiye'nin gürses opel rezaletine cevabı
-
"siz anlaşın, biz takip ederiz"
yazılı bir sözleşme yapalım, hasar ve değer kaybını kayda alalım talebini reddetmişler.
üzerine bir de "dava açarsanız şikayeti kapatırız" şeklinde basiretsiz bir cevap dönmüşler.
yarın sabah bu tavırlarından dönerler umarım çünkü kendilerini global bir kriz bekliyor.
tüm ekşicilerin hem fikir olduğu ender bir konu ile karşı karşıyasınız opel türkiye.
marka, imaj falan yerlerde. 75-80 binlik tv reklamı ile kotaramayacağınız algıyı kaybediyorsunuz.
ama hiçbir şey için geç değil opel türkiye. ayarı ver gürses'e ve bu konu burada kapansın!
(bkz: gürses opel rezaleti)
opel türkiye hesabı: https://twitter.com/opel_turkey
opel global hesabı: https://twitter.com/opel
opel global ceo hesabı: https://twitter.com/kt_neumann
opel global cmo (pazarlama) hesabı: https://twitter.com/tinamuelleropel
diğer kodamanlar
https://twitter.com/nicoschmidtopel
https://twitter.com/hahamprecht
https://twitter.com/gm
örnek metin: "have you heard about opel turkey's major f.ck up in turkey. a drunk opel employee, driving and crashing a customer's car"
ben ancak bu kadar britanya köpeği olabildim, daha etkili bir metin için daha britanyacı arkadaşların önerilerine göre metin güncellenecek.
o kızcağız yalnız değil opel türkiye!
platoniğin aşırı umut veren sıradan davranışları
-
günaydın demesi. yuh! bir insan hoşlandığını bu kadar belli etmez, gülümseseydi bir de!!
furkan bölükbaşı
-
akşamki sokak çağrısı ile artık ülkeyi karıştırmak isteyen istihbarat örgütlertinin bir aparatı olduğu ortaya çıkan şahıs.
4 maddelik erkek tavlama taktiği
-
1) selam.
(bkz: beni tavladılar siz kaçın)
yazıklar olsun, o kadar saat oldu, sözlüğün güzel kızlarından biri bile selam demedi. ağlıyorum :(
bari şunu hatırlayalım tekrar, biraz da gülelim :(
abdülkadir selvi
-
bugünkü yazısında şu ifadeleri kullanmış
--- spoiler ---
üç bakanın sel felaketinin vurduğu
giresun’un dereli ilçesinde bir mahallede mahsur kalan vatandaşlarla görüşmek için iş makinesinin kepçesinde gittikleri bir görüntü var.
ilk gördüğümde bana “işte devletimiz bu” dedirten görüntüden söz ediyorum. hani nâzım hikmet, “sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin” diyor ya, o kepçedeki üç bakan bize özlediğimiz devletin resmini çizdiler. ayaklarında çizme, ne koruma var, ne protokol, operatörün kepçesine binip vatandaşın ayağına giden üç bakan. işte özlediğimiz devlet bu. bravo üç bakana. bize bunu yaşattıkları için içişleri bakanı süleyman soylu’ya, tarım ve orman bakanı bekir pakdemirli’ye, çevre ve şehircilik bakanı murat kurum’a yürekten teşekkür ediyorum. bana “özlenen devlet nerede?” diye sorarlarsa, “giresun dereli’de, o kepçenin içinde” diyeceğim.
--- spoiler ---