hesabın var mı? giriş yap

  • secret invasion okuma serisi nisan - aralık (2008) ayları arasında 8 fasikül olarak yayınlandı. bu hikayenin öncesinde ciwil war ve new avengers (gerekli şeyler) serilerinde skrull istilasının yaklaştığına dair ipuçları verilse de esas mevzu secret invasion serisinde dile getirilir. hikayede farklı marvel kahramanlarının gözlerinden skrullar ile verilen mücadele anlatılıyor. hikayede yine dikkat çeken nokta uzun zamandır ortalıkta olmayan nick fury'e de bol bol yer verilmesi. dizide de sanırım nick fury uzun bir süre ortalıkta yokken bu istilayı durdurmak için ortaya çıkıyor ve bu istilayı nick fury'nin gözlerinden/cephesinden izliyoruz. bu vesileyle uzun zamandır beklenen nick fury hikayesi de sonunda bizimle buluşmuş oldu. diyebilirim

    marvel evreni fazlardan oluşarak beyaz perdeye aktarılıyor. marvel hikayelerinin zaman sürecini 1'den 10'a kadar yayarsak biz bugüne kadar 4/10'luk kısmı izledik. ilk evrede kahramanların origin hikayelerini öğrendik. peter parker nasıl örümcek adam oldu. tony stark nasıl iron man oldu, hulk nasıl yeşil bir deve dönüştü bunları izledik. bu evrede kahramanlarımız güçlerini keşfedip olaylara küçük çaplı müdahalelerde bulundular. kapkaç yapan bir soyguncuyu yakaladılar, şehri gözlemleyip ufak suçları engellediler ve bu sayede bizler de hem kahramanların kendilerini tanımasını, keşfetmesini hem de karakterlerin gelişim sürecinde özel güçlerinin ne olduğunu görmüş olduk. bir nevi onları solo tanıyıp izledik.

    sonraki evrede avengers kuruldu ve süper kahramanlar tanışıp arkadaş oldular. solo filmler ve hikayeler bitti artık ortak filmler başladı. 10 filmden oluşan üçüncü evrede dünya üzerinde örgütlenen süper kahramanlarımızın genelde yine dünya içerisinde olan olaylardan dolayı yıkımın eşiğine gelen dünyayı kurtarmasını izledik. yani hep dünya üzerinde ya da dünyanın çevresinde olan olaylardı. thanos olayında bile dünyayı kurtarmaya çalıştık.

    adım adım, aşama aşama ilerleyerek yeni evreler ile dünyada dönen olaylara müdahale etmeyi geride bıraktılar ve dünya dışında, galaksimizde, başka evrenlerde meydana gelen olaylara müdahale etmeye başladılar. iron man, captain amerika, black widow gibi pek çok karakterin ölmesinin ya da kenara çekilmesinin sebebi bu. bu evrelerle dünyadaki süper kahramanlar devri bitti. artık dünya dışı varlıkların, diğer galaksilerde yaşananların anlatıldığı bir evreye geçiyoruz. marvel'da da dc evreninde de çoklu evrenlerin anlatıldığı bir dönemdeyiz.

    peki nedir bu skrullar ? skrullar şekil değiştirebilen ve teknolojik olarak gelişmiş uzaylılardan oluşan bir ırktır. baş düşmanları kreeler ile yüzyıllar boyunca savaştılar . kree-skrull savaşının sonuçları dünya üzerindeki yaşamı da etkilemiştir. skrullar'ın ana vatanı skrullos, bir başka marvel karakteri olan galactus (gezenleri yok ederek hayatta kalan kozmik bir varlık) tarafından yok edilmiştir.

    skrull mevzusunu marvel dünyasını üstünkörü izleyenler bilmez. genelde çizgi romanlara derinlemesine dalmış, advance hikayeleri okumuş kişiler bilir. çünkü çizgi romanlarda da skrullar ilerleyen evrelerin, ilerleyen derslerin konusudur.

    kısaca anlatmak gerekirse dünya tarihinin ilk zamanlarından beri aramızda gizli halde yaşayan uzaylılar vardır. bu uzaylılara skrull denir ve normal insan görüntüsündedirler. ancak bu skrullar işi gücü olmayan sıradan insanlar değillerdir. dünyayı yöneten önemli insanların kılığındadırlar. tv'de gördüğünüz ve nesilleri etkileyen popüler şarkıcılar da olabilirler, ülkeleri ve dünyayı yöneten devlet başkanları, istihbarat başkanları gibi kritik rollerde de yer alırlar. skrullar genelde ölen önemli kişileri taklit ederek onların yerlerine geçerler. sessizce aramızda istila gününün yaklaşmasını beklerler. ve sayıları azımsanamayacak kadar fazladır. belki de dünya nüfusunun yarısından fazlası skrull olabilir. çizgi romanlarda verilen detaylar bu yönde.

    secret invasion için değil ama marvel evreni için bir spoiler vereyim. ben evrene dair bir spoiler duymak istemiyorum diyen bu paragrafın gerisini okumayabilir. uyarımızı yaptıktan sonra ipucumuzu verelim. şöyle ki, çizgi romanların ilerleyen hikayelerinde avengers ekibi asgard'dan dönerken captain amerika bir skrull tarafından öldürülür ve bu skrull captain amerika'nın yerine geçer. asgard dönüşü sonrasındaki tüm captain amerika hikayelerinde kahramanımız aslında skrull'dur. skrull'ların gelişmiş hız, güç ve dayanıklılığa sahip olduğu vurgulanırr. bu nedenle kaptan amerika, güçleri onlara benzer olduğu için değiştirilmesi en kolay kahramanlardan biridir.

    ilerleyen hikayelerde de captain amerika da dahil olmak üzere invisible woman, madame hydra, hawkeye, wasp, spider-woman, captain marvel, black panther, hulkling, elektra, ant-man gibi pek çok marvel karakterinin (kahramanının) aslında skrull olduğu ortaya çıkar.

    mesela elektra iç savaş'ın hemen öncesinde echo tarafından öldürülür. cesedi ise inceleme yapması için iron man'e verilir. iron man yaptığı incelemede elektra'nın skrull olduğunu öğrenir. ölümünden 2-3 ay önce bir skrull electra'nın kimliğine bürünerek onun yerine geçmiştir. pek çok kahraman öldükten sonra skrulllar ile yer değiştirirler.

    skrullar hydra (madame hydra olarak), fantastic four (invisible woman), avengers (captain amerika), sword (henry gyrich) ve shield (veranke ve clay quartermain) organizasyonlarına da sızmıştır.

    işte nick fury, s.h.i.e.l.d'in başkomutanı, avengers'ın kurucusu, büyük üstat da hayatını bu skrullar ile mücadele etmeye adamış birisi. bu dizide de skrull istilası sırasında nick fury'nin verdiği mücadeleyi izliyoruz/izleyeceğiz.

    diziye büyük ihtimalle telif gelebilir ve dizibox, dizilla gibi sitelerde yer almayabilir. bu yüzden disney+ üyeliği olmayanlar dizipal üzerinden izleyebilirler.

    not: henüz ilk bölümü izlemedim. yani bu yazı fragman hariç dizinin hiçbir sahnesi izlenmeden yazılmıştır. bu yüzden spoiler korkusu yaşamadan rahatlıkla okuyabilirsiniz.

  • yetişin adam s.kiyorlar... ortamlarda yıllık enflasyon %54 dersiniz. zaten alınması başlı başına haraç kesmekken 50 tl'den 150 tl'ye çıkarılmış.

    10 yıllık pasaport 1.703 tl, vizeler 80 euro, 160 usd, 495 usd (schengen, abd, uk), kurlar beceriksizlikleri yüzünden zaten zirvede. bu harç, okumuş, yurt dışı gezecek vizyonda kişilerden (ki kendi seçmenlerinin çoğu bu tanımın dışında) insanlardan kesilen resmi haraçtır.

    dolar ve euro ile karşılığını hesaplayıp aklamaya çalışmasın kimse. ülkeden çıkmak için para alıyorlar sizler de "alt tarafı x dolar, y euro" diyip duruyorsunuz. 1 tl de olsa aptalcadır, 1.000 tl olsa da... her şeyden önce de haraçtır...
    _
    yandaşlar saltanatı döneminde her şey başıboş kalmış, rüşvet alıp başını gitmişti. devlet israf içinde yüzerken, halk ağır vergiler altında eziliyor, hukuk işlemiyor, ekonomi yürümüyor, kargaşanın müsebbibi olan siyasal islamcılar ise keyiflerine bakıyor, ekonomiden başka her şeyle ilgileniyorlardı.

    saraylarda smoothie içiliyor, âlem yapılıyordu. esnaf haraca bağlanmıştı. memurlar tek adam adına haraç topluyordu...

    edit: "bu parayı ödeyemiyorsan yurt dışına çıkma" sığlığında entryler görüyorum, hatta benzer mesajlar alıyorum. yazının hiçbir yerinde ödeyemediğime hatta ödeyemediğimize dair bir şey yazmıyor. sözlük enteresan bir yer haline geldi. delinin biri 5 yıllık entry'lerimi ayıklayıp "zengin olduğunun reklamını yapıyor" diyor, sonraki başlıkta "10 euro'yu ödeyemeyen insan" yaftası yiyorsunuz.

    haksız talep edilen bir para, siz ödeyebildiğiniz için haklı olmuyor. mesela benim özel sağlık sigortam olduğu halde, gss prim borcumu ödüyorum, ödeyebiliyorum ve hoşuma gitmiyor orada borç gözükmesi. görsel bu bana gss priminin haklı olduğunu mu söyletmeli? gidip başlığında "sağlığı için ayda 150 tl ödeyemeyen ölsün" mü diyeyim?

  • insanları gözünde fazla büyütmek.
    onlar zaten kendilerini o kadar büyük görüyorlar ki, bir de sen büyütünce, karşında tanrı pozisyonunda seni yargılayan biri oluveriyor.
    "hele bi' otur soluklan yeğenim" jokerinizi elinizden hiç bırakmayın.

  • (bkz: 18 aralık 2012 odtü olayları)
    bingöl üniversitesi senatosu tarafından duyurulan basın bildirisinde geçen ifade.

    "(...) doğu ve güneydoğu üniversiteleri olmak üzere tüm üniversitelerimize çok önemli ve anlamlı destekler sağlaması takdirle karşılanması gerekirken, sayın başbakanımıza bu nevi muamelenin reva görülmesini doğru bulmadığımızı türkiye kamu oyu ile paylaşmak istiyoruz."

    bu bildirinin imzacılarından üçünün soyadı da baydaş. üniversite senatosundan;

    prof. dr. gıyasettin baydaş (rektör)
    prof. dr. burhanettin baydaş (üye)
    yrd. doç. dr. abdulvahap baydaş v. (üye)

    bu adamlar ağızlarına bilim lafı alıyorlar.

  • ışık hızında zaman akmaz. misal foton için işleyen bir zaman yoktur. sözgelimi andromeda galaksisinde oluşan bir fotonun bizim gözümüze ulaşması ikibuçuk milyon yıl sürerken foton için olan şudur: oradaki bir yıldızda oluşur ve aynı anda bizim gözümüze ulaşır. foton için bu böyledir. bu yüzden zaman sadece gözlemciye bağlıdır demiş anştayn reyiz.

  • "siz bir şey yapmazsanız köpekler size durup dururken saldırmaz" diyen gevşek ağızlılar henüz gelmedi mi başlığa? ben bu tarz videoları empati yapmadan izleyemiyorum ve içim parçalanıyor. başıboş sokak köpeklerine karşıyım.nokta.

  • helal sana dediğim çocuk. sınıf annesi diye sikindirik bir sıfatla sınıfın ortasında küçücük çocuğu rencide etmeye ne hakkı var o kadının. ağzının payını vermiş yollamış. parti kursa oy veririm bu çocuğa. söylediği her şeyde sonuna kadar haklı.

    (bkz: #158099651) konudan bağımsız olarak bu şerefsizi de modlar uçurur umarım.

  • türkçemize "travma sonrasi stres bozuklugu" seklinde kazandirilmis bir kaygilanim bozuklugu türü.
    savas, konsantrasyon kampi veya deprem gibi büyük felaketleri, travmalari yasayan insanlarin düsebilecegi bir çukur. o anlari sürekli tekrar yasamak (rüyalarda da), hayata ve insanlara karsi hissizlesmek, apatik olmak, gelecegin anlamini yitirmesi, çok yüksek düzeyde kaygiyla dolu olmak gibi semptomlari vardir. depresyonla elele, kolkola gezen bir rahatsizliktir.
    hem travmadan önceki psikolojik altyapiniz, hem travma sirasindaki deneyimlerinizin yogunlugu, hem de travma sonrasi insanlarla etkilesimlerinizin niteligi belirleyicidir ptsd'yi yasayip yasamamanizda, ya da ne düzeyde yasadiginizda. konusmak, paylasmak kisa dönemde aci verse de, uzun vadede her zaman en sagliklisidir, en iyi tedavi yoludur.

  • abilerimin bisikleti aşağıda depoda çürürken ve ben bisiklet sürmek istiyorum diye yırtınırken kimsenin bu isteğimi ciddiye alıp bana bisiklet sürmeyi öğretmemiş olması. yetişkin bir insanken kendi kendime öğrenmek çok utanç vericiydi. ve kendime ait hiç oyuncağımın olmaması. hep abilerimin eski, kırık dökük ve eksik parçalı oyuncaklarıyla oynadım. bir kız çocuğu olarak hiç kızlara ait oyuncağım olmadı.

    edit: ha bir de annemin ben doğmadan yıllar önce yurt dışından aldığı oyuncak ispanyol bir bebek vardı. oynamak istediğimde izin vermezdi. o çok kıymetliymiş, kırılıp dökülmesini istemezmiş gibi davranırdı. yıllarca vitrinde hayran hayran baktım ama bir kere bile oynayamadım. sonra bir gün genç kız olan kuzenim o bebeği görüp “yenge bu çok güzelmiş, bunu bana versene” dedi. annem de “zaten vitrinde durup duruyor, al senin olsun” dedi ve o bebeği kuzenime verdi. o an 10 yaşımdaki halimle içimde hissettiğim sızı hala ara sıra o bebeği düşününce aynı yerden kalbimi sızlatıyor.