hesabın var mı? giriş yap

  • walkman'de dinlediğiniz şarkının tadını bugün spotify'dan alamamak ile benzer bir durumdur. tüketim çılgınlığının sonucudur.

    eskiden şarkıları, filmleri ve duyguları kolayca tüketemiyorduk. bu sebeple film izlemek çok özel bir andı, çok değerliydi. zira istediğiniz an istediğiniz filmi izlemeniz mümkün değildi. günümüzde milyonlarca seçenek elimizin altında; istediğimiz filmi, istediğimiz an, istediğimiz kalitede, istediğimiz pozisyonda, istediğimiz hızda, istediğimiz şekilde izleyebiliyoruz. hatta o kadar konforluyuz ki filmi beğenmezsek izlemeden geçme lüksüne sahibiz.

    şarkılar da öyle. bilirsiniz kasetler vardı eskiden. öyle anında ileri-geri sarmak, anında başka bir şarkıya geçmek imkansızdı. istediğimiz an istediğimiz şarkıyı dinlememiz mümkün değildi. oysa günümüzde sonsuz sayıda şarkı elimizin altında, üstelik klipleriyle ve konser kayıtlarıyla birlikte. kulağa harika geliyor değil mi? işin aslı öyle değil ama...

    dışarı çıkarsanız sonsuz sayıda taş bulabilirsiniz, bu sebeple hiçbir değeri yoktur. oysa elmas bulamazsınız. çünkü kolay değildir elmas bulmak, çok zordur ve elması değerli kılan zaten budur. işte aynı durumu yaşamaktayız; eskiden elmas olan filmler ve şarkılar, artık birer taştan ibaret. aralarında tek tük güzel taşlar buluyoruz, hatta bu yüzden güzel bir film seçmek için günler harcıyoruz. böyle bir ahval içerisinde filmlerin ve şarkıların eski tadı vermeyeceği çok açık değil mi?

    bunlar size normal geliyorsa üzgünüm ama siz de tüketim çılgınlığının esiri oldunuz demektir. bana normal gelmiyor ama ne yazık ki çağın gereksinimi bu şekilde. ben de herkes gibi böyle yaşıyorum ancak hem duygularıma verdiğim değerden ötürü hem de mental sağlığım için elimden geldiği kadar tüketmemeye, üretmeye çalışıyorum. tüketmeyi kendime bir ödül olarak görüyorum ve bir şey tüketmek için bir şey üretmek zorunda hissediyorum. sizlere tavsiyem de budur. unutmayın, konfor en büyük düşmanınızdır.

    sosyal medya, internet, artan bireysellik, sahte sosyallik, sonsuz seçenekte şarkı ve film, kısacası tüketim çılgınlığı; sonuç konfora bağımlı hassas insanlar, kendini özgür sanan köleler, kapitalizmin çarkları...

  • 85. dakika hertha - stuttgart maçı 0-0 gitmektedir. gol olmadan 5-10 saniye önce bir yorum yapmış biri.

    "allahbelanı versin hertha hepiniz oç siniz istersen banla admin bu oç lere koyim.allah belası ya"

    akabinde gol gelir ve 1-0 olur, aynı kişi birşey daha yazar.

    "alalhrazı olsun hertha çok büyük takımmışsın.kandilin mübrek olsun sen ne güzel takımsın.

    iyi güldüm valla.

  • çocukluk, gecenin bir yarısı tuvaletten odana koşarken kimsenin seni yemediğine sevinmektir.

  • “19 tane suç kaydının olması bir insanı kötü yapmaz” demiş ablamız. kafaya bak. belki de doğal seçilime izin vermen gerekiyordu kadir.

  • bugün biten montpellier - dijon maçı sonrası;

    meded - 1191632 - 15.10.2011 21:41:32
    oha yaaa son macım 4.6 gol dedık 7 oldu hay ben bole sansın gokten sıbel kekıllı yagsa bıze murat kekıllı duser amk gıdım ıcım barıı

  • dün yayınlanan masterchef türkiye isimli yarışmada acun ılıcalı'nın gerçekleştirdiği eylemdir.

    yarışmacı yemeği bitirmiş ve jüriler tadım yapıyorken kapı açıldı ve patron acun ılıcalı şort, tişört ve plaj terlikleriyle yayına girdi. lakayıt tavırlarla konuşmaya başladı ve kendisine "siz" diye hitap eden diğer kişilere "sen" ile başlayan cümlelerle hitap ederek geyiğine devam etti.

    tam bir "anadolu şehirlerinde bulunan 20 kişilik kobi patronu" ukalalığı ve şımarıklığı!

  • chuck 1. sezon 3. bölüm

    chuck ajan olarak cıktıgı ilk görevinde bir sanat acık arttırmasındadır ve bir resimin basında hos bir bayanla resim hakkında konusur :

    hbb : güzel bir resim
    chuck : evet güzel resim tabi *
    hbb : evet güzel.
    chuck : kendine has özellikleri var. bob ross'un etkileri var sanki.
    hbb : bob ross??
    chuck : hani trt' de cıkan ressam varya
    ...