ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
vestel'in ithal telefonlar için vergi talep etmesi
-
yakında geliyormuş. şu saatten sonra vestel alırsam, yakınımdakilere aldırırsam ne olayım.
karalamanın tillahını yapacağım vestel için. batarlar inşallah.
özgür demirtaş'ın buket aydın'a cevabı
yapınca herkes sana bakıyor hissi veren eylem
-
yanlış yöne gittiğini farkettiğinde geri donmeye çalışmak.
dünyanın tam olarak yuvarlak olmayışı
-
en derin yeri 10 km olan okyanuslar olmayınca 12762 km çapa sahip dünyanın ödemiş patatesi gibi göründüğünü sanan insan beyanı. dünya neredeyse mükemmel bir küredir. hatta yüzeyindeki dağlar ve sair yükseltiler çapına göre o kadar önemsizdir ki oransal olarak bir bowling topundan daha pürüzsüzdür.
debe edit : (bkz: utku'yu yaşatalım)
gelinin annesinin millete corona bulaştırması
-
gelinin annesinden kızına bir adet covid-19.
çankaya sapığının solcu çıkması
-
iq'su ayakkabı numarasını geçemeyenler tarafından kendi türdeşlerinin pisliklerini önemsizleştirmek için öne sürülmüş bir iddiadır.
yahu anlamadım şimdi ben. bu adam solcu mu değil mi bilmiyorum ama temsil kabiliyeti nedir? bir dernek/sivil kuruluş başkanı sözcüsü falan mıdır? millete ahlakçılık mı taslıyormuş? kendisi gibi olmayanları ahlaksızlıkla mı itham ediyormuş? "en ahlaklı biziz" mi diyormuş. pisliği ortaya çıkınca solcular bu adamı savunmuş mu? "solculuk düşmanları iftira atıyürrr!!!" diye ortalığı velveleye mi vermişler?
dans kursuna gideceklere tavsiyeler
-
- öncelikle hangi dans türlerinden hoşlandığınıza ve hangilerinin eğitimini
almak istediğinize karar verin.
- bir kursa başlamadan önce mutlaka kurs mekanını görün.
- eğitimini gördüğünüz dansın hangi stilde verildiğini mutlaka sorun.çünkü
çoğu dansın farklı farklı stilleri vardır.siz bir yerde başladığınız eğitime
başka bir yerde devam etmek istediğiniz zaman tekrar başa dönmek zorunda
kalabilirsiniz.
- kursa deneme teklif edin veya bir dersi izlemek isteyin.her iyi dans eden
kişi iyi eğitmen değildir.öğretmek farklı bir yetenek türüdür ve her
dansçıda bulunmaz.
- sınıfların , eğitmenin sizinle yeteri kadar ilgilenebilecek sayıda olup olmadığına
bakın.
- kursların seviye seviye ayrılmış olmasına dikkat edin.tüm kursları başlangıç
seviyesi olan yerlerde genelde tekrarlama sorunu
vardır.
- eğitmenlerin çift olması her zaman avantajdır.bir sorun olduğunda çoğu kişi
hemcinsiyle dans etmekten hoşlanmaz.(özellikle erkekler)
- kurs size pratik imkanı sağlıyor mu araştırın.dans gecelerine
gidemiyorsanız ya da pratik yapamıyorsanız öğrendiğiniz dansı çok fazla
ilerletemezsiniz.
- son olarak öğrendiğiniz dansları araştırın.bilgi her zaman aldatılmayı
önleyen en büyük faktördür.
babayla telefonda konuşmak
-
hep mümkün olmayan. vefat ettikten sonra onun telefonundan beni annem aramıştı. bir an gülümsemiş ve "neden olmasın" demiştim, hatta o saniye "kimseye söylemem" diye hesap bile yaptım. neyse ki deli olduğumu gizleyecek kadar akıllıyım.
30 mayıs 2023 astrologların patlaması
-
memlekette astrologlar bile liyakatsiz.
zlatan ibrahimoviç
-
"oğlumla evimin bahçesinde futbol oynarken ikimiz de en sevdiğimiz futbolcular olurduk. oğlum ben olurdu, ben ise olcay ."
zlatan ibrahimoviç
bağcılar'da kaçak afgan dehşeti
ders çalışırken verilen ara
-
ekşi sözlüğe çıkar.
(bkz: kurtarın beni)
edit: arkadaşlar kurtarın dedim siz şukulayıp duruyorsunuz, e ben de dönüp dönüp açıyorum sözlüğü noldu acaba benim entari diye, bu böyle olmaz...
turabi çamkıran
-
"biz ...."
"allah'tan korkarız, kuldan korkmayız"
"acun abi"
"sahaya gömerim/gömeceğim/gömdüm"
"acun abi"
"geçen sene ......"
"..... ile kader ortağıyız"
"acun abi"
"biz, adamız"
"adam olana ......"
(hareketler: boğaz kesme, adu ket, maymun dansı, bayrakla bilimum hareketler)
"acun abi"
(bkz: özetleri izlediniz)
cengiz topel
-
türk çocuklarına hakettiği gibi anlatılmayan ve tanınmayan kahraman şehidimiz.
cengiz topel’in cesedini görenler arasında bulunan eşref düşenkalkar şöyle diyor:
‘’birleşmiş milletler askerlerinin temsilcileri önünde aziz şehidimizi gördüğüm gün, hayatımın en ıstıraplı günü idi. ana vatanla yavru vatan arasına çelik kanatları ile köprü kuran topel'imize son bir defa daha baktım. baktım ki; kahpe rumlar sol gözünü tahrip etmişler, pazılarını matkapla oymuşlar, kafatasının sol tarafına beton çivisi çakmışlar, sol ayağını kırmışlar, bu yetmiyormuş gibi boğazından göbeğine kadar göğsünü yarıp çuval diker gibi dikmişler. (bir doktorumuzun beyanına göre iç organlarını çalmışlar, kalp ve ciğerlerini) bir ara yumruklarını sıkmış, dişlerini kenetlemiş, ideal vücutlu cengiz topel’imize kahpece yapılanları düşündüm ve o an allah’ın bana lütfetmiş olduğu tebessümü rumların çaldığına inandım ve yemin ettim:
yunan sözü lügatlerde durdukça, bu kin benden vallahi de gidemez.’’
(vehbi zeki serter, kıbrıs’da rum - yunan saldırıları ve soykırım, atase, s.231-236)