ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bacak antrenmanı yaparken bacağı kırılan kadın
-
açmayın beyler harf inkılabı.
izlenesi ted konuşmaları
-
bir nöroloji uzmanı, geçirdiği inmeyi ve kendi beynine olanları işte böyle anlatıyor
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
okul çıkışından oğlunu almış bir baba ile oğul;
- baba kırtasiyeye uğrayalım ya
+ napcan oğlum kırtasiyede?
- kalem alcammm
+ bu ne lan iki günde bir kalem alıyon, biz seni okumaya gönderiyoz sen sadece yazıyon.
mustafa ceceli
-
vakti zamanında, gezi olaylarına katılan arkadaşlarını twitter listesinden silmişti.
fazla söze gerek var mı?
1930'lara ait mustafa kemal atatürk görüntüleri
-
kara çarşafla belli ki birşey istemek için yanına yaklaşan kadına "ananı da al git" dememiştir.
ingmar bergman
-
persona filmi hakkında (yukarıda bir kısmı alıntılanmış) şöyle bir itirafta bulunmuştur:
"persona, yaratıcısını kurtaran bir yaratıdır. iki kez zatürree ve antibiyotik zehirlenmesinden mustarip bir hastaydım. kelimenin tam anlamıyla üç ay boyunca dengemi kaybettim... hastanedeki yatağımda oturup tam önümdeki kara bir lekeye baktığımı hatırlıyorum çünkü kafamı kıpırdatsam bütün oda dönmeye başlıyordu. artık hiçbir şey yaratamayacağımı düşündüm. bomboştum, neredeyse ölüydüm... bir gün birden, iki kadının yan yana oturup ellerini karşılaştırdıklarını düşünmeye başladım. bu tek sahneyi muazzam bir güç sarfederek not edebildim. sonra, birinin konuştuğu ötekinin sustuğu iki kadın hakkında çok küçük bir film yapabilsem -belki 16 mm- benim için o kadar zor olmayacağını düşündüm. her gün biraz biraz yazdım. öyle hastaydım ki uzun metrajlı bir film yapmak henüz aklımdan geçmiyordu. ama kendimi buna alıştırdım. her sabah onda, yataktan kalkıp masaya geçtim, oturdum, bazen yazdım, bazen yazamadım. hastaneden çıktıktan sonra, deniz kıyısına gittim. hâlâ hasta olduğum halde senaryoyu bitirebildim ve planı gerçekleştirmeye karar verdik. yapımcı çok anlayışlıydı. sürdürmemi, pahalı bir proje olmadığı için kötü olsa bile her an bırakabileceğimizi söyleyip durdu. temmuzun ortasında filmi çekmeye başladım. hâlâ hastaydım, ayağa kalktığımda başım dönüyordu (…) bir gerçeklik krizi beni düşüncemi açıklamaya yöneltti. gerçek nedir ve kişi ne zaman gerçeği söylemelidir? cevabı o denli güç geldi ki sonunda gerçekliğin tek biçiminin sessizlik olduğunu düşündüm. sonunda, bir adım daha ileri giderek, bunun da bir rol, bir cins maske olduğunu keşfettim. ihtiyaç duyulan şey bir adım ötesini bulmaktır."
edit: güncelleme
türk vatandaşlarının 2.328.131.796.900 tl etmesi
-
öncelikle konu: (bkz: somali cumhurbaşının oğluna 27.300tl para cezası)
türkiye'nin son yayınlanan nüfusu: 85,279,553
bugünün dolar kuru: 30.13 tl
bugünün euro kuru: 32.78 tl
bugün tüm türk vatandaşlarının değeri:
sayıyla: 2,328,131,796,900
yazıyla: iki trilyon üç yüz yirmi sekiz milyar yüz otuz bir milyon yedi yüz doksan altı bin dokuz yüz
bugün itibarıyla:
dolar bazında: 77,259,301,682 dolar
euro bazında: 71,018,298,284 euro
iskontoyla 70 milyar euro'ya hepimizi öldürebilirler sanırım.
nüfus kaynak: https://data.tuik.gov.tr/bulten/index?p=49685
brass birmingham
-
şu anda bgg de dördüncü sırada bulunan süper kutu oyunu.
bgg sayfası
ilk öğrenenlere karmaşık gelse de oyunun dinamikleri öğrenildiğinde 2-4 kişilik bir strateji şöleni sizleri bekliyor.
oyunda kömür, demir, bira, tekstil vb. çeşitli sanayi kollarını haritada belirli ingiltere şehirlerine kurup kanal ve demiryollarıyla bağlayıp gelir ve zafer puanı kazanıyoruz. oyun içi denge çok iyi kurulmuş, kötü giden bir oyunda bir double railroad hamlesiyle 15-16 puan kazanmak mümkün.
kart ve malzeme kalitesi üst düzey. ahşap bira fıçılarına hastayım. hatta evde zevkinize göre boyayabilirsiniz.(bgg de çok başarılı örnek resimler görebilirsiniz.)
bu oyun tabi ki türkiye’de bulunmuyor. yurt dışından alması ise gümrük ve kargo dahil 1000 tl yi geçebiliyor maalesef.
kazakistan'da linç edilen araplar
-
2006’da bizimkileri de böyle dövmüşlerdi. arap, türk fark etmiyor yani kazaklar için. boş yere içinize su serpilmesin.
edit: 2004 değil 2006’da olmuş. düzelten arkadaşlara teşekkürler.
ankara barosu'nun ysk'ya verdiği ayar
-
ankara barosuyla ysk bina olarak karşı karşıya duruyor. ankara barosu da ysk kararından sonra binanın ysk tarafına bakan kısmına şunu asmış.
uyarı: aşırı doz zeka, omurga ve ayar içerir.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"keşke her sabah alarm çaldığında polisler kapıyı kırıp 'yat yat yat' diye bağırsa da geri yatsak."