hesabın var mı? giriş yap

  • içki içmeyenlerin ya da arada bir öylesine accık içenlerin anlayamadığı his.

    bir süre sonra her şeyin daha güzel olacağını bilirsin. hafif karıncalanmaya başlar beynin. muhabbet keyifli bi hal alır. şarkıların hiç duyulmayan melodileri kulağına gelmeye başlar. ömer hayyam'ın bahşettiği rubailer kutsal cümlelerin olur. ayıkken sevmediğin insanlar bile aslında iyi insanlara evrilir. sabah pişman olacağını bile bile yazarsın geçmişe doğru mesajları. hatta boşver muhabbeti kal tek başına. sadece yazı, müzik ve sigara. gökyüzüne doğru yapılan bodoslama yolculuk. okyanusu yarıp en derinlere doğru yıldırım gibi inmek. şu anda ayık olduğuna hayıflanmak.

    oysa diğer güzel insanların kafelerde sıkıcı muhabbetler yapıp ellerindeki telefonlara gömülmelerine biz hiç ses çıkarmamıştık. çünkü onlar gezmeyi seviyordu biz durmayı, durup arkalarından bakmayı. yaprak seviyorduk biz yaprak kuru yaş ayırmadan, onlar ezmeyi seviyordu neye bastıklarına bakmadan. evet, boş içki şişeleri var yanımızda ve her birinde ayrı hüzün.

  • gelinlikten ziyade evlendiği kişi dikkatimi çekti. işadamının oğluymuş, bu zenginlerde resmen kast sistemi var iş adamının kızı iş adamının oğluyla evleniyor falan.

    benim babam da muhtar amk ben napıcam?

  • ilk ifadesinden daha dehşet vericidir.

    ilk ifadesinden anladığımız kadarıyla suphi tecavüz etmek amacıyla kızı kaçırmış, kız biber gazı sıkıp direnince öldürmüş. dna'sının bulunması korkusuyla ellerini kesmiş. ceseti yok etmek için yakınlarına haber vermiş, ortak akıl sonucu yakmaya karar vermişti.

    değişen ifadeye göreyse kaçırıldığı korkusunu yaşayan müşterisini sakinleştirmek yerine ona vurmuş, dakikalarca işkence etmiş, canlı canlı ellerini kesmiş. bir sinir harbiyle kızı darp ettiğini düşünsek bile saatlerce süren eve gidip gelmeler, telefonda görüşmeler, birilerini beklemelerin sonunda dahi içi soğumamış (olay da kaçırıldığını, kötü muameleye maruz kalacağını düşünen bir kızın savunması) cesete kötü muamele ederek onu yakmıştır.

    bu ifade gerçek ifade varsayalım. şayet adalet bu ifadeye daha az ceza verecekse ben artık bu ülkede yaşamak istemiyorum. ya da ben de derhal yola çıkıp işime gelene bu tarz işkenceler yapmayı planlıyorum. işsiz güçsüz adamım. her türlü dexter'lığa gönüllüyüm. amacım tecavüz değil, sadece böyle insanlar beni tahrik ediyor. sinirleniyorum. onları dövüp, hırıltılar çıkarırken ellerini kesip cesetlerini yakmak istiyorum. kötü bir niyetim yok.

  • güzel bir konuya değinilen başlık.

    en büyük problemimiz disiplinsizlik. unutulmamalıdır ki içimizdeki heves disiplinle beraber sürekli bir motivasyona dönüşür. sıkılmak ve yorulmak engel değil, bu sürecin en tabii parçalarıdır. bunu kabullenerek uzun soluklu gelişim gösterebilir insan. (bkz: comfort zone) ‘dan çıkmayan insansa en rahat yerden izler hayatı. kısa vadedeki o huzur ilüzyonu bir kısır döngüye evrilir ve uzun vadede mutsuzluğa ve tatminsizliğe yol açar. hiçbir şey yapmıyorken çok şeyi kaçırma psikolojisi de tehlikelidir. bazen bir şeye odaklanmayı engeller. her yerde olmak hiçbir yerde olmamaktır aynı zamanda. psikolojik olarak söz geçiremediğiniz zaman motivasyonunuza fiziksel olarak meydan okumaya başlayın. bir süre sonra ortak noktada birleşeceklerdir zaten.

  • an itibarıyla yarışan kız, kndisine "nerede çalışıyorsunuz istanbul'da mı?" sorusu sorulduğunda, nefes dahi almadan:

    "dunyanın en büyük demir çelik firmasında muhasebe yapıyorum." dedi.
    beklediği soru buymuş demek ki.
    cevabına da çalışmış kızcağız, hazirlanmis.

    egona saglık bebeyim.

  • "adam pide kuyruğunda -abi ben alıp çıkayım, iftara yetişeceğim! diyor. biz hobi amaçlı mı bekliyoruz lan. yatıya mı kalacağız fırında. "

  • o gün öğle yemeğinde tas kebap, pilav ve kadayıf vardır.yemekhaneye yemek için gelen nöbetçi astsubay, acemi kısa dönem askerlerin masasına oturur.

    - nabıyonuz gençler afiyet olsun
    - saolun komutanım.
    - bakın ne güzel yemek çıkarıyoz size.bunları dışarda yesen; pilav 2 milyon, tas kebabı en az 4 milyon, kadayıf da 2 milyon.bak dışarda yesen 8-10 milyon para vercen burda bedava
    - iyi de komutanım ben de dışarda 2 milyar maaş alıyodum, burda 35 milyon lira veriyonuz
    -..

  • beni adamdan sayıp alacak örgüte zaten ben girmem.

    edit:
    yukarıda yer alan repliğin ferhan şensoy'un efsanevi pardon filmine ait olduğu her ne kadar sözlük camiasınca anlaşılmış olsa da, bazı yazarlar yine de filme atıfta bulunmam gerektiği yönünde uyardılar.
    düşündüm ve haklı buldum.
    işte o repliğin geçtiği sahne
    bu muhteşem filmi hala izlemeyen varsa hemen izlesin diyorum.

    debe edit:
    çok sayıda yazar arkadaş, özelden mesaj yazarak bu repliğin groucho marx'a ait olduğunu belirtti.
    zaten sözlükte de daha önce yazılmış.
    (bkz: #22508435)
    woody alllen'da annie hall adlı filminde bu repliği kullanmış.
    bilmiyorduk, öğrenmiş olduk.
    bilgilendiren yazar arkadaşlara teşekkür ederim.