hesabın var mı? giriş yap

  • normal olandır.

    para duruduğu yerde hegün %10 değer kaybettiği sistemlerde, hiperenflasyon durumunda gerçekleşir.

    herkes parayı şimdiden harcama, alabileceğine alma yarışına girer. bunda garip olan hiçbirşey yoktur.

    tem kavacık kavşağında köprüden önce son çıkış yazıyor ya. he şu anda kriz o noktada, az kaldı ama o kavşak geçildi geçilecek. işte o zaman görürsün kimse bir şey satın alabiliyor mu, evde aç aç oturuyor mu..

    bu krizden çıkmanın artık tek yolu da, erken seçimdir. başka da hiçbir çözümü yoktur.

  • -evet sayin seyirciler, simdi de televizyonunu yeni acanlar icin haber bultenini tekrar sunuyoruz.
    - a-aa!
    - saka lan saka. sokayim televizyonunu yeni acanlara..
    - oha
    - hele televizyonu hala kapali olanlara iyice kafam girsin!
    - yuha!

  • aslında urfa'nın amsterdam, bern, barselona olduğunu öğrenmemize neden olmuştur.

    hee amk heee çok güzel çok misafirperver çok sıcakkanlı yer.

    ulan siz bu ülke sınırları içinde akp'nin %60 alıp da insanlarının hoşgörülü, misafirperver, açık fikirli, sıcakkanlı olduğu yer mi gördünüz?

    önüne kebap koydu diye neredeyse sevinçten ölecekler amk.

    tüm motivasyonu öteki diye adlandırdıkları milyonlarca insana kan kusturmak, bastırmak hatta şartlar gereği öldürmek olan bir ideolojiye ölümüne bağlı bir il bu sıfatların hiçbirinı taşımaz.

    hani aralarında yaşamasam inanacağım.

    yazdıklarımın konu dışında olduğunu biliyorum lakin olay üzerinden bok çukuru yerleri göklere çıkarmayın amk.

  • bilim insanları galaksileri gözlemlerken bu etkinin fazlalığından ötürü aslında galaksilerin göründüğünden çok daha fazla kütle içermesi gerektiği sonucuna varmışlar, böylece karanlık maddenin varlığını farketmişlerdir. şayet kütleçekimsel merceklenme olmasaydı evrenin %28'ini oluşturan kütlenin %23'lük kısmını oluşturan karanlık maddenin varlığından haberdar bile olamayacaktık.

  • kişisel film izleyiciliği tarihimin içinde çok özel bir yer edinmiş, bittiğinde insanın ağzında kaliteli bir şarap tadı bırakan, tek kelime ile muhteşem bir film. hiçbir sinemasal zorlamaya, senaryo oyununa gitmeden, yalnızca hayatın doğal bir kesitini olanca sahiciliği ile anlatmakla yetinmesine rağmen, aşk üzerine, hayat üzerine büyük laflar etmeyi başaran, bolca güldüren, zaman zaman düşündüren, insanı sinema koltuğundan alıp ispanya'daki o bohem hayatın içine çeken ve en önemlisi tüm bunları aslında yapmaya çalışmadan, kasmadan, görülmemiş bir doğallıkla başaran mest edici bir woody allen şaheseri, yönetmenin ustalık eseri. insanın böyle bir film yapabilmesi, tüm insani duyguları olanca yalınlığı ile içselleştirebilmesi ve seyirciye bu etkinlikte aktarabilmesi için iyi bir sinemacı olmaktan öte hayatı tüm incelikleri ile yaşamış bir bilge kişi olması gerek.

    tüm bunları söylerken filmin sinemasal anlamda iyi veya kötü olduğuna dair bir mütalada bulunmuyorum. zaten filmin benim için bu derece özel olması, tam da sinemasal bir başarının peşinden koşmak yerine, insanları ve özellikle de kadınları bir parça da olsa anlamanın peşinden koşmasından kaynaklanıyor.

  • hani diyoruz ya keşke 2 yıl önce o arabayı alsaydım, o evi alsaydım diye. şimdi de tarihi eserler için keşke sağlamken görebilseydik diyeceğiz gibi.

  • bu tur adamlarin hayat boyunca aradigi $ey rakam'dir.. bir rakam bulduklari zaman hemen onu hesaplayip saglamaya onunla ilgili ilginc gercekleri cikarmaya cali$irlar.. ornek verecek olursak kahvede ya da berberde bir muhabbet gecer "ismet abi bak insan damarlarini uc uca ekleyince dunyayi 7 kere dolaniyormu$" denir denmez hesaplayan adamimiz trigger olur ve ba$lar: "dur hikmet hesaplayalim.. dunyanin cevresi 40 bin km.. 7 kere dolandigina gore dort kere 7 28 yakla$ik 280 bin km uzunlugunda bizim tum damarlarimiz.. her damar 1mm kalinliginda desen ortalama olarak senin kilon kac 87 mi.. bol 87 carpi 1500 bolu 2 arti 5.. bak dogru hesaplami$lar.."

    super matematik bilgileri yoktur ama dort i$lemi cok hizli cabuk yaparlar bundan keyif de alirlar..

    (bkz: ogreten adam ve oglu)

  • apollo 11'de 16 bit mimari kullanildi, toplamda 71kb'lik bir hafiza vardi. ayrica otonom bir sistem de degildi, yani dunyadan yonetiliyordu. oyle gta 5 calistiracak bir sisteme gerek yoktu. saniyede 85.000 komut isleyebilen bir islemcisi vardi.

    insanlara cahil demeden once en azindan google'da arama yapmak cok zor olmamali.

    edit: başlık başa kalmış.

  • 2014'lü yıllardır. her allahın günü oha bu ne sis diyorum pencereden kafamı uzatmamla olayın sis olmadığını anlamam bir oluyor.
    bir tek ben mi doğalgazla ısınıyorum oğlum memlekette?

  • çok defa anlattım tekrar anlatayım.
    yıl : 2013
    yer : migros caddebostan sahile inen merdivenler.
    tam merdivenlerin orada sevgili veya çift, çocuk kadını öyle bir dövüyor ki, ağzı burnu kan içinde kalmış. çocuğu tutup önce geri çektim, bana hamle yapınca da tekmeyi koydum merdivenlere düştü (zaten belli halinden sarhoş) bir kaç kişide kadına su falan veriyor, arkamı döndüm giderken, kadın sağ kulağıma öyle bir tokat attı ki, haftalarca çınlama gitmedi, döndüm bir tane de ona vuracaktım, lanet gitsin dedim yoluma devam ettim.

    mazoşist kadınların hepsi, acı çekmekten, itilip kakılmaktan, aşağılanmaktan, inanılmaz derecede zevk alıyorlar.
    gittiğim yerlerde de buna benzer şeylere şahit oluyorum, adamlar köpek çekiyor kadınlara, kadınlar adamın ağzının içine bakıyor.