hesabın var mı? giriş yap

  • yevgeny petrov 1930'lu yıllarda popüler bir sovyet yazardı. ve kendisinin eğlenceli kişiliğinin yanında çok nadir bir hobisi vardı. isimler uydururarak başka ülkelere mektuplar gönderir ve yabancı ülke pullarıyla süslenmiş "muhatap bulunamadı" iade mektubunu beklerdi.

    nisan 1939'da yeni zelanda'ya, kendi uydurduğu merrill ogin weisley adına bir mektup gönderdi. mektubu ingilizce olarak yazdı:

    "sevgili merrill. lütfen pete amca'nın vefatı nedeniyle en içten taziyelerimi kabul edin. uzun zamandır yazmadığım için beni bağışlayın. umarım ingrid iyidir. kızını benim için öp. muhtemelen zaten çok büyümüştür. evgeny'niz"

    iki aydan fazla bir süre geçti, yeni zelanda posta idaresinden iadeyle ilgili bir mektup gelmedi. mektubunun kaybolduğuna inanan yevgeny petrov artık o mektubu unutmaya başladı. ama ağustos ayında bir cevap mektubu geldi.

    "sevgili evgeny. başsağlığı için teşekkürler. pete amca'nın gülünç ölümü bizi altı ay boyunca tedirgin etti. umarım mektuptaki gecikmeyi affedersiniz. ingrid ve ben, bizimle birlikte olduğun o iki günü sık sık hatırlıyoruz. gloria çok büyük ve sonbaharda 2. sınıfa gidecek. ona rusya'dan getirdiğin ayıyı hala saklıyor"

    mektupla beraber bir de fotoğraf geldi.

    yevgeny petrov daha önce yeni zelanda'ya gitmemişti ve gelen cevaptan sonra şok oldu. sonrasında neşeli hali gitti, içine kapandı ve sağlığını kaybederek hastanede yattı. gizemi çözmek için yeni zelanda'ya tekrar mektup yazdı ama cevap alacak kadar çok yaşamadı. ikinci dünya savaşı başlamıştı ve savaş muhabiri olarak görev aldı. kuşatma altındaki sivastopol'dan dönerken uçak kazasında hayatını kaybetti.

    yazdığı ikinci mektuba yeni zelanda'dan cevap geldi. önceki kadar tuhaftı:

    "sen bizimleyken, gölde yüzmeye gittiğinde korktum. su çok soğuktu. ama kaderinizin boğularak değil, bir uçak kazasında ölmek olduğunu söylemiştiniz. lütfen dikkatli olun ve mümkün olduğunca az uçun"

    ek olarak; olayın bir şaka ya da kurgu olduğu tam olarak bilinmiyor. benzer bir konu kevin spacey'in oynadığı 17 dakikalık bir kısa filme uyarlanmıştı

    https://youtu.be/x2gysn-y6pk?si=_ijjqobig46vku6n

  • şu an 2. bölümünü izlediğim dizi. aman allah'ım!

    başroldeki merve boluğur'un satranç turnuvasındaki o halleri... turnuvalara katılanlar iyi bilirler ki bu satranç zıkkımı kazandıkça zehirler insanı. tam bir ego yükselticidir. kaybedince de hele hele ezilerek kaybedince de tam bir gurur kırıcı.

    gözümü ekrandan alamıyorum oyun sahnelerinde.
    ilerleyen bölümlerde keyiften öleceğim herhâlde. atmosferi çok güzel dizinin ve görüyoruz ki rakibi küçümseme mevzuları hep varmış!

    katıldığım bir öğretmenler arası satranç turnuvasında ilk rakibim gelmemiş, ikinci rakibim de öylesine gelmişti.
    üçüncüsü beden eğitimi öğretmeni idi ve vallahi turnuvadaki tek hâtundu o da. yanında da erkek arkadaşı olduğunu tahmin ettiğim bir zibidi. oyun başladı, baktım hocamız o kadar basite alınacak gibi değil dikkat kesildim oyuna. derken tek bir hatasıyla oyunu kaybetme yoluna girdi.
    zibidi başladı, " hocam bu maç berabere bitsin yenisine başlayın " falan demeye. ben maalesef falan dedikçe bu oyuna müdahale etmeye başladı ve ağzından şu sözler döküldü:

    " hayatım atı çapraz sür, atın gidecek " *

    lan bir kahkaha atmaya başladım az kalsın diskalifiye edilecektim.

    o ana kadar erkekine ses çıkarmayan hocamız da " ya saçmalama ozan çık dışarıda bekle beni allah'ını seversen " falan diye isyan etti.

    çocukluğumdan beri yüzlerce belki de binlerce karşılaşmaya çıkmış; rakibin atını, filini, kalesini, vezirini vs. oyun dışına itmişimdir, o vakit ilk defa bir satranç karşılaşmasında rakibin eşeğini saf dışı bırakmıştım.

    bu da böyle bir anımdır.

  • sunca yillik hayatimda, babamin imzasinda annemin de isminin olmasindan daha romantik hicbir sey gormedim.

  • 1- türkiye'de yayınlanan ve yayınlanmış olan gazetelerin geçmişten günümüze tüm sayılarına ulaşabileceğiniz bir platform

    2- dünya üzerinde çekilmiş tüm filmlerin çarpıcı sahnelerinin olduğu bir arşiv

    3- müzik aleti notalarını algılıyan ve akor düzeltmesi yapmanıza yardımcı olan bir site

    4- şarkılardan sözleri çıkarıp enstrümantal hale getiren site

    5- dünyanın her yerinden yüzlerce üniversitenin ortak çevrimiçi kütüphanesi

    6- nasa'nın uzay ile ilgili keşiflerini ve fotoğraflarını bulabileceğiniz online arşivi

    7- ses kayıtlarınızı metne dönüştürme aracı

    8- pdf escape ile hiçbir uygulama yüklemeden, oldukça basit ve kullanışlı bir arayüz üzerinden pdf dosyalarınızı düzenleme aracı

    9- önemsiz bir siteye üye olmak için kullanabileceğiniz tek kullanımlık mail servisi

    10- ücretsiz ve yüksek kalitede stok fotoğraflar indirmek için harika iki site.
    1
    2

    11- filmlerde geçen mekanlar hakkında tanıtıcı bilgilerin olduğu, bu mekanların aslında hangi kentte bulunduğunu gösteren site

  • benim eski iş yerinde bir kadın vardı. durmadan "geliyor olacağım, hı hı, çeync ettirdim ben onları, kontakt kurdum cc ile" gibi şeyler söylüyordu. bir gün dışarıda telefonla konuşurken isteyerek kulak misafiri oldum. "taam siz yiyin ben geç geliyom" derken duydum. o an anladım ki bu lügat sadece mesai bölgesi içerisinde duhul ediyor bünyeye. arta kalan zamanlarda yine salı pazarı, yine metrobüs içi hayat...

  • "kocam çok iyi biridir, onunla bir problemim yok" dediğin adamı 2 yıl aldatmandan problemin kimde olduğunu anladık biz zaten.

    tanım : ruh hastası beyanı.