hesabın var mı? giriş yap

  • hayatın gerçeklerini tokat gibi yüzünüze çarpar. ben dün geceki maçta üç kere sigarayı bıraktım, iki kere hastanelik oldum, iki kere maç yapmaya tövbe ettim, kalede durduğum 6 dakika da 6 gol yedim... şimdi ise bir dağ evine yerleşip odunculuk yapıyorum.

  • koreli bir kız ''omg beautiful city ... have a good one ^_^'' yazmış altına.

    ya biz hariç dünyanın ölümüne iyimser olması ile açıklanır bu durum, ya da bu kızımız kore'nin çemişgezek ilçesinden.

  • banka soygunu sonunda sıvışmaya çalışan soyguncuyu taşıyan ve ensesindeki namlu ile denileni yapıp istenilen yere kadar taksiyi süren şofördür.
    diğer araç şoförlerine bir şeylerin yolunda gitmediğini, anormal bir şeyler olduğunu anlatmaya çalışıyordur kendince.
    böyle bir taksici görüldüğünde hemen polise haber verilmeli, bu ve benzeri ihtimaller göz önünde bulundurulmalıdır.

    çok mu uçuk geldi? başlık kadar değil, evet.

  • hangi şehir olursa olsun, memurların ev kiralayamadığı tek bir zaman dilimi hatırlamıyorum. hatta ev/barınma sorunu yaşanan bir dönem hiç hatırlamıyorum. ama son bir senedir, ev sahibi / kiracı kavgaları, ev bulamama sorunları her gün haberlerde var...

    heralde orta çağda bile yaşanmamıştır böyle sorunlar. hayır o zaman barınma sorunu yaşayan bir şekilde gidip yokluğun ortasına evini yapıp yaşayabilirdi. şimdi onu da yapamıyorsun.

  • dünyanın en büyük bankaları çinli diye çin süper güçmüş. yalnız bunu yazan arkadaş bir ayrıntıyı unutmuş, bu bankaların tamamı para basıp yol inşaatlarına filan kredi veren, devletin bir cebinden alıp öbür cebine para koyan devlet bankaları ve nüfusu 1,5 milyara yakın bir ülkede tekel olup para basan devlet bankalarının büyük olmaması zaten sürpriz olurdu. çin ekonomik büyümesini canlı ve olduğundan büyük göstermek için para basıp o parayla da içinde bir kişinin bile yaşamadığı ama onlarca gökdelenden oluşan hayalet şehirler kuran ve sonra o parayı bankalarında "asset" (malvarlığı) olarak gösteren şişirme ekonomiye ve sürekli manipüle edilen bir para birimine sahip bir ülke.

    http://www.cnn.com/…ina-ordos-ghost-town/index.html

    https://internationalbanker.com/…-problem-bad-debt/

    adamlar 10 bin kişinin yaşadığı ve spor takımı bile olmayan şehirde 70 bin kişilik stadyum yapmışlar çünkü kağıt üzerinde ekonomik büyüme göstermek için sürekli bir şeyler inşa etmek gerekiyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=pbdes_mxmnm

    nüfus tabi ki önemli ama nüfusun belli bir seviyede olması lazım. nüfusla tek başına süper güç olunuyorsa türkiye avrupa'nın en güçlü ikinci ülkesi olmalı, hindistan da dünya'nın en güçlü üçüncü ülkesi olmalı. nüfus tabi ki üretim olduğu kadar tüketim demektir ama tüketim yapmak için para lazım. çin'in nüfusunun %95'i fakir olduktan sonra ne kadar tüketim yapabilir ki? çin'in 10'da biri nüfusa sahip olan japonya bile çin'den daha büyük bir pazara sahip çünkü halkı para harcayabiliyor. "nüfus demek tüketim potansiyeli demek" diyorsun ya, bunun çin'de geçerli olması için ortalama halkının 10 kat filan zenginleşmesi lazım.

    hyundai'nin çin'e bir sürü borcu var denmiş. çin ekonomisinde de tüm ekonomiyi yerlebir etme potansiyeline sahip kayıtdışı ve görünmez borç var. o ne olacak? çin'de bankada kayıtlı olan borcun 10 katının kayıtdışı olduğu ve hayalet kentlerdeki boş binalara bağlı olduğu biliniyor. bugun dünyada borçsuz ekonomi mi var?

    http://www.reuters.com/…port/china-collateral-fake/

    http://money.cnn.com/…china-debt-economy/index.html

    https://www.nytimes.com/…es-china-economy-debt.html

  • iyi de bu hala cahil olduğunuz gerçeğini değiştirmiyor. aksine ülkedeki cahil sayısını bize gösteriyor. nicelik nitelik ayrı şeyler öğren de gel.

  • hayata dair gülümseten detaylardan biri. insan böyle aşkları, aşıkları görünce mutlu oluyor.

    -pişt garson.

    hatun: aşkım yapma lütfen noolursun.

    -sen karışma. kardeşim bize iki tane çay getiriyorsun, biri açık.

    garson: tabi efendim.

    hatun: sen çok iyi bi insansın...

    -şşt sakın, sakın. bir daha bu konuyu açarsan seninle konuşmam.

    hatun: amaa, hmpf peki.

    -sakın.

  • öncelikle kendisini tanımıyorum. videoyu izlemedim. kendisi hakkındaki bilgim son dönemde debeye giren girdilerden ibaret. fazla da bilgim olmasını istemiyorum.

    yakınının ölme sebebinin doktor hatası olduğu sadece kendi iddiası, kanıtlanamayacak bir durum. ama kendisinin katil olduğu kanıtlanmış ve kendisi tarafından da itiraf edilmiş bir gerçek.

    böyleyken kendisi ile nasıl empati yapılabilir? empati yapmamız neden bekleniyor?

    ne kendisi ne de başka bir katil ile empati yapmayı düşünüyorum. hayatta herkes kadar acı çekiyor, herkes kadar sinirleniyor, herkes kadar öfke nöbeti geçiriyorum. babamın hastalığı sebebi ile ömrümün yarısını cerrahpaşa’da geçirmiş durumdayım. gırtlak kanseri başlığı benim girdilerimle dolu. yaşadığım hiçbir şey karşımdaki insanı öldürmem gerektiğini düşündürtmedi.

    ben ölmüş olan doktor ve ailesi ile empati yapabilirim ancak. çocuğum bir psikopat tarafından öldürülse, çocuğumun katilinin cezası okuduğu yıl kadar bile olmasa, çocuğumun katili yıllar sonra bir programa çıkarılsa ve olayı anlatıp kahkaha atsa, kahrolurum.

    son sözüm armağan çağlayan‘a; buraya geldiğinizde sadece merak ettiğiniz kişilerle röportaj yaptığınızı ve yapacağınızı söylemiştiniz. bir katili merak etmenizi anlamıyorum orası başka da. “ben bu kahkahayı atarken öldürülmüş insanın ailesi ne düşünür?” diye de merak ettiniz mi hiç? ben ettim. ve size olan tüm saygımı yitirdim.

    edit: gelen mesajlar için teşekkür ederim. babam hayatta ve iyi durumda. bu konuda çoğunuzla aynı fikirde olmamıza sevindim, sevgiler.