hesabın var mı? giriş yap

  • gerçek uğur ışılak 8 haziran sabahı bir kaza geçirmiş, yerine arap emirlikleri tarafından ya sul kohun isimli android geçirilmiştir, resimdeki de pili bitmiş androiddir. bu kadar uyuyacak ne vardı?

  • en güzel tepkiyi türbanlı iki ablamız vermiş, "hayır neden rahatsız etsin, gel biz de sarılalım"

    iyi güldürdüler akşam akşam, hay siz çok yaşayın.

  • tinder kullanmadan tinder hakkında yapılan eleştirilere cevap yetiştirenlerin bulunduğu uygulama. kardeşim birisiyle match olması için iki taraflı beğenme söz konusu. göbekli dayıları, dedeleri madem istemiyorsun niye beğeniyorsun dedirtir.

  • bu etkinin adını ilk defa gündelik bilmeceler isimli tübitak kitabında duymuştum. ama bu etki beni şubat 2005 bilim ve teknik dergisinde gördüğüm manyak fizikçi jearl walker'ın http://www.wiley.com/…005/pdf/leidenfrost_essay.pdf adresinde bulabileceğiniz makalesinin özeti sayesinde etkiledi. jearl hocam bir öğrencinin dikkatini çekmek için bir profesörün yapabileceği en etkili hareketin kendini sakatlama riski olan bir hareket yapmak olduğunu düşünerek ve leidenfrost etkisine güvenerek bir takım deneylere girişmiş.

    bu deneyler 400 derece santigradda kaynayan cıvaya ıslak elini sokmaktan ağzına -200 derece santigradda sıvı nitrojen almaya ve hatta pek bir klişe olan kor üstünde yürümeye kadar değişiyor. gerçi kendisi bir kere dişlerini kaybetme tehlikesi geçirip, bir kere de ayaklarını yakıp bu işlerden elini eteğini çekse de, bunlara zamanında cesaret etmiş olması yeterince etkileyici.

    aslına bakarsanız kendisi ayağını yaktığı gösteride sorumluluğu biraz da önceki deneylerinde göğsünde taşıdığı ama bu kazalı deney sırasında unuttuğu fiziğin temelleri kitabına bağlayarak; mezuniyet programlarının sonunda fizik öğrencilerinin bilime güvenlerini kanıtlamaları için kor kömür üzerine yürütülmelerini şaka yollu tavsiye etmiş. gerçi ben düşünüyorum da tam tersine "ulan şimdi yanlış çıkacak, ayaklarım yanacak" diye korkanların ayakları terleyip bu sınavı aşarlar.

    bu arada bu etkinin adını, öncelikle 1932'de hermann boerhaave fark ettiği halde derinlemesine araştırıp bir makale yazan johann gottlob leidenfrost'tan aldığını da söylemeden geçmeyelim. bir de ütünün ya da tavanın sıcaklığa bakacağım diye biraz acele ederseniz(yani yüzey sıcaklığı 200 derece santigrat civarlarına gelmemişse) parmağınızı çok feci yakacağınızı da küçüklüğünde iki defa ütü bir defa da soba ellemiş biri olarak söylemeliyim.

  • araç hızının göreceli bir durum olduğunu belirten fikir varoşlarını ortaya çıkarmıştır. altındaki bmw'ye göre 140 normal bir hızmış, 80 gibi geliyormuş. trafik kuralları belli, hız sınırı belli. nesi subjektifmiş trafikteki hızın. bu varoşlar işte doğduğun büyüdüğün şehrine, boğazına, sahiline geliyor mütahitlik felan türlü türlü cinliklerle kısa zamanda zengin olup üst kimlik kazandığını sanıp senin huzurunu kaçırıyor. geçen gün caddebostan'da son model bmw'sinin camını açıp kola kutusunu fırlatan gördüm. memleket olarak görmüyor ki burayı, gelip fethettiğini sandığı bir yer sanıyor, umarsızca pisliyor. trafik kurallarını bozuyor. kültüründen yaşadığı ezikliği parasıyla kapatıp başkalarına uyguluyor.