hesabın var mı? giriş yap

  • filmlerinizin hikayesinin birbirine benzediğine dair yorumlar yapılıyor. bu eleştiriye katılıyor musunuz?

    (sizi seviyoruz!)

  • itl. uykusuz geceler

    inanılmaz şekilde venedik'i hatırlatan ama ismi hiç geçmeyen bir şehrin içinde uykusuz bir gecenin içinde tanışan ve yalnızlıklarını paylaşan/paylaşamayan iki yabancının öyküsünü anlatır visconti bu dostoyevski uyarlamasında.

    aşk, beklemek, ümitsizlik, bağlanmak, gene beklemek, kazanırken bir anda kaybetmek... tüm bunlar genel olarak uzun diyaloglarla süren bu filmde vardır. mastroianni'nin yakışıklılığı ve gençliğinde de yüzüne çok yakıştırdığı hüzünle beraber, maria schell'in o eski zamana ait narin, kırılgan gözüken ama esasında yıkıcı olan güzelliği başroldeki bu ikilinin uyumunu masalsı kılar.
    --- spoiler ---
    özellikle filmin sonundaki kar sahneleri bu havayı pekiştirir.
    --- spoiler ---

    bu film fransız ve italyan ortak yapımı olduğu için nuit blanches olarak da bilinmektedir. 2001 yılında, istanbul film festivali'nde gösterilmişliği vardır... ayrıca (bkz: la notte).

  • kondüktörler için inceledikleri çaylaklık entryleri "sözlük'te bu ayarda bir yazar olacağım" türünde bir taahhüt. yazar olduktan sonra çaylaklık entrylerindeki özeni bir kenara bırakıp canavara dönüşen yazarlar kondüktörlerin zamanlarını çaldıkları gibi, sözlük'e de zarar veriyorlar.

    artık çaylaklık entryleri uygun bulunarak yazar yapılmış yeni yazarların sonraki entrylerinde aynı özen görülmediği takdirde kondüktörler bu yazarları uçurabilecekler.

    çaylaklık ile sözlük yazarlığı arasındaki geçiş sürecinin ya yazarsın, ya değilsin keskinliğinde olması ileride değişecek şeylerden, bu aynı zamanda hepimiz için ileride olacaklara bir alıştırma da olmuş olur.

    not: halihazırda entry silme ve yazar uçurma yetkisi olanların bu yetkileri aynen devam ediyor olacak.