ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
atari salonunda jeton sahtekarlığı yapan nesil
-
bu nesle bende giriyorum ve hatta niyeyse benim dönemimde atari salonlarını polis basardı birde. jetonu hızlı atma, yavaş atma gibi oyunda fazla kredi çıkartma işleri hiçbir işe yaramazken bir gün çocuğun biri, elinde uzun bir plastik şerit ile geldi (şu beyaz eşya kolilerinin etrafına sarılan cinsten) şeriti jeton bölmesine sokup çıkarttıktan sonra hızlıca, bir anda oyun kredileri uçuştu havada. sonrasında o kadar uzun şeriti yanında taşımak istemeyen kimse bunu kısa kısa kesip jeton şeklinde atıp birer birer kredi çıkartmaya başladık. fakat jeton bölmesinde şeritleri gören salon sahibi işe hemen uyandı tabii ve o zaman anladık uzun şeritin önemini zira arkada delil bırakmadan oyunda kredi çıkartıyordu. ne günlerdi. usta olduğum oyunlar street fighter ve hellfire diye bir uzay gemisi oyunuydu. yıllarca rüyamda 'here comes a new challenge' yazısı gördüm street fighter yüzünden.
şımarık afganın amel defterini kapatan esnaf
-
iş disiplini konusunda oldukçta etkileyici bir davranış segilemiştir. kafasına çaktıktan sonra, dondurma şovuna devam etmiştir.
better call sümeyye
-
elinizdeki parayı sıfırlamak istiyorsanız yapılması gereken en önemli şey.
bittiğinde oha dedirten filmler
-
(bkz: sonu sürprizli filmler)
(bkz: sonunda şok eden filmler)
(bkz: bittiğinde oha dedirten filmler)
(bkz: sonu dağıtan filmler)
(bkz: sonu oha dedirten filmler)
siz insanı delirtirsiniz lan. valla sizinle baş edilmez.
cumhurbaşkanlığının ayasofya kararına itirazı
-
reis muhalefeti de kimseye bırakmıyor.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"sanırım evrene yolladığım tüm mesajlar kenan evren'e gidiyor. darbe üstüne darbe yiyorum resmen"
sevme beni
-
sevme beni, sonra devami gelecek sanirim. her telefonun ucunda, her zilin ardinda seni ararim.
ortaokulda biraktigim gunlugume donerim calakalem, hergun dudaklarimi boyarim, emprime etekleri cikaririm sandiktan, saate bakmaya alisirim. sevme beni, gozum ciceklere takilir, topraga yalinayak basarim, ekmek islarim kuslara, defterimin arasinda sumbul saklarim, bahar gececek kis gelecek diye korkarim. sevme beni, tum baglarindan kurtaririm saclarimi, ruzgarlara salarim, bir gulusun gamzesini gorebilmek icin erken uykulara yatarim, keman calarim bilmesem de, tum avluyu detone sarkilara bogarim. sevme beni, gulmeye alisirim, raki kokarim yaz aksamlari, zeytin cekirdeklerinden kolye yaparim, danteller dikerim gomlegimin yakasina, ipek mendiller kolalarim. sevme beni, hic gitmeyeceksin sanirim, yalanlara kanar, ardindan aglarim. sevme beni, seversen yolcu edemem seni, gitmeyesin diye kendimi azgin sulara atarım, saclarimi yolar, her teline ayri agit yakarim. sevme beni, ben senden beter severim, kul olur, yanarim.
aşı yaptırmayanlara kız bile vermeyeceğiz
uçurumdan düşen adam ve aşırı sakin arkadaş grubu
-
bi sakatlık yaşamamasını umduğum atlama. ki kendi dediğine göre " yoğk "
toprakta yavaşlatıp, ters perendeler atarak durdu ehheh. ben en çok adam dan dun giderken " la yavaş oğlum nidiğon lağn " diyen kişiye güldüm. lan ne etmesi mi var, adam düşüyo işte patates çuvalı gibi.
1968 yılı kars kız ilk öğretmen okulu fotoğrafı
-
1968 yılı türkiyesi'nin 2022 türkiyesinden ileride ve çağdaş olduğunu gösteren fotoğraf.
memleketim kars'da çekilmiştir.
akp'nin bizden neler çaldığını gösteren bir başka fotoğraftır.
meral okay'ın öldükten sonra yakılmak istemesi
-
bugum duydugum istektir...
bu ulkede ancak canliyken yakilir insanlar oysa,
olunce sen ne dersen de gomecekler illa...
garson salih'in haber beklemesi
-
dün gece eve dönerken bi işkembeciye uğradım. benim masaya bakan garson bey biraz konuşkan biriydi, sohbet etmeye başladık. yalnız maskesi olduğu için tam olarak ne dediğini anlamıyorum, böyle boğuk boğuk konuşuyor, hafif şivesi de var zerre çözemiyorum ne dediğini. bi yerden para mı bekliyormuş, bi yerde alacağı mı kalmış, iş mi bakıyormuş yani çok az aradan laflar seçiyorum kopuk kopuk... hafiften kafam da güzel, algılarım düşük, ben de nasıl olsa şimdi gider diye anlamasam da kibarlıktan "aynen abi ya", "hayırlısı olsun", "kısmet valla" falan gibi şeyler söylüyorum. yani bu laflar genelde bi noktadan sonra muhabbeti bitirir ama bitmedi.
adam benim masaya her bir şey getirdiğinde 5-10 dk bi mevzudan bahsediyor. ulan o kadar çok uzadı ki muhabbet, benim kelimelerim bitti. çünkü en az 30 kere "hayırlısı olsun", 20 kere de "doğrudur", "haklısın abi", "aynen" falan dedim yani artık bunları kullanmaya devam edemem. bi de ben adama gaz mı veriyorum napıyosam dikkat ediyorum adam benimle her konuştuktan sonra kasadaki patronla biraz sözlü atışmaya giriyo sonra tekrar bana geliyo. yani biraz daha "aynen" falan desem dalacak patrona.
ayrıca o kadar ilerledi ki mevzu "pardon siz ne anlatıyosunuz acaba aq?" da diyemiyorum, geri dönüş yok artık. o an konuyla ilgili bir şey sorsa mantıklı bi cevap veremicem, adam da onunla dalga geçtiğimi falan zannedecek diye iyice stres oldum, tek amacım artık yediğimden zevk almadan, tamamen karnımı doyurma ve ayılma amacıyla hızlı hızlı yiyip mekandan kaçmak. bi an önce gideyim buradan dedim.
neyse yemek bitti hesabı ödedim. tam kapıdan çıkıcam, kendisi bana telefonunu verdi, "beni çaldır abi ben de kaydedeyim" dedi, onu anladım. yanında olduğum için de çaldırmak zorunda kaldım. neyse tam kurtuldum diyordum ki "abi o zaman ben senden haber bekliyorum" dedi, böyle 2-3 saniye bi sessizlik oldu aramızda, "tamam" falan deyip çıktım mekandan. sabah 10'da aradı açmadım, az önce yine aradı yine açmadım. bunun üzerine "abi salih ben. konuşabildin mi" diye mesaj attı. aq bi rahat bayram geçireyim dedim yine gereksiz bi action içinde buldum kendimi.
not: salih abi belki buraya yolun düşer de burayı okuyorsundur. ben senin ne dediğini inan anlamadım güzel abim. mevzu da çok uzayınca bir şey diyemedim kusura bakma. sen şu olayı baştan bi güzelce anlat diyeceğim de akıl alma konusunda doğru insanla konuştuğundan emin değilim. biraz kafamı toparlayayım da arıcam abi seni :/