hesabın var mı? giriş yap

  • 2019 yılında kızı ölmüş bir babaya bile her türlü işkenceyi yapacak kadar ahlaksızlaşmış, kendi bekaları dışında gözleri hiçbir şeyi görmeyen insan müsveddelerin son icraatı. yazıklar olsun rabia'nın ve babasının tüm bedduları üzerinizde olsun.

  • ankara'da bir avmde magazalar arasındaki plastik ağaçların kenarına oturan bir baba, 4-5 yaşlarındaki oğluna koton'u göstererek;

    - oğlum git annene de ki "yeter anneee, yeter annnneeciiiim, yeter artık"

  • ~~~

    başlığı recm edilme diye açtım, taşlanarak öldürme diye açtım ama hepsi sansür yedi! bu şekilde açtım mecburen.

    ~~~

    osmanlı imparatorluğu tarihinde uygulanan tek recm cezasıdır.

    istanbul, aksaray'da ikamet eden mehmet oğlu abdullah, kazasker beyazîzâde ahmet efendi'ye giderek karısının bir yahudî ile, robinn oğlu mikail ile zina suçu eylediğini bildirir. bunun üzerine kadıefendinin adamları ile mahalleli hep birlikte robinn'in evine baskın düzenlerler. ikili yatakta çırılçıplak vaziyette bulunur. bu anı tam 23 kişi görmüştür ve davada şahit yazılırlar.

    ayşe, aynı odada kaldıklarını kabul eder fakat zinayı reddeder. bunub üzerine şahitler dinlenir ve bu kişiler ayşe'nin sırtüstü yatarken robinn'in de ayşe'nin üzerinde olduğunu söylerler.

    görülen davada robinn'in başının kesilerek idamına, ayşe'nin de recm edilmesine karar verilir.

    recm kararına karşı çıkan katip patpurunzâde mehmed efendi " dinde recm cezası yoktur! " deyip de bu söyleminden de vazgeçmeyince padişah dördüncü mehmed'in de izni ile boğdurulur.

    ertesi gün yani 25 haziran 1680'de robinn, sultanahmet meydanı'nda ahâlînin gözleri önünde kellesi kesilerek idam edilir.

    ayşe ise yine sultanahmet meydanı'nda göğüs hizasına kadar toprağa gömüldükten sonra ahâlî tarafından taşlanarak öldürülür.

    dipçe:

    tarih incelemeleri dergisi 5,6. ciltler. ( 1990 )

    yaşamları ve yapıtlarıyla osmanlılar - 2. cilt

    ( bu kaynakta padişahın da recm anını izlediği yazmaktadır. )

  • dengesiz davranın. bi "eşşek kadarsın bunu akıl edemiyo musun" diyin bi "el kadar sıpa bana laf öğretiyo".
    kardeşler arasında ayrım yapın. köfteyi diğerine ayırın misal. ve kız olanı erkeğin ayak işçisi yapın. erkek hep çocuk, beceremez olsun. kız da "koskoca kızsın öyle oturma!".
    gereksiz panikleriniz olsun. okuldan yarım saat geç gelirse karakola başvurun.
    onun önceliklerini önemsemeyin. evde koltuk yokken/ fabrikada makina yokken 23 nisan kostümü de ne allaşkına?
    babasını/ annesini ona kötüleyin. e insan çocuğuyla da dertleşemeyecekse artık...
    eşinizi karşınıza alıp onun yanında kana kana kavga edin. hayatla yüzleşsin.
    yaptığı yaratıcı çalışmaları, ödevleri ucuzlaştırın. onu bıraksın da matematik çalışsın sıpa!
    en önemli madde; sizin önceliklerinizi yaşamasında diretin. siz oku! dediğinizde okusun. çalış! dediğinizde çalışsın. evlen diyin evlensin. evlenmesi gerekirken hala okuması şüphesiz ki bize aykırıdır.

  • amerikalı, texas'lı unlu blues gitaristi, texas blues akımının kurucusu, muthis gitar dehası, 91'de gecirdii sanssız bir ucak kazasıyla hayatını kaybetti, texas'ta kahraman gibi anılır adı...en iyi albumleri, texas flood bide double trouble'dır...jimi hendrix'in efsanewi little wing'ine yaptıı muhtesem otesi cover'la bu sarkıyı bi kere daha klasiklestiren guzel insan...

  • sevgili evinde gerçekleşmiş dünyanın en çaresiz mevzusu. şehrin uyuduğu saatlerde, tuvalette kitap sayfası çevirince bile sevgilinin uyandığı sessizlikte sıçmak zorunda kalan bünyenin, çaresizlikten terlikleri yere vurarak bok sesini örtbas etme çabası. adeta bir umuda yolculuk. büsbütün ayrıksı bir antoloji.

  • insanı üzen şeylerdir genelde... taa ki onca zaman sonra ilk defa türk yemeği yiyene kadar.
    sonra trafiğe çıkanca yine üzer sizi.. o ayrı mesele.
    sonra yine yemeğe oturursunuz, bir soslu dürüm, bir içliköfte.... mutlu olursunuz.
    sonra atm kuyruğunda arkanızda duran adamın omuzunuzun üzerinden neredeyse el gözeneklerinizi görebilecek kadar dibinize girdiğini görüp, yine üzülürsünüz...
    sonra bir tatlıcaya girip bir porsiyon baklava yersiniz... mutlu olursunuz
    tatlıcıdan çıkarken ayağınız parampinçik olan kaldırım taşlarına takılır, üzülürsünüz.
    ve bu gider böyle....