hesabın var mı? giriş yap

  • baslik: billur kalkavan

    sabah'ın şamdan ekinde çıkardı iki haftada bir. bu karının tangalı fotoğrafı ıslanınca arkadan sibel can'ın yüzü belli olurdu.

    (kubar tegin ?, 05.02.2010 11:35)

  • ilkokulda cuma gunleri istiklal marsi okunduktan sonra dagilirken kapiya kadar kosan cocuklari hatirlatan cemaat-i muslimin. biz turkler boyleyiz haci, isimiz biter bitmez topuklariz hemen ekstradan baska bir sey cikmasin diye, genlerimizde var.

  • telefona bakacağım diye önündeki araca dalmış şofördür. birilerinin canını almadan işten çıkarılması isabet olmuş. hem cana hem de devlet malına kasıt var, savunulacak bir tarafı yok, yaptığının bedelini ödemiş.

  • zaytung haberlerinden bile daha saçma. çok haber izlemiş okumuşumdur ama bu kadar saçma bi haberi ilk defa görüyorum. koca valilik açıklama yapmış ya olacak iş değil.

  • alfonso cuarón kendi evinde çektiği bu filmle izleyene işte gerçek sinema bu dedirtiyor.büyük bir hikayesi yok.aksine küçük, basit bir hikaye ancak o kadar ustalıklı, büyüleyici bir sinemasal anlatımı var ki. teknik olarak ne kadar övülse azdır.

    siyah-beyaz olmasının yanı sıra cuarón derdini geniş planlarla anlatıyor, yakın planlar oldukça az. daha açılıştan itibaren görece uzun, kesintisiz-tek çekimler var ve kusursuz doğallıkta.sıklıkla yapılan pan hareketleriyle kamera kullanımı takdire şayan.dönem filmi olarak da, 70'lerin meksika'sını yansıtmakta oldukça başarılı görünüyor.

    bazı kilit sahneler var ki gerçekten çok iyi kotarılmış,çarpıcı.

    alfonso cuarón hem yönetmenliğini ve senaristliğini, hem görüntü yönetmenliğini hem de adam gough ile birlikte kurgusunu üstlendiği bu filmini kendi çocukluğunun bakıcısı libo'ya adıyor. haliyle film auteur cuarón'un kendi çocukluğundan da izler taşımakta.

    başrolde izlediğimiz yalitza aparicio'nun ilk oyunculuk denemesi ve doğallıyla dikkat çekiyor.

    yabancı dilde en iyi film dalında aday olduğu her ödülü toplayacaktır. ama en iyi yönetmen, en iyi sinematografi, en iyi kurgu dallarında da aday olduğu ve/veya olacağı film ödüllerinde şansı pekala yüksek.

    sinemayı sadece vakit geçirme aracı olarak görmüyorsanız roma favorilerinizden biri olacak.

    5/5

    edit: gravity göndermesi doğru değil. benim de başta öyle sandığım henüz izleyemediklerim arasında olan 69 yapımı uzay filmi marooned'den bir sahne, bu hatayı düzeltmiş olayım geç de olsa...

  • tomris uyar sadece güzel bir kadın değildi, bahsi geçen 4 şair kadar dile ve şiire de hakim bir kadındı..
    tek vasfı şairlerin aşık olduğu kadın değildi hepsine evvela arkadaş ve yoldaş olmuştur, hem ilham hem de kritik verebilecek düzeyde meslektaş olmuştur.
    ülkü tamer'e hayran, turgut uyar'ın çocuksu tarafına anne, edip canseverin
    büyük aşkı ve cemal süreya'ya aşık olmuştur tomris..
    henüz okumayanlar, mesafeli yaklaşanlar "gündökümleri"ni okusunlar..
    şahsen ben de kendisine hayranım, bir şekilde ona dokunup da büyüsüne kapılmamak imkansız bir kadındır tomris uyar..
    yattığı yer incitmesin dilerim.