hesabın var mı? giriş yap

  • “adapazarı’na gitmeye hazırlanıyorduk. gitmeden önce bazı siparişler vermek üzere biriyle buluşmam gerekiyordu. birden, üstümün başımın pek güven verici olmadığını fark ettim, özellikle ayakkabılarım çok kötü durumdaydı. taksim sineması’nın (şimdi devlet tiyatrosu’nun bulunduğu bina) uzun duvarı boyunca art arda dizili ayakkabı boyacılarına doğru hızla yürüdüm, az vaktim vardı, en öndekinin sandığına ayağımı koydum. ‘çabuk usta, şişir, acelem var’ dedim. boyacı başparmağı ile arkayı gösterdi. ‘arkadaki arkadaşa geç beyim’ dedi. ‘neden, ne oluyor’ dedim. ‘ben ayakkabı boyarım’ dedi adam, ‘bu benim işim, şişirme istiyorsan arkaya geç’. bir an kalakaldım. bütün alacağı yirmi beş kuruştu, bir liranın dörtte biri. ayağımı sandıktan çekmedim. ‘buyur, bildiğin gibi boya’ dedim, ‘hakkını ver’. beni bekleyen sonsuza kadar bekleyebilirdi, ben burada hayatımın dersini alıyordum.”

    lütfi akad, ışıkla karanlık arasında, sayfa 24.
    türkiye iş bankası kültür yayınları, istanbul 2004

  • kendi başına evindeki 3’lü koltuğun yerini değiştiremez ağır olduğu için ama koskoca olimpiyatlarda alınan bronz madalyayı küçük görür. hey allahım.

  • demet akalın'ın yaz dönemi patlatacağı single'ı için yazdığı şarkılar gibi duruyor.

    aynı şirkette 2 eski sevgili biri evli
    al birde burdan yak kapasite meselesi
    hem evli hem mutlu hem çocukluyum
    kıskandın mı ibrahim ibnesi

    edit: başlık başımıza kalmış, kaçan arkadaşla ilgili bir bilgi elimizde mevcut değil maalesef...

  • ırtibat kurduğum muhteşem ötesi, kanatsız melek, savaşçı ruh ; çok değerli onkoloji virtüözü sevgili (bkz: süalp tansan)'la irtibat kurdum az önce ve ilgileneceğini söyledi. kendisinin amerika boston üniversitesi'nde kürsüsü var. ınanın sevinç ve heyecandan elim titreyerek yazıyorum çok şükür.

  • yahu adam evliliğinin 13. yıl dönümünü kutlamış mutlu olduğunu yazmış işte niye olmamış, yok duygusal değilmiş, yok bakıcıyı iki kere yazmış diyip duruyorsunuz.
    bir kere yaşadığımız toplumda bazı kadınlar 13. yılında böyle şeyler duymak ister ve çoğu erkek te 5 yılın sonrasında evlilik yıldönümlerini hatırlamaz.
    güzel şeyler bunlar keşke daha fazla şahit olabilsek

    edit: her kadın değilmiş bazıları sevmiyormuş uyarı geldi.

  • avrupalıların oryantalist merakının bir örneği olan kişi.

    özellikle iskandinavlarda var bu, türkiye'yi çok egzantrik, oryantalist ve heyecanlı buluyorlar. hindistan'a gitmeyi gözü yemeyen türkiye'de buluyor kendini.