hesabın var mı? giriş yap

  • o sırada birilerinin ana-babası ambulansla hastaneye yetişmeye çalışırken can çekişti, birileri eşini doğuma yetiştirmeye çalışırken trafiğe saplandı vs. vs.

    200 tl ödeyip çıkmışlar bugün. hani paran varsa bir şey olmaz sana bu ülkede diyeceğim de, 200 tl lan. zorbalık bu kadar ucuz olmamalı.

  • akp adına bir mahçubiyet ve başarısızlık, çekenleri/çevirenleri/oynayanları için ise daha da vahim, bir kara cv halini alacak gibi duran film.

    bu proje büyük fiyasko oldu. akp, tabanını çok iyi tanıyan parti diye bilinir. burada bu hatayı nasıl yaptı anlamak zor.

    öncelikle kaba 3 grupta kitleyi kümeleyelim. yazarken anlatmak ve anlaşılmak için lazım olacak.
    akp cenahı, cemaat ve ulusalcılar diyelim. siz anlarsınız.

    cemaat bunu önceden yaptı. allah'ın sadık kulu barla ile denediler. öncesinde de bir animasyon çalışma vardı, unuttum arattırmayın bana, neyse, kısmen başarılı oldu, ya da bilemiyorum belki çok başarılı oldu. en azından asla başarısız olmadı. çünkü çok önemli bir olay var.

    tabanların eğitim düzeyi...

    kumpas da kursan, montaj da yapsan, delil de yerleştirsen, devlete de sızsan, hizmet de etsen, türkü ve türklüğü de yüceltsen, islamı da yorumlasan, türkçeyi de ihya etsen, müspet/menfi hangisine inanırsanız inanın, "eğitim şart" beyler. cemaat tabanı okur, ilahi dinler, sanat müziği/pop dinler, yerine durumuna göre rock dinler, beğendiği sanatçı vardır, şarkıcı vardır, köşe yazarı vardı, beğen beğenme taraflı de ama gazete okur vesaire. cebinden kitaba, dergiye para çıkar, çıkmasa da evinin ihtiyacıdır entelektüel bir nesne. yani adam az çok eğitimli, mürekkep yalamış, kendini yetiştirmiş.

    ulusalcı gezici tayfayı çok yazmaya gerek yok. çok büyük oranda sanat camiasının üreticisi, tüketicisi, kafa yoranı, yaratanı, doktrini yazanı onlar. 3 kesimin açık ara en eğitimlisi.

    gerisi kim? akp seçmeni. hani anketlerde çıkıyor ya, istanbul boğazını hiç gömemiş, şu kadar yıldır tatile hiç gitmemiş, sinemaya gitmemiş, tiyatro'dan haberi yok... müzik desen seçim şarkısı neyse o, dombıra. geriye bunlar kalıyor. şimdi sen bu adamı ilçe teşkilatı otobüs kaldırmadan sanat ürünü için bireysel olarak mobilize edemezsin. mitinge bile gider adam da sinemaya gitmez. gitmiyor, gitmedi... adamın fıtratında yok! çalışkan, olabilir, pragmatist, olabilir, lidere sadık, olabilir, örgütçü, olabilir ama entelektüel değil kardeşim. şimdi ulan ben doktora yaptım akp'liyim deyip çıkmayın karşıma ama genel ve ortalama olarak böyle görünüyor.

    o yüzden film ile propaganda akp'de tutmadı, tutmaz gibi...

    yeri gelmişken filmden uzaklaşıp ifade edeyim.

    toplumlar ve toplum kesimleri temelde 3 şeyden güç alırlar. ve bir parametre de bunlar arasındaki ilişkinin sıkılığı da ayrı bir değişken olur. bu gizli madde, toplamları ile ifade olunan toplumsal kesimin gücünde çarpan etkisi yaratır. buna network diyelim.

    1) siyasal güç: oy oranı, iktidar ile devletin kullanımı
    2) ekonomik güç: toplum kesiminin servet, para, sermaye toplamı
    3) entelektüel güç: kesimin ortalama ve toplam eğitim düzeyi, çeşitliliği vs.

    cemaatte 1-2-3 vardı. network parametresi açıkara en kuvvetlisi. 1 elinden alındı.

    ulusalcılarda 2-3 var. 1 için kasıyor. network gücü gün geçtikçe artıyor ama bir cemaat değil.

    akp'de 1-2 var, cemaat yapıdan sökülünce 3'te büyük sıkıntısı yaşadı. network de ağır yara aldı.

    3. madde beyindir. bileşenlerin en önemlisidir. akp ileriki dönemde her konuda çok zorlanacak. o şekilde okuyorum ben genel durumları.

    şöyle teşbih edelim. cemaat-akp ittifakı devam etse, yani 17-25 aralık süreci yaşanmasaydı ve bu ittifak yine propaganda niyeti ile anti-ergenekon filmi çekseydi. o film dolardı adım gibi eminim.

    bu arada son bir şey de ifade ederek bitireyim. yahu "- propaganda filmi bu, sanatsal değeri yok, senaryo yok, oyunculuk yok..." vs. gibi tiplere de bozuluyorum. yahu holywood neden var? sinema ne? tamam, sanat sanat içindir bence de ama sinema endüstrisi 50 yıldır propagandanın dibidir, çekirdeğidir.

    yapmayın allasen.

  • bıkmadınız şu ne olursa akp'nin yararına olurcular bıkmadınız mübarek. osursak aman dikkatli osuralım ki diğer tarafa yararı olmasın diyecekler nerdeyse. abartmayın arkadaşım şunları gereksiz tolerans göstermeyin tepkinizi koyun yahu, bu nedir her zaman her yerde defans. böyle yapa yapa adamlar 17 yıldır ağ kurdular beğenmedikleri seçimi iptal ettiriyorlar cılkını çıkarıyorlar.

  • oğul- baba bak şimdi ben senin omzuna vurucam ve hey dostum derdin ne senin diycem.
    baba- tamam ben ne diycem
    oğul- sen de "benim sorunum mu dostum benim tek sorunum senin o pis zenci kıçından büyük olan koca kafan" diyceksin
    baba- tamam

    oğul- hey dostum derdin ne senin ha
    baba- ........(bilimum düşünme süresi)...... kıçın.

  • barlas'lar gaziantep'in köklü bir ailesine mensuplar.
    mehmet barlas'ın dedesi cumhuriyet'in ilk hakimlerinden biri.
    babası yüksek hakimlik, milletvekilliği ve bakanlık yapmış.
    fabrikatör hasan pertev paker'in kızı ile evlenmiş (açık toplumcu (sorosçu) can paker'in kardeşi olur canan barlas aynı zamanda).
    barlas'ın hayatı villalarda, yalılarda, uşaklarla, hizmetçilerle geçmiş.
    sağ siyasetçilerin yoldaşı, yandaşı, sırdaşı olmuş.
    devletin koruması üzerinde baki olmuş.
    bir güne bir gün yokluk görmemiş.
    hayatında hiç fırında ekmek sırasına girdiğini bile zannetmiyorum.
    kısacası bu adamın herhangi bir şey hakkındaki görüşlerini kaale alıp, eleştirmeyin bile.
    bu adam bütün gün boğazdaki tankerleri seyredip, asistanlarına söylediği 3-5 cümleden yazılar yazdırıp, gazeteye gönderten biri sadece.

  • çürüme, adalet mekanizmalarının çalışmaması, yeraltı, hasır altı, kanunsuzluk kanunları, şiddet, tecavüz, hırsızlık ve benzeri onlarca suçun tavan yapmasıyla oluşan karanlık durum.
    gökyüzünde projektör ışığını aramaya başladı gözlerim

  • en son böyle biten bir ilişkimde,

    her bitti denildiğinde toparlamak için uğraşıyordum.
    ok dedim,

    kız tarafı tabi böyle bir hareket beklemiyordu benden,
    aylarca konuşmadım, o koştu bu sefer. ama bitmişti artık.
    o bitiremedi.
    seneler geçmişti yine de biteremedi.
    ama ben o gün bitirdim.

    şakaya gelmez bu işler, kızlar.
    sakız çiğner gibi yaşamayın aşkınızı.

  • ağaçların sadece oksijen ürettiğini sanan mal beyanı. ciddiye almayınız.

    edit e edit: mesaj atan bir yazara verdiğim cevapta yazdığım gibi, %25 bahsettiğiniz kadar küçük bir oransa mal varlığınızın %25 ini bir hayır kurumuna bagislayabilirsiniz, nasıl olsa azalmayacak.

  • ne sizden üstün ne de efsane olan nesildir. sadece sizin sahip olmadığınız bazı şeylere sahipler. bütün akranları da aynı durumda. muhteşem, olağanüstü ötesi filan olmayacaklar, muhtemelen sadece belli kalıplar içinde düşünebilen bütün gün internette oyun oynayan zavallılar olacaklar. bizim nesil de bilgisayarla büyüdü ne oldu? herkes facebook'ta koyun yetiştiriyordu bir ara.