hesabın var mı? giriş yap

  • dün twitter'da videosunu görünce kesin kişisel hesabı üzerinden atarlı bir savunma yapar ama savunan başkaları da çıkar mı ki demiştim, çıkmış. fidel castro tarih kitaplarımızda geçmediği için bir tarih öğretmeni olarak bilmek zorunda değilmiş, herkes her şeyi bilmek zorunda değilmiş zaten, ilber ortaylı'nın şifalı bitkiler hakkında çok fazla şey bilmeyebileceğine bağlayıp savunan bile olmuş. çıkardığım sonuca göre her şeyi mesleki kaynaklarımızdan öğreniyorsak imar yönetmeliğinde yazmadığı için marie antoinette'i mevcut ingiltere kraliçesi olarak biliyorum. ilber ortaylı ise en azından adaçayının farenjite iyi geldiğini biliyordur, ki gözü gören, aklı yeten, kulağı duyan, dağ başında barakada yaşamayan, pucca okuyup snap izlemekten başka bir aktivitesi olan insan için bu che'nin yarım asır önce öldüğünden daha zor öğrenilebilecek bir şey. sizde bu cehalet liberalliği olduğu sürece bi bok da olmaz buralardan.

  • biraya alkole düşüp, evi barkı satıp sokağa düşmeli bağımlılıkları tetiklenen hassas siyasal islamcılar tarafından bir adet bira şişesiyle fotoğraf paylaştığı için sosyal medyada linç yiyen başarılı şef.

    ne kadar her şeyden etkileniyorsunuz siz ya. bir bira fotoğrafı, reklamı görünce koşa koşa nefret kusuyorsunuz. reklamını yaptığı şey daha doğrusu sponsorluk aldığı ürün, türkiye cumhuriyeti sınırları dahilinde satışı yasal, üzerinden ciddi vergi de alınan yani devletin kasasına para ekleyen bir ürün. devletin bir sıkıntısı yok size ne oluyor?

  • son osmanlı padişahı vahdettin'i, bütün tarihi gerçekler ortadayken, hakandı, halifeydi, şahbabamızdı, milletine aşıktı vs.. diyerek övmenin tek sebebi kendisinden sonra kurulan cumhuriyetten, ve özellikle ülkenin laik bir karakterde olmasından nefret etmek olmalı. yoksa kendisine en büyük sempatiyi duysanız bile hakkında yapabileceğiniz en insaflı objektif yorum 'hiç beklemediği halde kendini oturur bulduğu tahtı dolduracak kapasitede biri değildi' olabilir.

    sığındığı ingilizlerin himayesinde yaşasaydık, bağımsız olmayaydık da yine de başımızda bir halifemiz bulunaydı gibi düşüncelere kapılan arkadaşlara ingilizlerin aynı dönemde (birinci dünya savaşı sonrası) hindistanda yaptıklarını, çin'de japon-ingiliz çekişmesini ve çinlilerin çektiklerini okumalarını tavsiye ederim. eğer hala ingilizlerin insaflı efendiler olacağını düşünüyorsanız belki şu anektod o dönemde batının osmanlıyı nasıl gördüğünü anlatır size:

    vahdettin ingiltere'ye sığındıktan sonra ünlü amerikan şovmeni, barnum&baily sirkinin sahibi p. t. barnum ingiliz kralı 5. george'a telgraf çeker, 'size sığınan padişah ve karılarını sirkimde sergilemek istiyorum, kendileri için çok iyi ücret öderim' der. kral george buna çok güler, telgrafı pek çok insana okutur, epey eğlenir. (kaynak: lord kinross'un osmanlı tarihi)

    bugün barnum'un sirki yok, ama vahdettin'in peşinden şevkle gitmek isteyenler kendilerini internette sergileyip kimilerine eğlence kaynağı yaratmaya devam ediyorlar.

  • türk basketbolunun büyük bir ihtimal geleceği olan genç yıldız adayı.

    önünde sadece 2 engel var.fizik ve savunma

    güçlenme ve kilo alma sorununu elbet çözücektir ama kaç yıl içinde tam bir soru işareti.elin hırvat,sırp,yunan gençleri kendilerine kısa sürede kas kütleleri koyarken bizim neredeyse hiç bir basketbolcumuzun bunu yapamaması olayın genetik faktörlerle açıklanma kısmından çıktı bence.belki furkan özelinde böyle bir durum söz konusu olabilir ama bi egemen güven olayı var ki insanı cidden üzüyor.

    savunma kısmı ise pek halledemeyecek gibi ama hücum potansiyelinin yarısına ulaşsa bu durumu telafi edebilir.kimse ondan zaten sağlam bir savunma beklemiyor ama ortalama bir savunmacıya dönüşmesi onun nbade kalıcı olmasını sağlar.ama şu perdeye takılma olayını çözmesi lazım.bu kadar takılanı ben daha görmedim.kaldı ki savunmasını yaptığı 2 numara tutması cidden zor skorer adamlardan oluşuyor ve oluşacak yani karşıdaki oyuncuya verdiği saniyelik bir kazanç takımın basket yemeksiyle sonuçlanma ihtimali en yüksek bölge.

    hücum olarak kimsenin bir soru işareti olduğunu zannetmiyorum.

    nba için hazır değil ama türkiyede bulunarakta hazır olamayacağı da kesin gibi bişi.bir an önce gidip orada kendine oluşturucakları antreman programıyla çalışması lazım.gerekirse d-league'de oynatırlar ama her türlü furkanı geliştirirler.türkiyede bu iş zor.

    potansiyeli ise bogdanovic ile kıyaslanamayacak kadar fazla. scoutlar da bunun farkında ki çok az süre aldığı bir sezonda 26 sıradan seçildi.yeterli süreleri alsa büyük ihtimal ilk 12 sıradaydı.
    bogdanovic ise tam süre aldığı bir sezonda 27. sıradan seçildi bu bile net gösterge.
    tabii bogdanovic nba için oldukça hantal ve atletizmden uzak olması bunun nedenlerinden de biri.

    ayrıca bogdanovic nba e çok geç kaldı. her ne kadar obradoviç onu mental olarak geliştirse de.nba kariyerini sekteye uğratıcak hatta belki avrupaya dönmesine neden olucak kadar geç kaldı.

    bana göre bogdanovic euroleague yıldızı furkan nba yıldızı olabilicek seviyede.

    furkancım senden beklentimiz çok çalışman.eminim bir gün a milli düzeyde uluslararası bir kupa kaldıracaksın ama nolur o günleri erken getir.