hesabın var mı? giriş yap

  • sevgili dostum işyerinde ve hayatta kötü niyetli psikopatların seni kurban durumuna düşürmek için kullandığı yöntemlerden bir kaçını seninle paylaşmak istiyorum. bunlara karşı dikkatli olmanı öneririm.

    1) pohpohlayarak gardını düşürtme : yeni başladığın bir işte daha seni tanımadan "sen gördüğüm en akıllı insansın" veya "gerçekten bu işe çok yakıştın" türü pohpohlama senin güvenini kazanma ve yanına sokulmak için kullanılır. bu sebeple daha kimseyi tanımadığın ve tek bir doğru dürüst muhabbet etmediğin bir ortamda biri gelir seni hemen övmeye ve pohpohlama başlarsa dikkat et. psikopatın biri vuruş yapabilmek için mesafeyi kapatıyor olabilir.

    2) gerçeklik algınını değiştirme : psikopat burada senin doğru olduğuna emin olduğun her şeyin yanlış olduğunu söylemeye ve kendine güvenini kırmaya başlar. " sen okulda öyle öğrenmiş olabilirsin ama işler buralarda böyle yapılmaz" veya "sana incelemen için bir dosya verdik onu bile yanlış anlamışsın biraz daha dikkatli olmalısın" gibi.

    3) hata yansıtma : burada psikopat kendi hatalarını sana yükler ve bunların senin hatan olduğuna inandırır. örneğin bir hafta boyunca sürekli sana fazla iş yükleyen ve sabah iki dakika geç geldin diye herkesin önünde seni fırçalayan manyak bu konuda kendisine şikayette bulunduğun zaman "profesyonellik hatayı kendinde aramandan geçer, kendinden başkalarında suç bulma alışkanlığıyla işinde ilerleyemezsin" falan der.

    bu farklı alanlarda da böyledir. örneğin seni aldatan eşin "seni aldattığım falan yok aşırı kıskançsın sadece" veya yaptığı yolsuzlukla alakalı medyanın sorularıyla bunalan politikacı " medya taraflı olarak üzerimize gelmese bu ülkeyi daha iyi idare ederdik" gibisinde tepki gösterir. teknik hep hatayı kurbanın üstüne atmaktır.

    4) konuyu saptırma : psikopat burada her durumu farklı yöne çekerek esas konudan saptırır. örneğin torpilli bir bayan müdür kendisine şikayet edilen sosyopat yönetici sana " sen bu kadını sırf kadın olduğu için bana şikayet ediyorsun, kadın düşmanlığından vazgeçin artık" diyerek konuyu başka yöne saptırır. ya da belediye kaynaklarını kendi yakınlarına aktardığı ortaya çıkan politikacı " ülkemizin düşmanlarına bağlı çalışan ajanlar yaptığımız iyi işleri gölgelemek için iftira atıyor" der.

    5) düşüncelerinin geçerli olmadığını ima etme : bu taktikte doğruları ve gerçekleri söyleyen kişilerin sözlerine güvenilemeyeceği kampanyası yapılır. iş yerinde maaşı üç aydır ödenmeyen çalışanların sözcüsü olarak üst yönetime çıkan birine bu tip bir psikopat "sen çok duygusalsın ve pireyi deve yapıyorsun. bir kaç gün maaşlar ödenemedi diye herkesi örgütlüyorsun. hareketlerine dikkat et" der.

    diğer çalışanlara da " bu arkadaşınız defalarca hak etmediği bir terfiyi isteyip alamadığı için şimdi sizleri kışkırtmaya çalışıyor. onun dediklerine kanmayın zaten kısa bir zaman içinde yollarımızı onunla ayıracağız" türünden bir taktik izlerler.

    kısacası doğru bir şey söylediğiniz anda kötü niyetli olmakla, psikolojinizin bozuk olmasıyla veya kışkırtıcılıkla suçlanıp ortaya koyduğunuz düşüncelerinizin geçerli olmadığı propagandası yapılır.

  • sorun muz oranının azlığı değil, binde bir oranda muz içeren ürünün muzlu ibaresi ile satılabilmesidir.

    içinde kakao olmayan çikolata, muz olmayan muzlu puding, çilek olmayan çilekli pasta yemeye çok alıştık.

  • - messi, allah'ın bir lütfu sayın seyirciler. 4 kardeşi var ve 3'ü kur'an kursuna gidiyor. babası arjantin'de müezzin.

    ...

  • insanları gözünde fazla büyütmek.
    onlar zaten kendilerini o kadar büyük görüyorlar ki, bir de sen büyütünce, karşında tanrı pozisyonunda seni yargılayan biri oluveriyor.
    "hele bi' otur soluklan yeğenim" jokerinizi elinizden hiç bırakmayın.

  • türkiyenin bir şehri. tüm şehirlerimiz kadar aptal, cahil adam barındırır. sidik yarışına gerek yok. 81 ilin 81 tanesi de aynı cinsten insan barındırıyor bu memlekette.

  • ulan sen önce "üzerimde bomba var" diye bağır. sonra kaçıp elinde "bıçakla" terör estir. polis vurunca da katil polis olsun.

    edit: çok duyarlı yazarlarımızdan onlarca "faşistsin" başlığı altında mesaj aldım. onlara şunu söylüyorum; gidin paris'e "üzerimde bomba var" diye bağırın ve elinizde bıçakla etrafa saldırın. bakalım kaç saniye hayatta kalabileceksiniz? aynı olay amerika, italya, belçika için de geçerli.

    ben faşist değilim ama siz adamı faşist yaparsınız...

  • satıcı görevini yapmış, ürünü hasarsız olarak ulaştırmış; alıcı çıkan ambalajları geri dönüşüme ulaştırarak görevini yapmalı ve israfı önlemelidir.