ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
seyfi dursunoğlu
-
az önce erol evgin'e verdiği cevapla kopartmış isim:
e.e.- dediklerin yayınlanmıyor ki bip seyfi. (ritim tutarak) bip bip seyfi bip seyfi
s.d.- dişlerin gidince de s.k seyfi dersin.
yaran youtube yorumları
iş yerinde doğum günü kutlamak
-
bir iki saat sonra maruz kalacağım olay.
pastalar kekler geliyo gidiyo bende görmemezlikten geliyorum büyük bir sürprizin eşiğindeyim sevgili suserler.
hodejegerne
-
son zamanlarda çıkmış neredeyse tüm iyi filmleri izlediniz ve izleyecek film mi bulamıyorsunuz? adı çok duyulmamış, keşfedilmeyi bekleyen, izlediğiniz her dakikaya değecek bir film mi arıyorsunuz? eğer cevaplarınız evetse bu film o film. izleyin izlettirin pişman olmayacaksınız.
--- spoiler ---
--- spoiler ---
merak ettim baktım, başrol oyuncusunun boyu imdb'ye göre 173.
--- spoiler ---
--- spoiler ---
2023 için imamoğlu mu yavaş mı sorunsalı
-
"kimse ona oy vermez çünkü herkes şovmen olduğunu biliyor" günün en kısa fıkrası olmakla birlikte, şovmen falan olmayıp oylarına sahip çıkan, beştepe ile korkmadan kavga edebilen ekrem başkan tercihimdir.
27 ağustos 2022 akp oylarının yükselmeye başlaması
-
(bkz: mal olduğumu nasıl anlatırım)
kim jong-un'un at üstündeki fotoğrafı
-
atın daha güzel çıktığı fotoğraf.
eminönü'ndeki baklava izdihamı
-
lan o değil vidyonun 4:22 saniyesinde kadraja giren bir türbanlı abla var. vay nasını didim. mesele baklava mıymış? ben erkek halime o güruhun içine girmeye korkarım la... vazgeçmedi de baklava sevdasından... helal ablaya dicem o da bi garip olacak...
not: la elitist diilim ha... fafori yemeğim hala kuru fasülye pilav. sonrasında çay gelince mutlu olan bi vatandaşım. ama hakket bu muhafazakarlık anlayışı çok ilginç bu coğrafyada. otobüste yan yana oturamazsın da burada baklava sevdasına... vay nasını la hakket.
acun ılıcalı gönenç gürkaynak tweet'leşmesi
-
kısacası şu, adam ben 9. sıradan vergi veriyorum ben alamıyorum bu adam 83. sırada bu nasıl alıyor diyor? yani aslında daha yukarıda olması gerekiyor = vergi kaçırıyor demek istemiş. acun da bunu anlamış şov yapma demiş.
edit: imlâ
duştan çıkmış kız kardeş
-
maalesef herkesin aklina getirdikleriyle artik nasil bir yerde yasadigimizi gösterir. lan dustan cikan kizkardes kelimeleriyle ensestligi, sapikligi nasil bagdastirdiniz?
ben basliga tiklarken sandim ki güzel güzel geyik cevirecegiz; banyoda bir dünya savasi olmus havasi yaratmis kisidir, evde hintli gibi gezen kisidir vesaire vesaire.
cürüyoruz, farkinda degiliz.
paris'i farelerin istila etmesi
-
çözümü bizdedir.
fransa'ya iyi niyet adına hemen bizim sokak kedilerinden büyük bir ekip yollayalım. hem paris havası almış olurlar, hem de karınları bir güzel doyar :)
uefa kupası alırken dikkat edilecek hususlar
-
- köy takımlarına elenmeyin
- yavaş alın, saçınız başınız dağılmasın
- erken havaya girmeyin
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
sanırım 10 yaşındaydım, kardeşim de 7 filan olsa gerek. ailecek hastaneden eve dönmek için otobüs bekliyoruz. otobüs durağı, kocaman camekan vitrini olan bir pastanenin tam önünde. güzelce ışıklandırılmış vitrinde çeşit çeşit pastalar, adını bile bilmediğimiz tatlılar var.
kardeşim, suriyeli gibi pastanenin vitrinine yapışmış bir türlü ayrılmıyor, hatta dilini çıkarıp vitrini yaladığına yemin edebilirim ama ispat edemem. illaki oradan birşeyler almak ve yemek istiyor. annem babama bakıyor, ben de babama bakıyorum, kardeşim cam bariyerini umursamadan pastayı yalamaya devam ediyor, babam yere bakıyor.
annem sinirli bir kadın biraz da pervasız, babama: "şu masuma bir dilim pasta alamıyorsun sen ne işe yararsın be adam" diyor. babam açıklamaya çalışıyor: "maaşa 2 gün var, 2 gün sonra alırız, şimdi anca yol parası çıkışıyor hafize" diyor. kardeşimi vitrinden uzaklaştırıp, dikkatini dağıtmaya çalışıyorum ama ikna olmuyor, diliyle havayı yalamaya devam ediyor.
neyse ki bir süre sonra otobüs geliyor, annem babama yol boyunca söyleniyor, hatta ara ara "beceriksizsin" filan diye hakaret ediyor. ben kardeşimi suçluyorum, içimden: "bok boğazlı pezevenk" senin yüzünden kavga çıktı diyorum. annem bir noktada: (bkz: ben evde sana aynısını yaparım) diyor. eve girince de petibör bisküvi arasına lokum döşüyor, puding pişirip etrafına sıvıyor. hatta üzerini de kaysı kurusu ile süslüyor.
kardeşim "himmf bu ondan değil" deyip yemeyi reddediyor, annem "bok ye! sanki bana istanbul'dan geldin itogli!" diyor.
annemin yaptığı pasta benzeri ürünü babamla ben yiyoruz, ortamı yumuşatmak için anneme "pek de güzel olmuş eline sağlık" filan diyoruz; kardeşim "hiç de bile, bokum gibi olmuş" diyor, annem "nimete öyle denmez allah bir daha hiç vermez" deyip kardeşime bir tokat atıyor. kardeşim az önce bir dilim pastanın peşinde, mazlum bir mülteci iken, bir anda asi bir militana evriliyor: "zaten bir bok vermiyor" diyor.
kısmen mütedeyyin bir insan olan babam: "bunu seneye imam hatibe yazdırmak lazım" diyor.
kardeşim şimdi 44 yaşında, üst düzey devlet memuru ama hâlâ pasta yiyemiyor, şeker hastası. ısrarla akp'ye oy veriyor ve boşluğu yalamaya devam ediyor.