hesabın var mı? giriş yap

  • kemal sunal'ın zamanında güzel bir şekilde açıklık getirdiği şey:

    " ...bundan sonra filmlerde şaban adını koymasak bile, değişen bir şey olacağını zannetmiyorum. millet şaban olarak biliyor. bu yıl, firma yanlışlık yaptı. film adım niyazi. adının atla gel niyazi olması lazım. afişler, lobiler hepsinde atla gel şaban oldu. seyircilerden bir kişi çıkıp da, filmdeki adın niyazi, afişte şaban, demedi. farkına bile varmadı. kemal sunal’ın adı, niyazi olsa ne olur, şaban olsa ne olur?"

  • işinin ehli dürüst bir avukata danışsa, beklediği “sen merak etme, donuna kadar alırız” cümlesini duyamayacağından daha da çirkefleşecek, benzerlerine sık rastlanan bir kadının pervasızca planıdır.

    1.mümkün değil.
    2.kanıtlarsa alır.
    3.hiç çalışmamış olmak maddî tazminatı gerektirmez.
    4.bu da mümkün değil.
    5.edinilmiş mal olmayıp kişisel mal olduğu, (kocanın ailesinin maddî destek sağlaması suretiyle satın alınmış olduğu) kanıtlanırsa arabanın yarısını alamaz.

    edit:başlığa konu sorunun gerçek olup olmadığının bir önemi yok. bu tip taleplerle -ve daha fazlasıyla- her an kaç kadın, avukatların yolunu aşındırıyor, bilen bilir. önemli olan, hakimlerin hakkaniyetli kararlar verebilmesi ve tarafların mağduriyetlerini en aza indirmesi. burada herkese abes gelen talepleri değerlendirirken evlilikte yaşananları bilmediğimiz için objektif olmakta yarar var.

  • doğrusu, çorum'da yandaşa 160 milyon lira aktarmak için yapılan stadyum olmalı.

  • ilk kimin aklına geldi bu yalan acaba ? adamı tebrik etmek lazım. bu kadar insana kendini inandırdı ve ülkede kötü olan her şeyi bu yalana bağlattı.

  • benim için bunun en temel nedeni karşıdaki kişinin seni adam yerine koymadığını hissetmesidir. kızın birine "nasılsın?" diye sordum, tamı tamına beş gün sonra cevap verdi. bu süre zarfında da defalarca whatsapp'a girmişti üstelik. üşenmeden girip bakıyordum arada bir. verdiği cevaba anında yanıt verdim, cevabı yine birkaç saat sonra oldu. sonra da bir şey yazmadım. bir hafta sonra utanmadan gelip de bana "küstün mü, hiç yazmıyorsun." gibi abuk bir soru sordu. bana böyle davranan biri ile neden konuşayım ki?

    kadın kısmının biz erkekleri odun olarak gördüğü bilinen bir gerçek, ancak bizim de hislerimiz var be. ağaç gövdesi değiliz, hissediyoruz. size, sizin bize davrandığınız gibi davranınca bizi kötülüyorsunuz.

    kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yaparsan, gün gelir karşındaki kişi senin tarafından kendisine yapılmasını istemediği şeyi, sen daha ona yapmadan önce sana yapar.

  • -bak ben bu yüzü görünce neler hissediyorum bir bilsen..
    +neler?
    -evimi, geleceğimi, yaşlılığımı, çocuklarımı, torunlarımı.

    düzeltme gereği duydum;
    fos çıktı arkadaşlar, bütün iltifatların canı cehenneme!

  • başlıkta her entryde farklı şehirden bahsedilmesinden de anlaşılabileceği gibi memleketin geneli sığır.

  • hem kabin ekibi hem de yolcular için kötü bir durum.

    "pilotlukta ne var sanki, otoya takıp gidiyorlar" geyiği bu gibi acil durumlarda boşa düşüyor. artık pilotluk devrede...

    patlamaların sebebini henüz bilmiyoruz elbette fakat başlıkta yazıldığı gibi bence de compressor stall denen, bir nevi motor boğulmasından kaynaklanması muhtemel.

    uçağın kompresörünün blade denen kanatçık elemanları airfoil denen kesite sahiptir (bir yüzeyi ötekinden daha kamburlu). stall en basit tanımıyla bu kamburlu yüzeydeki akım ayrılmalarıdır.

    kompresördeki stall/surge durumunda yanma odasına yeterli hava gidemez. bu sebepten dolayı yanma odasında ani zengin karışım durumları olacaktır. gördüğümüz patlama benzeri şeyler muhtemelen bu yüzden oluşuyor.

    öte yandan bu stall/surge zımbırtısı yüzünden yanma odasında oluşan yüksek sıcaklıklar* yanma odası ve türbin elemanlarına zarar verebilir, şok yükleri diğer motor elemanlarına zarar verebilir; hatta stall denen birkaç kademeyle sınırlı boğulma surge'e döner yani tüm kompresör kademelerine yayılırsa bu sefer motordaki akış terse dönüp motoru durdurmaya kadar gidebilir.

    velhasıl çok ciddi bir durumdur compressor stall/surge.

    bunu önlemek için birçok sistem de mevcuttur tabii motorlarda. birkaç örnek vermek gerekirse; vsv (variable stator vane), vbv (variable bleed valve), multi-spool design vs. vs. gider... yani önlemi alınmış bir durumdur, fakat nahoş da bir durumdur tabii.

    sebep compressor stall ise sebepleri şunlar olabilir;

    - motor elemanlarında önceden hasar oluşmuş olabilir.
    - ani ivmelenme/geri ivmelenme olmuş olabilir.
    - uçak yan rüzgâra maruz kalmış olabilir.
    - motorda türbülanslı akış oluşmuş olabilir.
    - uçak ani manevra yapmış olabilir.
    - stall / surge önleme sistemleri arızalanmış olabilir.
    - (buna ihtimal vermiyorum tabii de) motorda buzlanma olabilir.

    bundan sonra eğer ki motorun egt'sinde aşırı yükselme tarzı bir durum olmuşsa -ki olması muhtemel- motorun ağır bir bakıma alınmasına ihtiyaç olabilir. dediğim gibi çok önemli bir mesele aslında bu. motor üreticisini de uçak üreticisini de uçak işletmecisini ve havacılık otoritelerini de ilgilendirir...

    ps: motor kompresörleri tasarlanırken en dikkat edilen şeylerden birisi kompresör çalışma marjı'nın belirlenmesidir. en verimli ve güvenli çalışacağı aralık burada belirlenir. bunu üstten limitleyen şey ise surge line'dır. görsel görsel

    herkese emniyeti uçuşlar dilerim efenim...