hesabın var mı? giriş yap

  • bünyesinde çalışanlarına ad.soyad@kocbank.com.tr biçiminde e-mail adresi vermek yerine (adının ilk üç harfi)(soyadının ilk iki harfi)@kocbank.com.tr biçiminde e-mail adresi dağıtan kuruluş.. çalışanların mail adreslerini oldukça merak etmekteyim, zira şu tip mail adresleri görmek oldukça mümkün görünüyor:

    tahir tantan --> tahta@kocbank.com.tr
    deniz yöntem --> denyo@kocbank.com.tr
    salih akgündüz --> salak@kocbank.com.tr
    hande zorlu --> hanzo@kocbank.com.tr
    ahmet akça --> ahmak@kocbank.com.tr

  • valla bu boku yedim ben. zamanında italya bağlantılı bir şirkete internet üzerinden cv göndermiştim. yani cv'de atomu parçalamaktan uçak aerodinamiğine, akışkanlar mekaniğinden new york borsasına , mısır hiyeroglif yazısından aborjini diline kadar yok yoktu. tabi cv'yi doldururken mal mal kıkırdıyorduk geçmişi at pazarından olan arkadaşlarla. neyse zaman geçti unuttuk olayı. birgün garip numaralı telefon geldi normalde açmam digiturktü yok bankaydı diye açtık bunu niyeyse. bir kadın ''efendim şurdan arıyorum başvurunuz değerlendirmeye alındı bla bla şimdi sizi bilmemkime bağlıyorum'' dedi. adam başladı italyanca ettore la gazetta demeye benim aklım hala digiturkten arıyorlar dikkatli olmak lazım kutu kitleyecekler de. ya yok istemiyorum rahatsız etmeyin falan diyorum adam scilachi cavani diyor. hani çok zekiyim ya bunlar italyanca konuşup kutu kitleyecek şuan kayıda alıyorlar hiçbir şekilde olumlu bir kelime çıkmasın ağzımdan diye kurgulardayım. baktım olacak gibi değil yürü git diye telefonu kapattım. nasıl iş bu yermiyiz biz bunları diye kendimi tebrik ettikten sonra etrafıma da bakın böyle böyle yapıyorlar taktik değiştirmişler kitlerler valla kutuyu, kredi kartını diye öğütler veriyorum. millet aaa öyle mi? falan diyor bende evet öyle aman dikkat hata olmasın diyorum. aradan bir süre geçti tuvaletteyim aklıma geldi lan sen cv verdin italyan şirketine onlar da geri dönüş yaptı diye. utandım yemin ediyorum cv göndermekten değil işin içine digiturku karıştırmaktan ulan ne digiturku hay allah. bu da mallıkta sınır tanımayan bir anım.

  • az önce eriştiğim mertebe.
    rahat olun ya. hayat güzel, kendinizi kitaba, spora, müziğe verin. kişisel olarak kendinizi geliştirin bireysel donanımla kendinizi mutlu edin.

    mal gibi ona buna laf yetiştirmeyin. kendi doğrunuzda inanarak yürüyün. gerisi boş.

  • evet chp başkanlarını sevmiyorum (ne tunç ne cemil), tunçtan sonra belediyecilik can çekişti bu da doğru.

    fakat merkezi hükümetten metro için 3000 tl ödenek verildiğini de biliyorum. çiğli tramvayı aylarca sadece 1 adet imza bekledi ankarada. 1 tane imza ya. rapor falan değil imza. evet süreci takip ettim. o süreçte dolar uçtu gitti maliyetler rekor seviyeye geldi. yapılacak işler maliyet uçuşundan dolayı aksadı. kalitesi düştü.
    bu ayrıştırıcı akpye oy vermeyecek kadar memleketimi seviyorum. öyle gün boyu sırıtan aday çıkarmakla olmuyor o işler.

  • cahilliğin hükmü.

    önceden okumak kıymetliydi. okuyan, bilen insanın görüşleri, alanında uzman kişilerin söyledikleri dinlenirdi. son 19 senedir cahiller toplumda nerelere gelebileceğini görerek pervasızlaştı. okumanın, bilmenin kıymeti kalmadı. köylü kurnazları normalde gelemeyecekleri statülere yalakalıkla, çakallıkla geldi. cahillik bu topraklar üzerinde yeniden hüküm sürmeye başladı.

  • belcika vatandasi olarak birkac kelam edeyim. bakin vatandas diyorum sonra aniden tureyen dogustan golden state'li muamalesi yapmayin, belcika'da dogdum :)

    efendim bu milli takimin iki tane buyuk sorunu var:
    - kompany: yillar yili mukemmel stoper diye diye ki hakikaten mukemmele yakin kumasi var, sakatliklara ragmen kompany hep ilk planda tutuldu, benim hatirladigim her buyuk turnuva oncesi sakatlanip defans hep yamalandi. oysa bu adamin sakatlik durumu kucuklugunden beri bunu isaret ediyordu, her turnuva oncesi kompany'ye bel baglanacagina uzerine dusulecek alternatif bir ikili olusturulsaydi su an eldeki diger stoperler daha uyumlu olurdu. net bicimde defansi isim kalitesine ragmen aksiyor bu takimin. galler maci ornegi var ama daha bir suru siralnabilir. kompany yine sakatlandi ve vermaelen'in de eksikligiyle ne olur muamma.

    - mentalite: cok buyuk kuluplerde oynayan cok kaliteli bir futbolcular butunu belcika, ama wilmots'la olsun, martinez'le olsun kimse tam olarak asker olmak istemiyor, general olmak isteyenlerin de oyle bir karizmasi yok ve milli takimla cikarip masaya vuramiyorlar.

    onun disinda bu takimin son 10 yilda, mac aninda top 10'da bulunan takimlara karsi oynadigi son 15 mactaki karnesi: 1g 2b 12m. bu dehset verici bir istatistik. belcika'nin almanya, fransa, ispanya, vb takimlara oranla teknik ve altyapi imkanlari kisitli. fransa'nin milli takima has altyapi tesisleri ve fizik, saglik gibi konarda yaptigi hazirliklar belcika'ninkini kat be kat asiyor. bu takimin, ulkenin kurumsal yapisindan dolayi (bir milli stat yapimi icin bile anlasamayip euro 2020 etaplarindan biri olma sansini kacirdilar) yasadigi organizasyonel vasatlik maalesef oyuncu yetistirme kapasitelerine ragmen hicbir zaman takim olarak rekabetci hale gelememesine sebep olacak gibi duruyor. takimin backstage staff'indan vasatlik akiyor. belcika federasyonu tff kadar olmasa bile gunluk tartismalari takip etseniz televizyonu kapatma istegi uyandiracak derecede parazit bir olusum.

    kisacasi, cocuk yasta cok iyi oyuncu yetistirme kapasitesine sahip ve bunun altyapisini iyi kurmus belcika, ust duzey saglik/fizik/teknik/organizasyonel altyapi eksikliginden dolayi kendi yetistirdigi oyunculari oynatma becerisi gosteremiyor, profesyonellige gecis asamasinda yeterli imkana ve yatirima sahip degil. ama yetistirdigi oyuncular ingiliz, alman, fransiz, italyan kuluplerinde tum takim ve çevre etkenler kusursuz oldugu zaman farklarini gosteriyorlar.

  • bir erkek olarak düşündüğümde bana bile zor gelen icraat. bazen eve geldiğimde düşünüyorum " çalışan kadın olsam yemek yapmam gerekecekti" diye. hem çalışan kadın olup hem ev kadını sorumluluğunu üstlenmek dünyadaki en zor yaşam tarzlarından biri sanırım. eşimin çalıştığı zamanlarda mümkün olduğunca yardım ediyordum. genelde dışarıda yemeğe teşvik ediyordum , bazen yemeği yapıyor sofrayı hazırlıyordum. yeri geldi camları bile sildim. iki kişi çalışan çiftler , birbirinize yardımcı olun , hayatı çekilmez kılmayın.

    not : eşim ev hanımlığını seçtiği için böyle bir durumum kalmadı.