hesabın var mı? giriş yap

  • bu gün dışarı çıktım, birkaç işim vardı. kalabalık bir sokakta 4-5 yaşlarında bir çocuk denk geldi, annesi birkaç metre ötedeki büfenin akbil sırasındaydı sanırım. çocuk yere çömelmişti, elindeki bir parça koli şeridini yere uzatıp sokaktaki diğer insanlara "atla" diye sesleniyordu. kimse üstünden atlamadı, sıra bana gelince ben atladım. arkamı dönünce gülümsedi, annesinin yanına koşup "abi atladı" dedi.

    siz de atlasaydınız ya ibneler, neyiniz eksilirdi?

  • içinde yaşadığımız dünyanın dertlerinden kederlerinden endişelerinden uzak diyalog türleri.

    *

    - çay içer misiniz?

    - tazeyse alayım.

    - değil. 4 saat 27 dakika oldu yapılalı, bokum gibi.

    - ouuvv anlıyorum, almayayım o zaman tişkürler.

    *

    - seni başka kimsenin sevemeyeceği kadar çok seviyorum ve bir ilişkiye başlamamız için bu yeterli sanıyorum.

    - madem seviyorsun çıkalım o zaman, tamam.

    *

    - pike vereyim mi oğlum üşüme öyle.

    - yok anne iyi böyle istemem pike.

    - tamam.

    *

    - pike vereyim mi oğlum üşüme öyle.

    - yok anne, puyol ver.

    - puyol gerçekten bir efsane ya, puyol bir giggs iki. bu ikisini çok seviyorum. atalım mı bir pes?

    *

    - bence beni işe almalısınız, işsizlik çok canımı sıkıyor, üzülüyorum. para da lazım.

    - haklısın valla, tamam işe alındın, hayırlı olsun.

    *

    - alo show tv mi? sizin doktorlar diye bir dizi vardı ya eskiden, onu artık her gün yayınlar mısınız? günde 10 saat doktorlar verin, bol bol kutsi verin, dayayın kutsi'yi olur mu?

    - olur.

    *

    sonuncusu araya karışmış olabilir ama yine de can sıkan her diyalogun bizim için ideal olan bir başka dünyada karşılığı olduğunu düşünmek hoşuma gidiyor, mutlu oluyorum. leibniz, haksızdın dostum diyorum, seviniyorum.

  • matematiği gün geçtikçe zorlaştırmasına rağmen hala süresini uzatma gibi bir gerekliliği yerine getirmeyen kurumun sınavı. çok ilginç gerçekten, tarih, coğrafya, ingilizce ve matematik sorularının her biri için aynı süre veriliyor. misal ben fonksiyonun bir birim yukarı taşınmış halinin integralini alıp 0-1e oluşan dönel cismin hacmini bulup sonrasında altta oluşan silindirin hacmini bundan çıkarıcam ve sonucu bulucam, sözelci arkadaş da şıklardan almanya'nın ikinci dünya savaşındaki müttefiklerini işaretleyecek veya dilci arkadaş 3 satırlık paragraftaki boşluğa uygun kelimeyi işaretleyecek. üçümüze de 1buçuk dakika, çok adil valla.

    edit: pek çok mesaj geldi, istemediğim bir şekilde sanki burada sayısal alanların süresinin arttırılmasını değil de, sözel alanların süresinin kısaltılmasını istediğim sanılmış. bakın arkadaşlar ülkede verilen eğitimin(sözel ya da sayısal ya da dil) hiç bir şekilde bu ölçme-değerlendirme sistemiyle uyuşmadığının farkındayım, özellikle eğitimciler bunu hatırlatıyor ancak biz zaten 12 sene bu saçmalığın, pisliğin, yanlış yöntem ve müfredatların, tarih öncesi yöntem ve bilgilerin beynimize tıkıldığı sistemde, 2 milyon öğrencinin girdiği sınavdan 1.2 milyonunun 180 barajını geçemediği öğrenci potansiyeline sahip bir ülkenin az da olsa bilinçli, hedefi olan öğrencileri olarak pek çok şeyin farkındayız. bu ülkede sözelcilerin, eşit ağırlıkçıların ve dilcilerin(kısaca sayısalcı olmayan herkesin) ne kadar dışlandığının, iş imkanlarının yetersizliğinin, sayısal seçmedikleri için aptal olarak nitelendirildiklerinin de farkındayım, sırf bu hastalıklı sistemdeki bu algı yüzünden ben sözele yatkın bir öğrenciyken işsizlik korkusuyla sayısala yöneldim. hiç bir alanı, bu alanın öğrencilerini, öğretmenlerini küçümsemek gibi bir niyetim yok, ancak gerçekten objektif olarak cevap verin, hanginiz sözel bir soruyla, 7/24 kullandığınız dille yazılmış ve bunun üzerinden çözeceğiniz bir soruyla(yabancı dile de sonuçta gün içinde sürekli maruz kalıyoruz), tamamen semboller ve sayılar üzerinden işlenen ve çözülen bir sorunun aynı sürede çözülebileceğini iddia edebilir. hanginiz denklemde tek bir rakamı koymadı, işlemi eksi yerine artı aldı diye, farkında olmadan soruyu sonuna kadar çözüp, hem süre hem de net kaybediyor?cümledeki tek bir harfi yanlış okuduğunuz için, 1,5 dakika ayırdığınız soruyu yanlış çözdüğünüzü sanmıyorum.

    kıssadan hisse, amacım kimseyi küçümsemek ya da sayısal>sözel gibi sığ, cahil insan argümanları sunmak değil, üniversite yerleştirme sınavında sayısal alan öğrencilerine de bi yerlerinden ter akmayacak, bir çözdüğünü bir daha kontrol edebilecek, sağlıklı bir şekilde ölçülüp değerlendirilebilecek sürenin verilmesinin gerekliliğini vurgulamaktır.

  • biraz önce, balkonumdan bahçede öten bir sakanın gerçek bir çipetpet duyma şerefine nail olabildim ve bunu kaydettim.

    https://soundcloud.com/user2969641/ipetpet

    kaydettiğimi defalarca dinlerken, sondan ikinci ötüşe kadar sabırsızlanıyordum çünkü, sondan ikinci ötüşü dörtlü bir çipetpet, diğerleri üçlü. evet diğerleri de çipetpet ama lezzetli çipetpet değil, amatörü eğlendirir. belki bir cibili şak şak aniya duyamadım ama bu bana yetti.

    şimdi şevket ağabey'imi daha iyi anlıyorum.

  • ateşi evrendeki en büyük güç sayan deha. asıl adı lionardodur. ismi hecelere ayrıldığında her hece ateş anlamına gelir. şöyle ki: li-on-nar-do. lion ateş grubunun burcu, nar arapça'da ateş, do *da yine ateş anlamındadır.
    notlarını sağdan sola ve tersten yazmıştır, bu da notlarını ancak aynayla okunabilir hale getirmiştir.
    son sözleri, goethe gibi "biraz daha ışık" değil, "biraz daha zaman" olmuştur. arşiv belgelerine göre 15 nisan 1452, cumartesi, saat 22.30'da doğmuştur. hiçbir zaman "anne" kelimesini kullanmamış ve aldığı notlarda annesinden caterina diye sözetmiştir.
    milano dülüne yazdığı ama gönderilip göndermediği kesinlik kazanmayan mektupta; savaş makinaları, saldırı ve savunma araçları, düşmanı kovalamak ya da kaçmak gerektiğinde kullanılabilecek hafifi köprüler, taşınması kolay hava topları, düşman saflarını yok edecek zırhlı araçlar ve alev püskürten aygıtlardan bahsetmiştir. ayrıca mimarlık, suyun nakledilmesi ile ilgili projeleri de vardır.
    vejetaryenliğinin, anatomi alanında yaptığı disseksiyon çalışmalarından geldiği sanılır.
    "sağlıklı kalmaya çalışın. hekimlerden uzak durmanız yararınızadır; çünkü ilaçlar bir tür simyadır" sözünün sahibidir.
    vitruviyen adamı resminde bir çembere yerleştirdiği insan vücudunun merkezini göbek deliği olarak ifade eder.
    manuscript c olarak bilinen not defterinde ışığın yapısı, farklı yüzeylerde nasıl yansıdığı, gölgelerin nasıl belirlendiği hakkında çizimleri ve notlarına rastlanır.
    toscana çevresinde yaptığı yolculuklar sırasında bir dizi ayrıntılı harita hazırlamıştır. çizdiği imola kenti planı, toscana, emilia ve romagna'nın fiziksel haritaları öylesine ayrıntılıdır ki; uydu aracılığıyla çekilmiş görüntülere eştir.
    en büyük isteği uçmaktır ve dileğini gerçekleştiremeden ölmüştür. göğü fethetme düşüncesi onu kuşlar üzerinde araştırma yapmaya iter. kuşların havada uçarken iki ayrı hareket çizgisi oluşturduklarını gözlemler. uçma makinası*, paraşüt*, helikopter* ve kanat tasarımı* hava alanında yaptığı tasarımlardır.
    yeryüzüyle, gökyüzüyle, yeraltı ve deniz derinlikleriyle ilgilenmiştir. yaşam felsefesi, doğada varolan her şeyin sırlarla kaplı olduğu ve mutlaka çözülmesi gerektiğiydi. bununla ilgili, "insanda nefes alıp verdiği zaman içinde akciğerlerin şişip indiği bir kan gölü varsa, dünyanın vücudunun da aynı şekilde nefes alabilmek için kabaran ve alçalan bir okyanusu vardır" sözünü söylemiştir.
    sanat ve bilimin kenetlenmesini tarihte ilk kez böylesine güçlendiren leonardo da vinci'dir
    resimde klasik üslubu zirveye ulaştıran, bir doğa parçasını resmin esas konusu yapan ilk batılı sanatçıdır.
    tutkal boya yerine yağlıboya kullanan ilk ressamdır. sfumato tekniğini kullanan ilk dehadır. gölgeden ışığa doğru yumuşak bir geçiş yapıp, biçimlerin gizemli bir yarı gölgeden yavaş yavaş çıkmasıyla üçüncü boyut yanılsamasını yaratan da odur.
    görmeyi fotoğraf makinasının mantığıyla açıklamıştır. görme duyusuyla ilgili sinirlerin gözün arkasından çıkıp beyine ulaştığını gözlemleyen ilk anatomicidir.
    insan vücudunun parçalarını kesit halinde çizen kişidir. kalbin sağ ve sol ventrükil ayrımını ortaya koymuştur. sol ventrükil duvar kalınlığının, sağ ventrükil duvar kalınlığına oranla 3 kat fazla olduğunu saptamıştır.
    öküz kalbini kullanarak yapay kalp modelini hazırlayan kişidir. beynin ve kalbin odacıklarının görünüşünü ilk kez ortaya koyandır.
    rahimdeki bebeğin hiç bilinmeyen bilimsel çalışmalarını hazırlamıştır. i
    kakımlı kadın tablosu, portre sanatında önemli yeniliktir.
    botanik bilimine öncülük yapmış; bitkilerin yaprak düzeni sistemini tarif etmiştir. ayrıca bir ağacın yaşının, gövde kesitlerindeki halkaların sayısına eşit olduğunu da tespit eden leonardo da vinci'dir.
    yaşamı boyunca 30'u insan olmak üzere 100'ü aşkın kadavrada yaptığı anatomi çalışmaları sonucunda 779 anatomik çizim gerçekleştirmiştir.
    baraj, köprü, su kaldıracı, otomobil*, tank ve bisiklet tasarımları da bu dehaya aittir.
    2 mayıs 1519'da cloux şatosu'nda ölür. yakın arkadaşı francesco melzi'nin leonardo da vinci hakkındaki sözleri şöyledir: "leonardo gibi bir insanı doğanın bir daha yaratmaya gücü yok"

  • gezi parkına açılacak avm'de yer almayacağız da demişliği olan iş adamı için şaşırtmamıştır. o zaman rte çıldırmıştı, bakalım şimdi ne yapacak.

  • aktrollerin elinde tuzlukla koştuğu ama hayal kırıklığına uğradıkları başlık. sakin ol trol kardeş, geç otur soluklan. senlik bi' şey yok.

    ekrem imamoğlu, geçtiğimiz günlerde, kadın yolcunun parasını gasp edip, savcılığa verilmesine rağmen hiç şaşırmadığımız şekilde serbest bırakılan taksicinin ruhsatını iptal etmiş. ayrıca 34 tdh 90 plakalı taksinin izin belgesi askıya alınarak, araç parka çekilmiş. darısı diğer taksicilerin başına. kaynak

    ayrıca gündemdeki bir başka kadın cinayeti ile ilgili olan başlık: (bkz: cinayet kurbani cagla tugaltay davasi kapanmasin)