hesabın var mı? giriş yap

  • mentos'a gerek olmayan, kesmeşekerle de elde edilebilecek, kolanın içindeki suda çözülmüş karbondioksitin aniden açığa çıkması olayı. boşuna mentos'a para harcamayın. (bu kısmı mentos'a kapak olsun.)

    ayrıca, diyet kola da gerekmez, soda da aynı işi görür, üstelik üstünüze başınıza sıçrarsa, yapış yapış olmazsınız. (burası da kolacılara kapak olsun.)

  • dün gece tekrar aradılar. artık eskisi gibi meşgule atmıyor ya da açıp suratlarına kapatmıyorum.

    çünkü bunu yapınca illaki hemen başkalarına yöneliyorlar.

    açtım telefonu. evet yeni dükkan açtım internet bağlatacağım dedim. il sordu. farklı bir il söyledim. cadde sordu. google'la hemen girip o ilden bir cadde söyledim. numara sordu. salladım tuttu. isim sordu kemal muktedir dedim.

    o sırada tabi en az 20 dakika sesiniz gelmiyor, kesik kesik geliyor dedim. orada bir şeylerle sürekli uğraştı. şimdi geliyor mu dedi evet dedim. tam paketi anlattı fiyat diyecekken sesiniz gelmiyor paketi duyamadım dedim. tekrar anlattı.

    neredeyse tüm paketleri tekrar tekrar saydırdım. şu paket kaç cikaboyttu sordum. modem sordu. modem olmadan internete bağlanamıyor muyum ? dedim. olmayan kişilere seslendim. onlarla konuşur gibi yaptım ve onu hatta beklettim. tekrar ona dönüp kaldığı paketten tekrar sordum. 50tl'lik paket hangisiydi sordum. 1500 cikaboytlu paketiniz var mı diye sordum.

    sonra neyse vazgeçtim dedim kapattım. tekrar arasınlar yine işi gücü, yemeği, cenazeyi ortada bırakıp yine açacağım. bütün cikaboytları burunlarından fitil fitil getireceğim.

    ben kemal. geliyorum.

  • neyseki bu sefer bir vatandaşı öldürmemiş.

    o değil de ankara’da afrika cumhurbaşkanlarının oğullarına özel bir sosyal kulüp falan mı var?

  • şunu hatırlatmakta fayda var;

    kürt kardeşlerine teşekkür eden rte idi. imamoğlu tüm vatandaşlara teşekkür etti. türk-kürt diye ayırmak sizin işiniz.

  • (bkz: airplane from fart, say hi to sweetheart)

    edit: bu entry gelen istekler üzerine lover yerine sweetheart yazılma bağlamında editlenmiştir. sweetheart yazan arkadaşlardan çalınmamıştır. @sureyalizm adlı arkadaşa da selam çakalım ilk sweethearth'ı o yazmış . bana düzeltmem için mesaj atan arkadaşlar ondan görmüş sanırım.

  • adım 1: etüt çalışması...

    durağa geldiğinizde hemen kalabalık insan seline kapılmayın. hafif geride durarak gelen metrobüsün kapısının açılacağı yeri iyi hesaplayın. kapı açık durumdayken de sinsice yaklaşın ama binmeyin tabi.

    adım 2: pozisyon alma...

    kapıyı tam ortalamaya çalışın. bunun için omuz mücadelesinden kaçmayın. metrobüs kalkıp yeni gelenler olduğunda da yerinizi kaptırmamak için çaba sarfedin.

    adım 3: gözlem...

    işte burası önemli. eğer yanaşan araç yeşil mercedesler ise 5-6 cm sağınıza kayın. çünkü bu mersoların boyları daha kısa olduğundan kapı mesafeleri de biraz ileri taşınıyor. bu ayrıntıya çok dikkat edin.

    adım 4: pozisyonu koruma...

    kalıbınızı kullanın. herkeste olan birşey değil kabul ama yine de kendinizi öne çıkarmak için uğraşın biraz. metrobüsün yanaşmasına ramak kala kapının nereden açılacağı belli oluyor artık. kalıbınızla sırayı siz yönetin, diğerleri arkanızdan gelsinler.

    adım 5: metrobüs durduğunda...

    durmasıyla kapının açılması arasındaki 2-3 saniyeyi çok iyi değerlendirin. yönettiğiniz sıranın önünde kapıyı ortalayarak durun. sağ ve solunuza doğru biraz ilerleyerek olası rakiplerinizi ekarte edin ve pole pozisyonunu kapın. bunun için gerekirse kaldırımdan inin. metrobüs ile kaldırım arasında tek olacağınızdan daha rahat hareket edersiniz.

    adım 6: kapılar açıldığında...

    tüm bu söylenenleri yaptıysanız ve şansınız da yaver gittiyse metrobüse ilk binen siz olacaksınız. bunun keyfini çıkarmaya çalışmadan hemen bi yere çömün.

    özel not: aracı beklerken en arka kapıda bekleyip oradan binmeye çalışın. böylelikle arkadan yanaşacak olan aracın da ön kapısına yakın olursunuz. baktınız bir hesap hatası oldu yada şöför amca sizin beklediğinizden fazla ileri gitti. arkadaki aracın ön kapısında tekrar şansınızı deneyebilirsiniz.

  • bugün metro durağından odtü içine ring yapan ego otobüs şoförüyle aramda geçen diyalog:

    şoför: kaçıncı sınıfsın bakayım sen?
    ben: master yapıyorum ben.
    şoför: ha sen bittin okeye dönüyorsun yani?
    ben:....

    yemin ederim prof olsam bu kadar güzel anlatamam master yapma eylemini. helal olsun yurdum insanına.

  • 1861-1865 yıllarında başkanlık etmiş 16. amerika başkanı, asıl mesleği avukatlıktır. dört büyük amerikan başkanından biridir. başkan oluşunun ardından köleliği kaldırılacağını açıklaması üzerine 7 eyalet amerikadan bağımsızlığını ilan edip, birlikten ayrılmıştır. bunu kabul edilemez görerek birliğin bir arada tutulması amacıyla amerikan iç savaşını başlatmıştır. başkanlığı döneminde siyasi rakiplerinin hepsine birer bakanlık vererek çevresinde tutmuş, niye böyle yaptığını soranlara ' bu şekilde kontrol etmek daha kolay oluyor' demiştir.

    lincoln savaşın masraflarının karşılanmasıyla hiçbi şekilde ilgilenmedi; sadece kaynak gelsin ve ne olursa olsun, birlik bölünmesin havasında takıldı. bankalardan çok büyük krediler alındı, devlet tahvilleri satıldı ve hatta bazı zengin aile çocuklarına para karşılığı generallik dahi verildi. ingilizlere karşı çok büyük imtiyazlar verdi.

    çevresindekilere "evet ingiltere'den korkuyorum, ama bir gün gelecek her şey çok farklı olacak" dediği rivayet edilir.

    'amerikayı başkanları değil, bazı büyük aileler yönetir' söylentisi onun dönemine bakılırsa anlaşılabilir bi durum olarak görünür. savaşı kazanmak ve birliği bir arada tutmak için ülkeyi çok büyük borçların altına soktu, öyleki izleri halen sürmektedir.

    görevdeyken bir suikast sonucu öldürülen, ilk amerika başkanıdır.