ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
pasaport polisleri ile girilen diyaloglar
-
atina havaalanından çıkış:
polis: nereye gidiyorsun?
ben: istanbul
polis: hayır, bizans
ben: hayır, istanbul
polis: bizans
ben: istanbul
polis: bizans demezsen gidemezsin
ben: istanbul.. baksana, sen istanbul demezsen buradan bir adım bile atmıyorum
polis: hadi git
ben: istanbul demezsen gitmiyorum
polis:...
ben:..
polis: tamam tamam istanbul hadi git
ben: özür dileyeceksin
polis: tamam özür dilerim
türkiye'nin girişine yazılması gereken söz
-
dur yolcu, bilmeden gelip bastığın bu toprak, bir devrin battığı yerdir
yıllardır doktorum ilaçla iyileşen hasta görmedim
-
yıllardır insanım birçok ilaçtan fayda gördüm.
yaran baba sözleri
-
a=baba arabayla istanbula gideyim diyorum bu haftasonu
b=boluya kadar gidersin
a=sonra?
b=bolu devlet hastanesi yogun bakım
kurbanda danaya girer gibi bilimsel makale yazmak
-
türk akademi camiasında yaygın bir gelenektir. kimi zaman "vaaay ne yazmışlar yahu" denilen bir makalenin dört, beş, hatta altı, yedi yazarlı olduğunu görünce, "aymnızıskim" diye bir tepkide bulunabilirsiniz. beş kişi 15 sayfa için ne yapar yahu? her bölüm için demiyorum ama beş, rakamla 5?
yeni yök yasa tasarısında, "kurul tarafından belirlenecek alanlar dışında, kurbanda danaya girer gibi beş, altı yazarın yazdığı makaleler, dikkate alınmayacaktır." şeklinde bi ifade nasıl yok anlam veremedim. hımmm acaba tasarıyı hazarlayanların kendilerinden kaynaklı olabilir mi?
- makale yazıp, comparative politics'e gönderiyoruz abi, sen de yardım eder misin?
+ kaç kişiyiz?
- sen de katılırsan 4 olucaz.
+ ergun hoca?
- siz hele bi yazın da beni de eklersiniz dedi.
+ toplam da beş kişiyiz yani?
- yok abi, bu çalışma özcan hocanın danışmanlığını yaptığı doktora tezinden olduğu için... tezi yazan öğrenci de var..
+ 6 kişiyiz yani?
- dur bakalım bizim çaycı selami "abi ben bi düşüneyim bu sene kesemeyebilirim" dedi.. o da olursa 7..
herhalde böyle oluyor literatür taraması??
sabah 8'de başlayan derse full makyaj gelen kız
-
ev arkadaşımdı kendisi.
aynı zamanda sınıf arkadaşımdı da.. bir yıl aynı evde kaldık sonra ayrıldık, ama o istikrarını hiç bozmadı. her sabah benden en az bir saat önce uyanır saçını, makyajını artık daha başka aklınıza ne gelirse işte yapardı. akşamları uzun uzun düşünür ertesi gün ne giyeceğine karar verirdi, ojelerini akşamdan yenilerdi (evet inanması güç ama her ak-şam!).
ben derse on beş dakika kala uyanır ve ondan önce çıkardım, kudururdu. *
sonuç 1: aynı yıl mezun olduk.
sonuç 2: evleniyor, ben evde kaldım.
yıllar sonra gelen edit: merak eden arkadaşlar olmuş şimdi durumlar nasıl diye. arkadaşım hala aynı kişiyle evli mutlu çocuksuz. beni sormayın artık :'(
koku hafızası
-
çocukluğumdan beri hiç önemli olmadığını düşündüğüm anların bile beynime kazınmış olduğunu hiç olmadık zamanlarda aldığım kokularla farketmemi sağlayan birşeydir bu koku hafızası.bunun sadece eski sevgilinin parfümüyle ya da anneannemin yaptığı harika yemeklerin kokusuyla sınırlı birşey olmaması,yaşadığım her anın,kaldığım her yerin bir kokusu olması ve bunların alakasız zamanlarda canlanması geçmişte bir yerlerde takılıp kalmışım gibi hissettirir bazen.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sabri nin oynamamasının nedeni
fatih terim 327 maç 16 gol
sabri sarıoğlu 232 maç 14 gol
3 gol atarsa fatih terim'i geçecek beyler
boğaziçi'nde yemek fiyatlarının yüzde 60 artması
-
eğer bugün öğrenciye verilen yemek 15-20 lira değilse, zamanında 1.5 lira da para mı lan demeyip tepki gösteren öğrenciler sayesindedir.
bugün 2.5 lira para mı denir.
yarın 5 lira olur, o da para değildir.
öbür sene 7.5 lira olur, olsun gene de dışarıdan ucuzdur.
diğer sene 10 lira olur, dışarıda da 10 liralık yemek satan yerler vardır ama ne idüğü belli değildir.
diğer sene 15 lira olur, 15 lirası olmayana adam mı denir denir.
öteki sene 25 lira olur beğenmeyen yemesin denir.
ucunu sokturursan kökünü de sokarlar hacu, en baştan hiç sokturmamak lazım.