hesabın var mı? giriş yap

  • ben demiyorum canlarım, turkcell diyor. başlık izin vermedi, tam hali "turkcell platinum müşterilerine uludağ'da bedavaya kayıyor". yani turkcelli olman yetmiyor bir de platinum üyeysen oğğhhhh nefis, turkcell sana doğrudan bedavaya kayıyor.

    turkcell şişiriyor, turkcell geçiriyor, turkcell fiyatları indirmiyor diye duymuştum ama kaymak? hem de bedavaya kaymak? sağolasın turkcell, ben de ne zamandır biri gelir de bana şöyle kallavisinden bir kayar diye hayal kuruyordum. lan bunun reklamını da çeksinler süper olur, türkselleee hazırlaaan kaymayaaaaa...

    aha bu da linki:

    http://www.turkcell.com.tr/…tanayricaliklialisveris

    düzeltilme ihtimaline karşılık capsli hali:

    http://twitpic.com/45ndrv/full

  • 2000'li yılların modası. aklıevvel bir reklamcının keşfetmesinden sonra. "kelimedeki sessizlerden birini seç iki kere yaz, ilginçlik olur,marka olur" prensip haline geldi. örnek verecek olursak: aşşk,deppo,gecce,buzz...

    edit

    nişantaşındaki "gebbe" mağazası ile şahikasına ulaşmıştır.

  • fransa yapımı animasyon filmidir. kendi halinde yaşayan ayı ernest in diş doktorluğu öğrenciliğindeki ufak fare celestine le yollarının kesişmesiyle başlar hikaye. algımıza yerleşmiş yargılar ve sistem üzerine ince eleştiriler barındıran gösterim tekniğiyle de oldukça sade bir film ama yine de izledikten sonra yüzünüzde o meşhur kocaman gülümseme beliriveriyor.

  • bu adamı oynatmak yerine bir masör koyun takıma. melo ve sneijder'e oyun durdukça masaj yapsın . takımın performansı 2 katına cıkar .

  • medya planlama şirketinde çalışan biri olarak sanırım en doğru bilgileri verebilirim. öncelikle debe'ye girmiş olan üstteki entry'de yanlış bilgiler mevcut (bkz: #141264648), tv izleme araştırması tıak tarafından yapılmaktadır ve araştırma örnekleminde ab ses oranı %15 (a grubu %4 hatta), c1 ses oranı %25, c2 ses oranı %34 ve de ses oranı %25'dir.

    bununla beraber genel bilinen bir kanıyı da düzeltmek istiyorum, ses yani sosyo-ekonomik statü sadece gelirle bağlantılı değildir, eğitim ve meslek detayları da ses’i şekillendirir. örneğin aylık geliri 7.000 tl olan üniversite mezunu bir yöneticinin ses grubu ‘a’ olabileceği gibi, aynı gelir seviyesinde ilkokul mezunu bir esnafın ses grubu ‘c2’ olabilir.

    ölçüm sistemini kısaca anlatmak gerekirse 40 ilden 4.000 haneye tv ile çalışan peoplemeter isimli ölçüm cihazları yerleştiriliyor. bu cihazların özel kumandaları oluyor ve hanede yaşayan her bir birey için özel bir kod oluşturuluyor ve her bireyden kendi izleyeceği zaman kodu olan tuşa basarak kanala geçiş yapması isteniyor. ne kadar sağlıklıdır kısmına gelince, benim bu konuda tek aklıma takılan şey insanların kendi kodlarını girmekle uğraşıp uğraşmadığı.

  • 100 watt'a kadar şarj olan cihazları kapsayacak yasadır. cep telefonu ve tabletler, kulaklıklar, taşınabilir oyun konsolları, taşınabilir hoparlörler, e-okuyucular, şarjlı klavye ve fareler, navigasyon cihazları, araç kameraları, dijital kameralar ve bunun gibi cihazların hepsi kapsam dahilindedir. üzerinde, doğrudan prize takılabilen kablosu olan cihazlar ise yasadan etkilenmeyecek.

    avrupa birliği'nin kablosuz şarjı standartlaştırmak için süren çalışmaları da mevcuttur ancak bu yasa bunu kapsamamaktadır.

    yasa 602 kabul, 13 ret ve 8 çekimser oy ile kabul edilmiş olsa da kararın yürürlüğe girmesi için birkaç aşama daha bulunmaktadır. ancak bu yaz imzalanan geçici anlaşma ile bu aşamaların hızlıca aşılacağı ve formalite olduğu düşünülmektedir.

    bir sonraki aşama avrupa birliği'nin üst yasama organı olan avrupa konseyi'nin yasayı (yasadan daha çok direktif diye anılıyor) onaylaması olacak. önümüzdeki birkaç hafta içerisinde bu onayın alınacağı ve kararın avrupa birliği resmi gazetesinde yayınlanması bekleniyor. resmi gazetede yayınlanmasının ardından direktif 20 gün içerisinde resmi avrupa birliği politikası statüsüne erişecek.

    avrupa birliği üyesi ülkelerin bu kararı kendi ülkelerindeki ulusal yasalarına aktarmak için 12 ay, uygulamaya geçirmek için ise bir 12 ayları daha olacak. 2024 yılının sonunda, avrupa birliği sınırlarında satılacak tüm bu cihazların usb-c soketi ile üretilmesi gerekecek.

    laptop üreticilerinin ise ekstra iki yıl süresi olacak, yasayı uygulamak için 2026 yılının sonuna kadar süreleri olacak ancak birçok üreticinin bu süreyi beklemeden adaptasyon sağlayacağı düşünülüyor.

    yasanın tüketicilere yıllık 250 milyon euro'luk bir tasarruf yapma avantajı sunacağı düşünülüyor. satın alınacak cihazların enerji gereksinimleri kutuları üzerinde daha net ve anlaşılır bir şekilde belirtilecek. bu sayede tüketiciler ellerindeki şarj adaptörünün değerlerinin, satın alacakları cihaz için yeterli olup olmadığını daha kolay anlayabilecekler.

    adaptör değerlerinin karmaşaya neden olabileceği (90watt'lık bir diz üstü bilgisayarı 5 watt'lık bir adaptör ile şarj etmeye çalışılabileceği gibi) düşünülse de watt değeri yüksek bir adaptör kullanarak bu durumun önlenmesi mümkündür.

    85 wattlık şarj sağlayan bir adaptör ile maksimum 40 watt gücünde şarj olan bir cihazı şarj etmek istediğinizde, cihaz adaptörden desteklediği maksimum değer olan 40 watt'lık enerji çekecektir. şarj entegresi ya da pile hasar verme gibi bir durumda karşılaşmamak için bakmanız gereken volt değeridir. bu tip adaptörlerin volt değeri ise uzun süredir standart haldedir.

    örneğin apple, iphone 8 ve üzeri cihazları hızlı şarj etmek için 18w, 20w, 29w, 30w, 61w, 87w ya da 96w adaptörleri kullanabileceğiniz bilgisini resmi sitesinde paylaşmaktadır. yine de apple gibi firmalar, daha çok adaptör satıp, kablo satışından alamadıkları karı adaptör aracılığı ile alabilmek için daha yüksek volt değeri gerektiren cihazlar üretirse kimse şaşırtmayacaktır.

    avrupa birliği'nin girdiği bu süreç abd'de üç demokrat senatörün (bernie sanders, elizabeth warren ve ed markey) abd'de benzer yasalar getirilmesi çağrısında bulunmasına neden olmuştur. bu tip tüketici dostu yasaların (yukarıda yazdığım gibi sonraki aşama kablosuz şarjlar olacak) daha fazla karşımıza çıkacağı bir süreç içerisine girmiş gibi gözüküyoruz.

    kaynak

  • dostlar,

    öğretmen değilim,

    iletişim fakültesi mezunu olup tezli ve iyi bir dereceyle yüksek lisansımı yaptım. bir yerde işiyle alakasız insanların altından çalışmaktayım. bu ay 2410 lira maaş yattı. yol yok, yemek içerden. iki haftada bir cumartesi günleri çalışıyorum.

    tüm ekipmanımı kullanıyorum. dünyanın en cahil insanlarıyla çalışmaktayım.

    allah hepimize yardım etsin.

    maalesef ülkenin kaderi bu oldu.sadece öğretmen değil bu para herkese teklif ediliyor. allah hepimize şu cumanın saatinde yardım etsin. ne yapacağımı ben de bilmiyorum.

    bildiğim tek şey bir eş ve iki çocukla beraber ay sonu borç yapmak. iyi ki eşim var ve çalışıyor. allahıma şükür olsun. bu büyük avantaj...

    gerçekten çok utanıyorum. işe gelesim yok basıp gideceğim, işin kötü tarafı 2410 lira'dan da olacağım.

    büyük çıkmaz içerisindeyiz...