hesabın var mı? giriş yap

  • hatırlayanlar iyi bilir. bu dönem okuyanların bu sömestr tatilini asla unutmadıklarına eminim. o sene sömestr tatiline giren okullar 2 haftalık tatilin sonunda yoğun kar yağışı nedeniyle yanlış hatırlamıyorsam 1 hafta veya 2 hafta daha uzatılmıştı.

    bu o dönem okuyanların altın çağı gibi bir şeydi. bu kadar keyif veren ve o yoğun karın keyfini çıkarıp sömestr tatilinin kar tatiliyle birleşmesi muhteşemdi.

    zaten o günden sonra burnumuz boktan çıkmadı arkadaşlar. ne bir daha öyle kar yağdı ne de o hissi bir daha alabildim. bilseydim son olduğunu dönüp bir kez daha sarılırdım.

  • elinizi pantolonunuzdan içeri daldırıyortunuz. takın fazla daldırmayın, tadece birazcık daldırın. eliniz ıtlak olmatın. biliyortunuz ki tu en büyük dütmanınızdır. yavat yavat indirin elinizi, bir tertlik hittedecektiniz, itte o tiktir. tutun tutun, korkmayın. itte tiki tuttunuz.

  • şehirlerarası yolculukta muavin gelip "ne alırdınız" diye sorduğunda yanınızdaki adam kahve veya çay alırken sizin hala kola veya meyve suyu aldığınızı fark ettiğiniz an.

    hele kahveyi alan adam "kek istemiyorum" derse sıkıntı daha da büyüyor. keksiz yapamam çünkü, kek önemli.

  • asıl utanması gereken, bissürü teknik hukuki terimin kullanılacağı belli olan basın toplantısına tercüman olarak öğrencileri görevlendiren sorumlu organizatördür. ayıp ulan, üç kuruş hesap için mi yaptınız bunu merak ediyorum.

  • köpeğe doğru koşmaktır. hatta arkadaşım kendisine doğru koşan köpeğe efsane bir tokat atmıştı. o günden sonra da ne zaman birbirlerini görseler yollarını değiştiriyorlardı. ciddiyim.

  • kapadokya'daki balona biniş ücretinin 175 euro(500 lira) olması. neden bu kadar pahalı anlam veremem. rusya'ya aktarmasiz direkt ucak bileti gidis donus 427 lirayken bu neyin artistligi.

  • zürih'te kış günü trafik olmayan bir noktada yayaya yeşil ışık yanması. buna rağman gelen aracı görüp karşıdan karşıya geçmeyen iki salak ve en sonunda arabadan adamın inip bu iki salağın kollarından girerek karşıdan karşıya geçirmesi.
    arkadaşımın yorumu ise:
    - adam bizi zeka engelli zannetti galiba kolumuza girip karşıya geçirdi.

  • -abi sen çok kızardın!!
    -hıı?
    -kızardın diyorum, buraların filan kızarmış.
    -hıı?
    -sen içince kız-a-rı-yor-mu-sun diyorummm..
    -abi, kız olunca arıyorum, niye aramiim???
    -??!!!

  • özeti şudur;

    https://www.youtube.com/watch?v=hykolm75h8y

    şimdi bu sığırın aldığı rebolarla hızlı hücuma çıktığını söyleyenler, pivottan sonra yarı sahayı geçmesi mi daha sağlıklı oluyor, yoksa pivot topu havada alıp ona nispeten uzun bir pas verdiğinde koşup yarı saha civarında olması mı daha doğru olurdu bunu da bir düşünüp anlatsınlar bize. adam sanki ribaundı kendi alınca direkt ışınlanıyor rakip potaya. top elindeyken pivot pasından hızlı gidiyor galiba.

    ben okc fanı değilim, durant'ı da dünya kupası finalinde bizi tek başına pestil ettiği günden beri pek sevmedim. ama durant hayatının en doğru kararını vermiştir bu malı çöplüğünde bırakıp gittiği gün. yabancıların tabiriyle bu westbrick denen herif de okc taraftarı medyasına oynayarak tüm ipleri eline almış vaziyette. kendisini sözlükte bile böyle savunan bir tayfa varken o küçük takımda franchise oyuncu olarak bol bol istatistik kasar bundan sonra. ama bu kafayla yüzük müzük takamaz.