ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
evinin balkonunda uçak yapan 15 temmuz gazisi
-
ben, sana uçağı evde yaparım, hem daha ucuz olur hem de içine hangi teknolojiyi koyduğumuzu biliriz. yabancı ülkeler kim bilir içine neler koyuyor.
5 şubat 2015 beşiktaş jk açıklaması
-
kulübümüzden açıklama
genel ahlak kurallarına uymayan, 100 yılı aşmış dostluğumuz bulunan fenerbahçe camiasına yakışmayan bir açıklama ile karşı karşıya kaldık.
spor amaçlı olmayan bu açıklamaya kulübümüzün yüksek değerlerinden kaynaklanan tarzımız gereği, cevap vermeyi uygun bulmuyoruz.
saygılarımızla,
beşiktaş jk*
http://www.bjk.com.tr/…5/kulubumuzden_aciklama.html
kitap okumak kemalist bir takıntıdır
-
avrupalılar okudukları kitap bitince sokağa çıkıp mustafa kemal'in askerleriyiz diye bağırıyorlarmış.
bizden çok okudukları için en kemalist
onlar bence.
debe editi: sosyal mesaj; flörtöz olmayın
tacizci adamın aile boyu tecavüze uğraması
-
vahşet olan, savunulmaması gereken ilkelliktir.
çay ısmarlayacak kadar çok sevmek
-
hayata dair gülümseten detaylardan biri. insan böyle aşkları, aşıkları görünce mutlu oluyor.
-pişt garson.
hatun: aşkım yapma lütfen noolursun.
-sen karışma. kardeşim bize iki tane çay getiriyorsun, biri açık.
garson: tabi efendim.
hatun: sen çok iyi bi insansın...
-şşt sakın, sakın. bir daha bu konuyu açarsan seninle konuşmam.
hatun: amaa, hmpf peki.
-sakın.
ma rainey's black bottom
-
denzel washington'un yapımcılığında august wilson'un aynı adlı 1984 tarihli oyunundan uyarlanan netflix filmi.
filmi dün gece izledim ve oldukça etkilendiğimi söylemeliyim. bir kere viola davis ve chadwick boseman kesinlikle oskarlık performanslar sergilemişler. özellikle de rahmetli boseman'ın performansı beni çok ama çok etkiledi.
not: amerika'nın kuruluşunda ve genlerinde yer alan ırkçılık bu filmin hikayesinin merkezinde yer alıyor aynen kendisi de siyahi olan wilson'un bütün eserlerinde olduğu gibi. film bunun da ekmeğini oldukça yer, yemesi de lazım...
not 2: müzikler çok iyi...
mine koraş
-
kimse aktroll vs muhabbeti yapmasın.
hanımefendi çocuğun nereli olduğunu sorarken ne bekliyordu? muhtemelen doğulu olmasını ümit edip buradan aşağılamaya girişecekti.
baktı oradan ekmek çıkmamış eğitimini soruyor, burada da yine bir üstünlük kurma çabası var muhtemelen fakat yine istediğini elde edemiyor.
o çocuğun hangi partili olduğunun hiç bir önemi yok ama, efendiliğiyle, terbiyesiyle gereken cevabı vermiş.
bırakın artık insanları hor görmeyi, bırakın elitist tavırlarını, önce insan olun sonra seçmen olun!
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
-
- bize bu konuyu ayrıntılarıyla açıklar mısınız?
+ açıklayalım tabi de, bu konu çok kapsamlı! bu konuda tez yazılır...
(bkz: açıklayamadı)
(bkz: akademisyenlik)
ilişkiyi bitirme cümlesi
-
benim bir kedim var. öyle kaprisli ev kedilerinden değildir. sizi görür görmez yere atar kendini, açar karnını ve bekler. ister ki sevilsin, okşansın.
bazı günler bakar ki gelip onu yerde seven yok, kalkar oturduğum koltuğa gelir. önce boynumun arkasına burnunu sürter, saçlarımı koklar ve hoppp diye kucağıma atlar. çok da güzel mırlar, açar motoru tor tor tor...
severim ben de kedimi, o kadar zahmet etmiş, ayıp olmasın derim. ama o sırada başka bir odaya gitmek isterim. karnım açtır mutfağa gitmek isterim, hava sıcaktır duş almak için banyoya gitmek isterim. isterim de isterim!
peki kediyi o mutlu, huzurlu ortamdan çıkarmak onu üzmeyecek mi derim içimden. daralırım, kalbim sıkışır.
düşünürüm ve sonra yavaş yavaş sevginin şiddetini arttırırım. dokunulmasını sevmediği yerlerine dokunur, koltuktaki yerini daraltırım.
önce bir afallar, sonra bana kızar, bazen pati atar hatta dişlerini de kullanıp şiddetin dozunu kaçırır ve bir hışımla kucağımdan atlatıp kaçar.
"gitme" derim ama gider.
ilişkileri bu tek kelimelik cümle ile bitiririm ve benim bitirdiğimi kimse anlamaz. bana kızan olmaz.
bu yöntemi ben keşfetmedim, bir zamanlar keşfedenin kedisiydim.
kedilerin gariplikleri
-
benim kedi bahçeye inip oynuyormuş gibi yapıp meğerse mahalledeki esnafı tek tek ziyaret ediyormuş. takip ettim demin, "kolay gelsin ağa, naptınız" der gibi bilgisayarcıya girdi, biraz yattı, çıktı, terziye girdi, terzi buna kaşar verdi biraz, yedi, kendini sevdirdi, çıktı sucunun dükkanına girdi. biraz sucuyla sohbet etti miyav miyuv, o da buna poğaça ve su verdi... dışarı çıkıp beni gördü, "miki" dedim, çığlık çığlığa koştu geldi yanıma, beraber eve çıktık. bu var ya, esnafı kandırıyor, her biri kendi kedisi olduğunu, dükkanda olmadığı zamanlar bahçede oynadığını sanıyorlar. ben de evde olmadığı zaman bahçede oynuyor sanıyordum çünkü. hepimizi idare ediyormuş meğerse.
ahtapot
-
uzuvdan olduğu kadar, kalpten de zengin hayvan.
bu tanımlamayla; sahip olduğu üç kalp, dallı budaklı bir hayvan oluşundan kaynaklanan bir evrimsel süreçle meydana gelmiş gibi dursa da, durum farklı...
şöyle ki, sualtı komşuları -balıklar- iki tane solungaçla güzel güzel yaşamlarını sürdürürken; bunlar kanlarındaki istisnai bir durum nedeniyle düşük sistolik basınçlarla idare edemezler. eritrositleri, oksijen için ideal taşıyıcı olan hemoglobin yerine hemosiyanin ihtiva eder. vücut kılcallarına çalışan ana kalbin sonrasında gelişen iki kalbin bu dezavantajı kırmak için (solungaçlara daha fazla kan pompalanması zaruretinden) evrimleştiği düşünülüyor.
hepi topu 27/15mmhg gibi bi tansiyonları vardır bu hayvancıkların. anlaşılan; onların üç kalbi, insandakinin 5'te 1'i kadar bir kan basıncını jenere edebilse de, bunca yıl nesillerini sürdürmelerine yetebilmiştir.
tuğçe kazaz'ın yazacağı kitaba isim önerileri
ronaldinho gaucho
-
https://www.youtube.com/watch?v=yvch6pbnuu0 bu video nun 3.04 dakikasında maç içinde attığı bir çalım var. o çalımı normal futbolcular antrenmanda 20 dakika uğraşıp ancak yapabilir. ronaldinho maç içinde saniye de yapıyor. öyle topçuydu
barda hatunla muhabbet açma klişeleri
-
- merhaba, bo...
+ ay, tamam biliyoruz bora'sın sen.
- bu arada bo...
+ baydın ama bora. anladık, tamam.
- yav, ne bora'sı. mehmet'im ben. boka basmışsın. gezinip durma her yere bulaştırdın.