hesabın var mı? giriş yap

  • kagit ustunde ligin en iyi kadrosu net olarak galatasaray'da.
    ama oynadigi berbat oyunu geciyorum.
    - bakiyorsunuz 4-5 oyuncusu sacini sariya-beyaza falan boyamis ki boyle takimlardan bir sey ciktigini gormedim.

    - dunya kadar para odedigi dunya yildizi carptirarak gol attiktan sonra,3 haftadir idmana bile cikamiyor, td'si "musait olursa oynatmak isterim" diyor.

    - bir digeri her hafta instagram kasarlarina yurumekle mesgul.

    - 10 numarasi oyundan cikarken kendi tribunlerine ana avrat kufrediyor.

    - babel gol attiktan sonra taraftarina "bos konusuyorsunuz" isareti yapiyor

    - takimin en iyisi haftalardir muslera

    - bjk macinda kaleyi ilk tutan sut 80'lerde

    - avrupa'da 24 mactir falan galibiyet yok. 3 cl macinda 0 gol

    ama tum bunlara ragmen terim imparator, fenerasyon ve fbjk bize karsi, tum kulupler birlesmis, hakemler bizi katlediyor bidi bidi.
    sirada albayrak'tan "sezon sonu elimizdeki belgeleri aciklayacagiz" aciklamasi var

  • maçtan sonra sıcağı sıcağına "yarın süleyman abi'nin mezarına gideceğim" dedi..

    reina'daki kutlamalara katılmak yerine evine gidip erken yatmış, dün sabah da gerçekten sessiz sedasız gidip çiçek bırakmış, mutlu haberi vermiş..

    ***

    aynı röportajda, "beşiktaş büyük kulüp tamam, biliyorum ama ben beşiktaş taraftarının da böyle olduğunu bilmiyordum" demişti..

    şenol hoca, asıl ben senin böyle büyük adam olduğunu bilmiyordum..

    alnının her terine helal olsun..

  • bence bu fıkrayı anlatarak bitirmeli:

    büyük köpek maması fabrikatörü, şirketinin bütün müdürlerini, fabrikasının bütün şeflerini, amerika’nın tüm eyaletlerine dağılmış satış temsilcilerini, reklam, halkla ilişkiler görevlilerini toplamış.

    kürsüye çıkmış..

    “bu ülkenin en büyük köpek maması fabrikası kimin” diye bağırmış..

    yüzlerce kişi bağırarak cevap vermişler: “bizim..”

    patron yine sormuş: “besin değeri en yüksek köpek mamasını kim üretiyor?”
    “biz” diye haykırmış kalabalık.

    “en çarpıcı, en göze batan paketi, kutuyu kim yapıyor?.”

    “biz” diye haykırmış kalabalık.

    “en büyük reklam kampanyasını kim yapıyor” diye bağırmış patron..

    “biz” diye yanıt gelmiş yine hep bir ağızdan..”

    en büyük süpermarketten en ücra köydeki bakkala en iyi dağıtımı kim yapıyor?” diye bağırmış patron..

    “biz” diye haykırmış salon.. “o zaman” diye gürlemiş patron..

    “o zaman niye satamıyoruz bu mamaları?!..” salondaki ölüm sessizliğini arka sıralardan gelen cılız bir ses bozmuş..

    “lanet olası köpekler yemiyorlar ki!

  • 10.08.1993 tarihinde tunceli'de bir jandarma s-70 blackhawk helikopteri yüksek gerilim hattına çarparak düştü: 3 şehit

    12.11.1996: van gevaş'ta bir s-70 blackhawk yüksek gerilim hattına çarparak düştü: 10 şehit

    14.09.1997: van'da bir s-70 blackhawk tipi helikopter yüksek gerilim hattına çarparak düştü: 6 şehit

    29.04.2003: ısparta eğirdir'de eğitim uçuşundaki bir cougar, yüksek gerilim hattına çarparak düştü: 4 şehit

    16.03.2006 tarihinde erzincan'ın sansa deresi mevkiinde uh-1h tipi bir helikopter, yüksek gerilim hattına takılarak düştü: 5 şehit, 1 yaralı

    10.04.2006: kocaeli'de bir uh-1h, düşük görüş şartlarında alçak uçuş yaparken bir fabrikaya çarparak düştü: 4 şehit

    11.10.2012 tarihinde diyarbakır lice'de s-70 blackhawk tipi bir helikopter kalkış sırasında tellere takılarak düştü: 1 şehit 7 yaralı.

    17.12.2013 tarihinde ankara gölbaşı'nda s-70 blackhawk tipi bir helikopter yüksek gerilim hattına çarparak düştü: 4 şehit.

    benim kayıtlarıma göre yakın tarihimizde yüksek gerilim hattı ya da diğer yapı / engellere çarparak düşen helikopterler ve verilen şehitlerin dökümü bu şekilde.

    özellikle çatışma ve operasyon bölgelerinde helikopterler sık sık alçaktan ve yüksek hızlarla uçarlar. bu nedenle de başta elektrik direkleri, yüksek ağaçlar ve binalar olmak üzere çok sayıda tehditle karşı karşıya gelirler. pilotun, bu engelleri, özellikle çok ince olan gerilim hatlarını farketmesi çok zordur. bu nedenle her yıl pek çok askeri ve sivil helikopter özellikle yüksek gerilim hatlarına çarparak düşer.

    bu kazaları önlemek için gerilim hatlarına kırmızı renkli toplar takılır mesela; pilota görsel ikaz olması için.

    son yıllarda, bilgisayar ve gps gibi teknolojilerdeki gelişmeler sayesinde, pilotlara gerçek zamanlı uyarı veren engel tespit sistemleri yaygınlaştı. bu amaçla kullanılan çok farklı yöntem ve sistemler var: modern helikopterlerde mesela, helikopterin merkezi görev bilgisayarına bir veritabanı yükleniyor. bu veritabanında, uçulan bölgedeki tüm elektrik direkleri, yüksek binalar vb kayıtlı. helikopterin gps ve diğer sensörlerinden gelen konum bilgisi, bu veritabanı ile karşılaştırılıyor. eğer bir engele ya da engebeye yaklaşıldıysa pilota sesli ve görüntülü ikaz veriliyor.

    tabi tüm helikopterler modern, bilgisayarlı değil. bunlara yönelik de farklı çözümler var. elektronikteki gelişmelere paralel olarak bu yöntemleri geliştirmek de üretmek de iş değil.

    peki, özellikle dağlık, engebeli arazide terörle mücadele eden, bu kapsamda da helikopterleri çok aktif kullanan, üstüne bu helikopterleri omuzdan atılan uçaksavar füzesi (manpads) tehdidi altında uçuran türkiye bu alanda ne yaptı?

    savunma sanayii icra komitesi, 2010 yılı haziran ayında helikopter engel tespit sistemi (hets) projesi için başlangıç kararı aldı. proje modeli yurt içi geliştirme olarak belirlendi. ancak 2013 yılında proje modeli acil yurt dışı hazır alım olarak belirlendi.

    30.03.2017 itibariyle de sözleşme imza çalışmalarına devam edilmekte.

    düzeltme: 2003 cougar kazası eklendi.

  • " virüs çin'deyken allah belalarını verdi, aynı virüs bize gelince alllah bizi imtihan ediyor "

    son zamanlarda gördüklerim arasında en iyilerden *

  • atkıları sarın, bereleri takın
    nasıl oldum acaba, deme sakın,
    kar yağmazsa, bil ki sıçtın,
    ananı ağlatır ankara soğuğu...
    rahat mı battı otursaydın evinde,
    afilli bir çay demlerdin hemi de,
    sandın sen, buz tutmaz gerinde,
    ossuruğu kor düğüm eder ankara soğuğu!
    ğııığğğğ diye sesler çıkartır gırtlağından,
    upuzun sarkıtlar indiriverir burnundan,
    ğ harfinin şu an verdiği ızdırap ne ki,
    ulutur, ağlatır, inletir ankara soğuğu...

  • eşinin yanında arkasından vurularak öldürülen sehit astsubay necdet aydoğdu'nun eşi esra aydoğdu'nun düşük yapması ile vuku bulan elim, kahreden hadise. kaynak

    --- spoiler ---

    diyarbakır'da maskeli 2 kişinin silahlı saldırısında başından vurularak hayatını kaybeden astsubay üstçavuş necdet aydoğdu'nun eşi esra aydoğdu, karnındaki bebeğini üzüntüden kaybetti.
    --- spoiler ---

    sonra bebek katili deyince kızıyorsunuz, şerefsizler.

  • gerçekten çok merak ediyorum. abi ne yazıyorlar lan o kağıda? kendi takımının rakibi belli olduğunda o önündeki kağıda hep bir şeyler yazarlar. nedir o allah aşkına?

    örneğin bugün galatasaray chelsea ile eşleşti. lütfi arıboğan direkt kalemi eline aldı, önündeki kağıda bir şeyler yazdı. yine "bir schalke değil fakat chelsea de iyi" gülümsemesi yaptı. ne yazdı şimdi oraya "chelsea" mi? yani yazmasa unutacak mı adam? "yahu şuraya bi chelsea yazayım da maçlar teee mart'ta unuturuz falan aklımızda kalsın" mı amaç?

    ne kadar gereksiz, formaliteden bir hareket gerçekten. belki çok çok eskiden imkanlar şimdi kadar olmadığı için insanlar yazıyordur fakat şimdi gerçekten çok gereksiz. bu saçma olayın bir an önce bitmesi gerekiyor.

  • uzaya çıktığı vakit bir ses duymuş. uzunhava gibi. yıllar sonra yaptığı bir yalta gezisinde sala verildiğini duyunca: "aha uzayda duyduğum ses buydu" demiştir.

    sonra da "ule uzayda hava yok, hava olmadığı için de ses dalgaları yayılmaz, bir seda duyulmaz, yoksa ben zurna mıyım" diye iç geçirmiş ve müslüman olmamıştır.

    yine havası olmayan, olmadığı için ses dalgaları yayılamayan biricik uydumuz ay'da ezan sesi duyması mümkün olmayan, duyamayınca da müslüman olamayan bir diğer kişi ise neil armstrong'tur.

    (bkz: karanlıkta ablan sandım)