hesabın var mı? giriş yap

  • tum bu guney amerika ulkelerinin geri kalmisliklari farkli iktisadi yaklasimlarla aciklanabilir. hepsinin somurge ulkesi olmasi, yerli halka asimilasyon, gelisemeyen (gelistirilmeyen) demokrasi anlayisi, cok zorlu cografyalara sahip olunmasi, endustri devriminin kuzey yarim kurede yasanmasi sonucu sermaye birikiminin kuzey yarim kurede gerceklesip, guney yarim kurenin geri kalmasi...
    isim geregi sabaha kadar farkli goruslerin farkli az gelismislik teorilerini sayar dokerim de isteyenin istedigini veremem.
    cevapliyorum; tabi lan sizin dininiz hic geri kalmisliga, kadercilige sebep olur mu? hepsi kuresel gucunuzu cekemeyen gavurlarin oyunu.
    edit1; kubanin saglik sisteminin gotunu yiyin
    edit2; entry-nick uyumu.

  • ulan fenerlilerle beşiktaşlılar bile bizi destekliyor. adam gelmiş bu gol fb'lilere, bjk'lilere girsin diyor. renktaş da olsak salak adam hiç çekilmiyor amk.

  • yahu hala gül gibi teoriyi geçmişsiniz, "maymunla mı akrabayız?" diye üzülüyorsunuz. lan ben amcamla dayımla akrabayım onu napıcam?

  • 2038 yılında bilişim sistemlerini etkileyebilecek bu problemi açıklamaya çalıştım ben de.

    https://youtu.be/uml6vmd5ui4

    bundan önce daha iyi anlaşılması adına bahsetmek istediğim y2k, yani 2000 yılı bug'ı.

    bildiğiniz gibi bilgisayar sistemleri 1950'li yıllarda geliştirilmeye başlandı ve günümüze kadar devam etti. bu süreçte birçok program yılları yalnızca son iki basamakla temsil ederek 2000 yılını 1900'den ayırt edilemez hale geldi. bu da 1 ocak 2000'de bir çok sistemde problemler yaşanacağına dair kehanet oluşmasına neden oldu.

    peki ne oldu 1 ocak 2000 günü?

    aslında çok büyük bir olay yaşanmadı, avustralyada otobüslerde bilet kontrolü yapılan makinalar bozuldu, japonyada bir kaç cep telefonu markasında hatalar yaşandı, amerikada bazı slot makinaleri çalışamaz hale geldi. yani ölümcül bir olay yaşanmadı bilişim sistemlerinde. korkulduğu gibi olmadı yani.

    2038 yılı problemi ise, birçok dijital sistemde zamanı 1 ocak 1970' 00:00:00 utc'den* bu yana geçen saniye sayısı olarak temsil etmek ve onu işaretli bir 32-bit tamsayı olarak saklamakla ilgilidir. bu tür uygulamalar, 19 ocak 2038 utc 03:14:07'den sonraki süreleri kodlayamaz. y2k sorununa benzer şekilde, yıl 2038 sorunu, zamanı temsil etmek için seçilen yetersiz sayıda bit (rakam) nedeniyle oluşur.

    nedenleri

    1 ocak 1970'den bu yana, işaretli* bir 32-bit tamsayı kullanılarak depolanabilen en son zaman, 19 ocak 2038 salı günü 03:14:07'dir (2^31 - 1 = 1 ocak 1970'ten sonra 2147483647 saniye).

    bu tarihten sonraki süreyi artırmaya çalışan programlar, değerin dahili olarak negatif bir sayı olarak saklanmasına neden olur ve bu sistemler, 13 aralık 1901 cuma günü 20:45:52'de (1 ocak 1970'den 2147483648 saniye önce) meydana geldiği şeklinde yorumlayacaktır). bu, sayacın kullanılabilir ikili rakamların veya bitlerin bittiği ve bunun yerine işaret bitini çevirdiği tamsayı taşmasından kaynaklanır.

    hangi sistemler savunmasız?

    öncelikle embeded olarak çalışan ve özellikle tarihleri hesaplama veya loglama için kullanan sistemler. özellikle uçuş sistemlerinde ve otomobillerde yoğun olarak kullanılıyor bu tarz sistemler. bu sistemlerdeki abs gibi kilitlenme önleyici fren sistemleri, esc ve esp gibi elektronik stabilite kontrolü yapan kısımlar ve gps alıcıları kullanıyor olabilir. ancak bu, tüm bu sistemlerin y2038 sorunundan etkileneceği anlamına gelmez, çünkü bu tür birçok sistem tarihlere erişim gerektirmez. bunu yapanlar için, mutlak saatler/tarihler değil de, yalnızca saatler/tarihler arasındaki farkı izleyen sistemler hesaplamanın doğası gereği büyük bir sorun yaşamayacaktır.

    ayrıca mysql'in 2021 ağustos sürümünden önceki versiyonlarında, unix_tımestamp fonksiyonu 19 ocak 2038 salı günü 03:14:07'den sonra 0 döndürüyormuş.

    problemi veri yapıları hangileri?

    günümüzde kullanılan birçok veri yapısı, gömülü 32 bitlik zaman temsiline sahip. ama tam bir liste vermek neredeyse imkansız.

    dosya sistemleri (birçok dosya sistemi, süreleri temsil etmek için yalnızca 32 bit kullanır), binary dosya biçimleri (32 bit zaman alanlarını kullanan), veritabanları (32-bit zaman alanları olan), unix_tımestamp() benzeri komutlara sahip sql gibi veritabanı sorgu dilleri vs..

    kısaca 32-bit zaman gösterimleri içeren veri yapılarını kullanan herhangi bir sistem risk arz edecektir.

    peki çözümü nedir?

    2038 yılı sorunu için evrensel bir çözüm yoktur. örneğin freebsd ve openbsd gibi işletim sistemleri bazı değişiklikler yapmışlar ama bazı değişiklikleri de backward compatibility nedeniyle yapamamışlar.

    neden umursayalım ki daha 17 sene var?

    bazen gelecekte bazı şeyler olur ve bunun ne zaman olacağını bilmek isteriz. bazen, 17 yıllık bir ipotek gibi, 17 yıldan fazla bir süre sonra planlanması gerekir. bu sorun zaman geçtikçe daha da kötüleşecek, çünkü yazılım geliştirici olmanın en sinir bozucu yanlarından biri, her zaman upgrade yapmayan birilerinin olmasıdır. ve her zaman, asla upgrade yapmayan bir çok insan olacak, emin olun.

    64 bit işlemcileri kullanmaya başladığımızda sorun ortadan kalkacak, değil mi?

    64 bit işlemci kullanmanız, 2038 yılı bug'ı konusunda temiz olduğunuz anlamına gelmez. örneğin, yeni apple bilgisayarınızda 64 bit işlemci var ama işletim sistemi hala 32 bit tam sayılar ve 32 bit time_t ile çalışıyor.

    tamsayı boyutunu değiştirdiğinizde, tüm yazılımınızı yeniden derlemeniz gerekir. o zaman mac uygulamalarının 32 bit ve 64 bit sürümleri göndermesi gerekir. ancak bu durum hem geliştirici, hem de kullanıcı için acı verici ve sorunlu bir süreç.

    ve sırf yeni bir 64 bit işlemci kullanıyor olmanız, herkesin kullanacağı anlamına da gelmez. 32 bit işlemciler sadece pc'lerde ve eski donanımlarda değil, arabanızda, telefonunuzda, saatinizde, tv'nizde, dvd oynatıcınızda da ucuz ve bol bol duruyor olacak.

    kaynaklar:

    https://en.wikipedia.org/wiki/year_2038_problem

    https://www.quora.com/…-overflow/answer/soner-gönül

  • türkiye'nin bu seçimlerdeki en büyük kazancıdır.

    siyasetimiz, hiçbir makamı bir insanın burnunun kanamasına değişmem diyebilecek tertemiz bir karakter kazanmıştır. kendisine siyasi kariyerinde başarılar diliyorum.

    ethem'in vurulduğu yere katili öven ve cesaretlendiren melih gökçek bir tarafta, bu adam bir tarafta.

    kimse melih gökçek için milli iradenin seçimi falan demesin. bu tedhişle sindirilip efsunlanan ve iradesine milli denilen kitlenin seçimidir.

  • ağır çekimde yürüyüş ve cool hareketlerle başlayan kapıdan çıkıp görülen ilk arkadaşa "girdi resmen" denildiği dakikaya kadar süren karizmadır.

  • 1990'lı yıllar henüz 8 yıllık eğitim bile yok...

    ablam ve ben aynı liseye gidiyoruz. ben ortaokula yeni başlamışım, ablam da lise sonda. ailemin durumuysa kötü... yemek ucuz olduğu halde bir günde en fazla bir yemek parası verebiliyorlar.

    ben o parayla gidip yemeği alıp bir güzel yiyorum. sonra "doymadım" diyerek tekrar yemek istiyorum. getirip gizlice masada oturan ablama veriyorum. tabii bazen yemek artmıyor veya ana yemek bitiyor, makarna pilavla idare ediyor ablam.

    bir gün hiç unutmuyorum, yemeği almış, ablama teslim etmiş, yemekhaneden çıkmak üzereyken yemekhaneciyle göz göze geldim...

    insan çıktı adam, kafasını hemen çevirdi. ama yine de artık her gün yaşadığım ızdırap iki katına çıktı. önüne gelip "ben doymadım" dediğimde biliyor, hiç yüzüme bakmıyor. dolduruyor...

    hatırlaması bile can sıkıcı...

  • üniversiteyi bitirdiğim sene bir tanıdığımız beni kanada'da yaşayan yeğeni ile tanıştırmak istedi. aracı ile tanışma ve kanada'nın uzaklığı vs. derken düşündüm taşındım aman alt tarafı bir tanışma diyerek kabul ettim. iletişim bilgilerimi verdim ve bana ulaşmasını istedim. ancak adamdan birkaç hafta hiç ses çıkmadı. sonra dediler ki bayram tatilinde geliyor arife günü kızılay'da buluşun. ok dedim.

    bir yandan hiç gidesim yok bir yandan adamı merak ediyorum. giyindim, hazırlandım ve buluşma yerine gittim. oturdum bir kahve söyledim bekliyorum derken telefonum çaldı, yurtdışı numarası. etrafa bakınıyorum geldi göremedi de arıyor diye. açtım telefonu bir kadın sesi, byk hanım siz misiniz diyor. ben ne oluyoruz yahu diyorum içimden. evet falan derken dedi ben x'in ablasıyım! neyse geldi karşıma oturdu. ben soruyorum x nerede diye. cevap şu: x hala kanada'da yarın gelecek!

    hemen o saatte kızılay'da olan ablamla kardeşimi aradım buraya gelin dedim. çünkü tek başıma bir yere kımıldayamayacak kadar şaşkınlık içerisindeyim. neyse bizimkiler geldi biz dört kadın oturduk sohbet ediyoruz ama bu işte bir yanlışlık var. en son dayanamadım ya dedim hayırdır ne oluyor burada. ablası dedi ki: x seninle önce benim tanışmamı istedi. bizimkilere dedim kalkın gidiyoruz. neyse kalktık biz mekandan indik aşağı.

    olay burada kapandı mı, hikaye burada bitti mi peki? hayır! bir baktık çıkış kapısının önünde orta yaşlı bir çift. kadın dedi ki: annemler de merak ettiler de seni görmeye geldiler! ablam kahkahayı patlattı, kardeşimin kolundan sertçe çektim hadi gidiyoruz diye. öylece ortamı terk ettik.

    biz eve ulaşmadan olayın haberi gitmiş. neymiş ben saygısızlık yapmışım bizim tanıdığın kanadalı akrabalarına. lan???

    randevulaşmayı umduğum kişinin bütün ailesi ile randevulaştım sözün özü. ik gibi çöktüler başıma. mülakata almaya gelmişler, açıkçası ben yazılı bir sınav da bekledim ama o kadar abartmak istememişler sanırım.

    yıllarca ailede alay konusu oldum, bir daha da hiç kimsenin beni tanıştırmak istediği birisi olduğunda ok demedim. ben o hatayı yaptım cicim thank you diyerek yolladım.