ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekşi sözlük 20. yıl belgeseli
-
20 yıl önce sözlük'ün nasıl kurulduğunu, o günlerde neler yaşandığını anlatan ekşi sözlük 20. yıl belgeseli yayında.
1. bölümü izlemek için: https://youtu.be/tenkclsn4jy
çin savaş gemisinin akdeniz'e gelmesi
-
aliexpressten sipariş verilmiş olabilir hemen kötüye yormayalım.
interstellar'ı dört kez izledim
-
gerçekten muharrem ince bunu demişse bu adama inananların, bu adamın peşinden yürüyenlerin oturup bir düşünmesi gerekiyor.
mitinglerinde belirli anahtar kelimleri söyleyerek bilimsel görünmeye çalışıyor. ama hiçbir alt yapısı yokken komik duruma düşüyor. kendini her geçen gün rezil ediyor.
edit: bazı eklemeler yapma gereği duydum.
bu adam bir ay öncesine kadar akp'lilerden oy alabilecek durumdaydı, millet ittifakı için de şu anki kadar olumsuz şeyler söylemiyordu. hatta ikinci tura kk kalması durumunda kk'yı destekleyeceğini de söylüyordu.
şimdiyse kitlesine sürekli millet ittifakının pkk'yla işbirliği içinde olduğu mesajını veriyor. 6'lı masaya 7'li masa diyor. bu adam 2. tura kalmayacağını kendisi de biliyor ve tek yaptığı millet ittifakına zarar vermek.
2. tura kk kaldığında, ince kk'ya oy toplamak isterse kitlesi "sen daha geçen bu adama pkk'li dedin diye biz seni destekliyorduk, şimdi biz bu adama nasıl oy verelim?" diye soracaklar. ince bunu bilmeyecek kadar aptal değil. o yüzden kk'ya oy isteyemeyecek. ve oluşturduğu kitle ya akp'ye oy verecek ya boykot edecek. ve nihayetinde seçimi akp kazanmış olacak.
bu durumda aklımıza iki seçenek geliyor.
1 - muharrem ince intikam ateşiyle yanıp tutuşmuş, hırsından ne dediğini bilmeyecek seviyeye gelmiş ve "ben kaybettim o da kaybetsin" fikriyle agresifleşmiş birisi.
2 - muharrem ince ak partili.
hangisine inanmak istediğinize siz karar verin.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: marmarayın neden ilk 15 gün ücretsiz olduğunu
1. açıklıyorum: ilk 15 gün fakirler binecek, eğer sağlam değilse fakirler ölecek.
eğer sağlamsa parasıyla bineriz biz. ahahaha
holosen
-
11 bin yıl öncesinden günümüzde yaşadığımız ana kadar olan zamanı kapsayan dilim. fanerozoik devirlerden üçüncü zaman dilimi senozoik'in kuaterner alt devresine aittir. diğer kuaterner devresi olan pleistosen'in son buzul çağının kapanması ile başlar aslen.
insanın yerleşik hayata geçip, tarım devrimini başlatması ile de başlatılabilir. haliyle daha çok insanlığın modern tarihini içine alıyor diyebiliriz. bu yüzden gerçek bir jeolojik bir devir olmaktan ziyade günümüzü tanımlamaktadır.
holosen kendi içinde de küçük buz çağı olarak adlandırılan bir devir yaşamıştır. ancak bu daha çok iklimin serinleşmeşi şeklinde gerçekleşmişti. tarih olarak 1500-1800 arasına tekabül etmektedir. dünyanın kendi döngüsünün yanında, bu mini buz çağının sona ermesinde insan faaliyetlerinin, daha çok da sanayi devriminin etkisi var gibi duruyor.
dünya zaman zaman buzul çağına girdi ve çıktı. bunu antarktikada yapılan çalışmalardan ve buzulların oluşturduğu yer şekillerinden biliyoruz. antarktikada içlerine o zamanın havası hapsolmuş buzul parçaları kalıplar halinde çıkarılarak inceleniyor ve 700.000 sene öncesine kadar iklim hakkında bilgi sağlanıyor. geçmişteki karbon salınımlarını ve oksijen miktarını bu şekilde öğreniyoruz. sonuç olarak dünya bir mini buzul çağından çıkıyor olabilir ancak biz bunu hızlandırmak ile suçluyuz.
balık yerken gelen ne kadar da sağlıklıyım hissi
-
bir tek bana mı oluyor bilmiyorum. ama balık yerken o öğünde sanki hiç kalori almadan doymuşum, günlük protein ihtiyacımın hepsini almışım, 1 aylık omega 3 ihtiyacımı gidermişim gibi hissediyorum.
böyle sanki dünyanın en bilinçli ve sağlıklı beslenen insanı gibi beslenme üzerine sohbetler etmek, bir guru gibi tavsiyeler vermek istiyorum.
aslında öyle çok aradığım bir tat değil, ayda 1-2 belki anca yerim ama gazetelerde okuduğum sağlıklı beslenelim, balık yiyelim tavsiyeleri artık bilinçaltımda nasıl yer ettiyse, çok mutlu oluyorum lan ben balık yerken!
geldiniz, buraya kadar okudunuz, bari boş gitmeyin notu: her hafta balık yiyenlerde kalp krizi riskinin %50 azaldığını biliyor muydunuz?
2000 yılını hayal eden 19. yüzyıl çizimleri
-
19. yüzyılda yaşayan fransız çizerin 2000'li yıllara dair hayali tatlı bir tebessüm oluşturmuştur.
kaynak: http://publicdomainreview.org/…year-2000-1899-1910/
ilgili çizimler;
http://hizliresim.com/57dkrz
http://hizliresim.com/oaozn4
http://hizliresim.com/kbog3q
http://hizliresim.com/6pjkyl
http://hizliresim.com/21jkve
http://hizliresim.com/lab4d0
http://hizliresim.com/57dkp5
http://hizliresim.com/y50lnn
http://hizliresim.com/ykgl5k
http://hizliresim.com/zk9v13
http://hizliresim.com/pkloed
http://hizliresim.com/57dkod
http://hizliresim.com/v5jlgm
http://hizliresim.com/bdb2lg
http://hizliresim.com/z50vmo
http://hizliresim.com/a3zdo7
http://hizliresim.com/j3y249
http://hizliresim.com/v5jlem
http://hizliresim.com/9om54o
http://hizliresim.com/xkpov0
http://hizliresim.com/4rakgp
ezhel gazapizm ben fero khontkar
-
osuruktan bozma efektlerle rap yaptıklarını sanan, sokakta görseniz torbacı tipli, yanınıza yaklaşıp 1 liran varmı be abi? diyen tiplere benzeyen, dinleyici kitlesi 31'ci liseli ergenler olan çoğunlukla sanat bilinci olmayan müzikten anlamayan barzo, keko ve kenar mahalle kezbanlarının dinlediği dörtlü.
man adası türkmenleri
-
13.yüzyılın başlarında çaka bey'in kardeşi tonyukuk kaptan komutasında 3 kadırga dolusu türkmen cebelitarık'ı geçerek irlanda denizi'nde korunaklı yapısını beğendikleri man adası'na çıkarlar ve bir koloni kurarlar. ardından gelen moğol istilası, anadolu selçuklu devleti'ni yıktığından zaman içinde bu koloni ile irtibat kesilir. bu küçük türkmen kolonisi yüzyıllarca kah irlandalıların kah ingilizlerin baskısı altında inim inim inler ancak türkmenliklerinden ödün vermez. nihayet adam gibi bir lider yüzyıllar sonra bu bir avuç türkmene yardım elini uzatır ve aile efradı ile beraber maaşlarından arttırdıkları 3-5 kuruşu göndererek adadaki türkmen varlığının devam etmesini sağlar.
thy'nin 5.5 saat rötarı üzerine çıldıran yolcu
-
--- spoiler ---
ne hizmeti..bir bardak su vermediler.
--- spoiler ---
tuz biber ekmenin, tüy dikmenin özeti bir globally yours. sanki.
yokuş aşağı giderken vitesi boşa almak
-
modern araçlarda yapılması verimlilik (daha düşük yakıt tüketimi) sağlamayan, modern olmayan araçlarda da yakıt tüketimini azaltmak amacıyla da olsa yapılmaması gereken eylem.
modern araçlarda; araç, yokuş aşağı gittiğinizi, yani gaza basmadığınız halde aracınızın hızlandığını anladığı anda motora yakıt vermeyi keser. eğer ki aracınızda yol bilgisayarı varsa oradan anlık tüketime bakın. düz yolda ya da yokuş aşağı (ve hatta yokuş yukarı) giderken, hızlandıktan sonra ayağınızı gazdan çekin ve anlık tüketim ekranına bakın: 0lt/100km ibaresini görün ve mutlu olun.
bir de aynı koşullarda aracı boş vitese alıp (araba otomatikse aklınızdan bile geçirmeyin, araç hareket halindeyken vitesi boşa almayın) yakıt tüketimine bakın. aracına göre 0.8lt ila 1.5lt arası bir tüketim görmeniz olası. dolayısıyla, modern araçlarda vitesi boşa almak yakıt tasarrufu sağlamaz; ayrıca tekerleklerle motor arasındaki bağın kopmasına da sebep olarak aracın gereksiz yere fazla hızlanmasına neden olur ve güvenli bir uygulama olarak görülmez.
aracınızda bu yakıt kesme sistemi yoksa viteste giderken yaktığınız yakıt hız/devir oranınıza göre değişir ve büyük ihtimalle boş vitese nazaran daha yüksek olur. ancak ben yine de vitesi boşa almanızı tavsiye etmem. seyir halindeyken her zaman tekerlekle motor arasında bağlantının olması taraftarıyım. ne zaman ne olacağı belli olmaz, araç vitesteyken verdiğiniz ani bir gaz ile bir kazadan kurtulabilirsiniz; o an aracı vitese takmaya vaktiniz bile olmayabilir.
son olarak motor freni yapmayı öğrenirseniz biraz balata masrafından kurtarırsınız. balata ucuzdur, taksici değilseniz (ya da şehir içinde sürekli dur kalk yapmıyorsanız) bitirmek bayağı uzun sürüyor ama bazen frene hiç basmadan vites küçülte küçülte yavaşlıyorum çok da keyifli oluyor. tavsiye ederim.
viteste kalın, varsın aracınız az daha fazla yaksın. siz güvenli kalın :)
23 aralık 2020 diyanet başkanlığı'nın açıklaması
-
yani demiş ki; sizin aklınız ermez, biz sizin yerinize okuduk yorumladık siz kafanızı yormayın böyle şeylere.
peki ahirette hesap verirken bize tercümanlık yapacak mısınız sayın diyanet işleri?