hesabın var mı? giriş yap

  • silmiş tweeti angut. millet ekmek bulamıyor, bu angut milletin parası ile gösteriş peşinde.

  • başlık: kuzenimin düğününü katlettim amk

    entry: abi kuzenimin düğünü vardı haftasonu. çekmişim takımı üstüme en fiyakalısından pistte oynuyorum akrabalar eş dost tanıdığım tanımadığım sürüyle insan var yanımda. benim alkolle pek aram yoktur arkadaşlar hemen arabaların oraya bişeyler içmeye gittiler ben devam ediyorum oynamaya, neyse o an silah attılar 4 5 el.
    yanımda oynayan kız korktu oturmaya giderken dirseğiyle göğsümün oraya dogru vurdu yolu açmak için.
    bundan 4 5 saniye sonra hiç tanımadıgım bi kız 'abi vurulmuş' diye bağırdı amk beni göstererek. ulan herkes bana baktı bi anda gömleğime bi baktım göğsümün o taraf hafiften bi kan dedim noluyoruz amk?
    herkes üstüme hurra ben korkudan ahh diye bağırıyorum amk, millet çığlık çığlığa ağlıyolar koşturuyolar falan. hemen arabaya bindik bi tane gidiyoruz ama bende pek bi acı yok kımseye bişey diyemiyorum şoktayım,
    hastaneye gittik beni sedyeyle acile alırlarken yanımdakilerden de bilgi oluyolar işte nasıl oldu falan filan.
    abi benim gömleği kestiler bi baktılar kanın olduğu yere hayvan gibi sivilce vardı amk kızın dirseği gelince o patlamış. kurşun murşun hikaye yani amk bildiğin sivilce patlaması. herkes bana bakıyo ne diceğimi bilemedim, düğün müğün kalmadı yani yarıda kaldı herşey.

  • cesitli kaynaklarda 100 milyon dolara mal oldugu paylasilmisti. bunun yerine fabrika yapilsaydi yazmissiniz. fabrika yapilmaz cunkum.

    eger fabrika yapilirsa, emeginle calisip kazanmaya baslarsan. haftasonu hanimi ve cocuklari alip piknik yapmak istersin bakarsin piknik yapabilecegin bir yer kalmamis, belki kendin isci olarak calisirsin fakat cocugum iyi egitim alsin benim calistigim firmada muhendis, yonetici olsun istersin bakarsin her yer imam hatip, cocugunun dogru duzgun egitim alabilecegi bir okul kalmamis, belki bir araba almak istersin haftasonlari bir yerlere gitmek icin ne benzin, ne araba alamayacagini fark edersin.

    siyasal islamcilarin istedikleri, seni sadakayla yasayan bir parazit yapmak ve sana para verdikce sukur etmeni saglamaktir. fabrika yapilirsa, et yersen beynin calismaya baslarsa isyan edersin belki devrim yaparsin ne gerek var.

  • dönel kavşağa giren araç dosdoğru giden araçlara yol verirse, bir süre sonra dönel kavşağın içi dolup dosdoğru yolu da kapatır.

    bu nedenle dönel kavşağın içinin mümkün olduğunca boş kalması gerekir.

    dolayısı ile dönel kavşaktaki araca yol verilir.

  • cuma günü saat 20.00 sıralarında sarıyer'den 3 atv motoru ile geziye çıkan 3 arkadaş motorlardan birinin arızalanması nedeniyle emniyet şeridinde durdu.

    evli ve 1 çocuk babası oğuz murat acı bir atv motorunun ışıklarını yakarak önlem almaya çalıştı. o sırada bir porshce emniyet şeridine dalarak 5 arkadaşa çarptı ve küçücük evladı olan oğuz murat acı'nın ölümüne sebebiyet verdi.

    üstelik çarptığı lüks aracını orada bırakarak arkasından gelen başka bir araca binerek olay yerinden kaçtı.

    olay tamamen rastgele instagramda karşıma çıktı ve kahroldum, tek bir haber dahi göremedim.
    umarım bir yerlerde dikkat çeker,
    instagram link

    edit: instagramdan haber mi olur diyen arkadaşlar için, henüz haberlere çıkmamış bir olaydı, ntv haber yapmış linki eklendi.
    haber linki

    edit:2 rahmetli olan arkadaşın sözlükte çaylak olan kuzeninin entrysini gördüm, aynı şekilde aşağı paylaşıyorum.

    "vefat eden oğuz acı kuzenim olur. araba ile kuzenime çarpan kişi 16 yaşında ehliyeti olmayan bir çocuk. alkollü olduğu iddia ediliyor. çocuğun annesi eylem tok, babası ise estetik international sahibi, ünlü estetik doktoru bülent cihantimur. oğlu timur cihantimur' un şuan nerede olunduğu bilinmiyor. siyasi bağlantıları olan bir beyefendi bu doktor. biliyoruz ki sosyal medya olmadan bu ülkede asla adalet saglanmiyor. lütfen sesimizi duyurmamizda yardımcı olun.
    link"
    (bkz: @esinboz)

    edit:3 habertürk linki eklendi
    habertürk link

    edit:4 kazayı yapan çocuğun annesi açıklama yapmış
    açıklama twitter link

  • ayarla alakası yoktur.. keşke yapmasaymış.. hakan hepcan ismini de ilk defa duyuyorum bu arada..

  • uydurma bir hikaye değilse gerçekten üzücü ve garip bir hadise. hukuki yollar aklıma geldi direkt, bilemedim ne kadar doğruluk payı var bu hikayenin...

    özet geçiyorum*: üniversitede aşk,babasının işleri kötüleştikten sonra evde beslenmeye başlanan bölüm birincisi bir tecavüzcü, 3.sınıfta çocuk haberi, evlilik-iş bulma, seneler geçer, adam video tehditlerini görür, silaha sarınılır, her şey film şeridi gibi geçer, adam bayılır sonra ayılır, kadın yok. üzüntü, üzüntü...

    edit: novemba, başka bir entry'si üzerinden (bkz: #48718567) kurgu olduğuna beni inandırdı.

    o yüzden hikayeye yorumum: (bkz: yaşından başından utan)(bkz: bre işsiz pezeveng)*

  • içimde kendisinden bir parça bulunan yazar. o parça şöyle diyor;

    ''selamlar. naber.
    bayadır sözlükte yazılanları okuyorum. sayılara baktım. bugün de 3. gün dedim yeter. artık çık bi konuş şu kalabalığa bir iki bir şey söyle. sansasyonel ol. inanın bana 00:00'ı zor bekledim. beklerken uzun uzun düşündüm. dedim acaba neler söylesem de bu arkadaşları ti'ye aldığım meydana çıkmasa...

    benim bi kuzen var 22 yaşında. açıköğretim mezunu. ben de evde öyle takılıyorum finallere çalışıyorum, sözlüğe bakıyorum falan. bu gitmiş pederin fotoğraf makinesını kapmış. peder dediğimde amcam ha. ehe ehe. amcam fotoğrafçı benim. neyse.

    geldi bu dedi ki iki fotoğrafını çekiyim. facebook'a koyarız. olur dedim. kıyafetleri falan giydim. balkonda fotoğraf çektik. açmadı. mahalle'nin yapısı dar. ışık da pek iyi değil. bu arada fotoğrafçılığa hep heves emişimdir ama dslr'lar bok gibi para sıçmayı gerektiriyor. şu saatten sonra makine benim desem de inanmazsınız zaten önceki olaydaki telefondan sonra yemezsiniz sanırım. neyse.

    banyoya geçtik. fayanslardan yansıyan flaş burnumu güzel kapatıyor. saçlar da platin sarısı olunca çok cix fotoğraflar elde ettik. bir kısmını facebook'a koydum. sanırım 21 kişi beğendi. dedim 990 kişide 21 kişi beğensin diye mi çektik fotoğrafları. getirdim koydum ekşibişın'a. bi arkadaş görüp sözlükle paylaşmış. o paylaşmasaydı nolurdu bilmiyorum. sanırım üzülürdüm.

    dışarda mükemmel bir hayat var mottosunu fatih altaylıdan arakladım aslında. yazıklarını okudum biraz gerçek dünya internet şu bu deyince hop diye geliverdi aklıma. hayatınız yok mu sizin lafına az biraz alındınız sanırım du bakalım. ilerde 1-2 fotoğraf daha atar toparlarım. kyk yattı ayın 7'sinde alış-veriş'e gidicem.

    bu arada aklıma gelmişken, sevgi çok önemli bir şey biliyor musunuz ? insanları sevin olur mu ? kendinizi de sevin. ama ihsanı sevmeyin olur mu ? allahın cezası beni bırakıp gitti. ilişki durumu daha değişmedi facebook'ta ama değişecek biliyorum saklıyor benden.

    ~~o değil de şu yazıyı yollarken çok pis çişim geldi. ben işeyip gelene kadar neler yazılır kim bilir. iihihihiihiih çok eğleniyorum yaaa. ıffff hadi kaçtım ben altıma işicem.

    ~~o değil de fotoğraf makinesi kırılır diye korkudan eli ayağı titredi bizim kuzenin. bidahakine coolpix l5 kullanıcaz. yorumları bekliyorum bir de eksıbişın'a yeni server alınabilir mi ? hayır ilgiden çöküyo boşa gidiyo resimler. benim hazırda kyk'dan kalan 110 milyon para var. verebilirim yani.

    ~~ya o değil de ben neden bişın'daki fotoları yoruma kapalı yaptığımı açıklamadan kaçmışım. tüh gördün mü ? kılıfı uyduramadık :/''

  • sadece türkiye'de yaşanabilecek olaylardan bir diğeri. bir velet bahçedeki kediye tekme atıyor, veteriner hekim çocuğu uyardı diye önce çocuğun dedesinin sonra da babasının saldırısına uğruyor.

    daha da garip olan ise bu saldırganlardan birinin doktor diğerinin ise mühendis olması.

    siz nesiniz ki sizin yetiştirdiğiniz çocuk ne olsun.

    kaynak : http://www.internethaber.com/…si-1783222.htm?page=3

    edit: birkaç meczup saldırganların doktor ve mühendis olduğunu yazmama bozulmuş, özellikle belirtmemin sebebi nispeten eğitimli olan kişilerin bile hayvan sevgisinden mahrum olması.

  • bundan 17 yıl önce sabaha karşı saat kaçta olursa olsun sacramento maçlarını izlemek için babamla saatin alarmını kurar, kalkar hidayet'i izlerdik. hatta çoğu zaman annem de kalkar hem bize atıştıracak bir şeyler hazırlar hem o da keyifle izlerdi maçları. hidayet süre aldıkça heyecanlanır, sayı attıkça mutlu olurduk gecenin o saatinde. ertesi gün okulumun olması veya babamın işe gidecek olması çok da umurumuzda değildi acayip keyif alırdık kendimize çok yakın hissettiğimiz bi adamın amerika'da basketbol oynamasından, garip ama böyle.

    şimdi geceleri saatin alarmını kurma ihtiyacı duymuyorum çünkü zaten o saatlerde uyumuyorum uzun bir süredir, bizimkiler de yok yanımda, yalnız izliyorum bu sefer maçları. ama sanki 8 yaşındayken hido'yu izlediğimde duyduğum heyecanı duyuyorum cedi'yi izlerken. bana o yılları, o maçları anımsatıyor izledikçe. biraz da hüzünleniyorum tabi ama geçiyor.

    bu geceki performansı da şahaneydi. böyle devam edeceğine inandığım bana sabahın köründe böyle hissettirip entry yazmama sebep olan sempatik basketbolcu diyerek tanımı da buraya bırakıym. may the force be with you.