ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hallstatt
-
oberösterreich bölgesi içinde harika bir köy dünya gözüyle görmek lazım.ortasında mükemmel bir göl bulunmakta ve tepelerinde avrupanın en eski tuz madenleri var
buraya gidebilmek için turlar düzenleniyor birine katılıp pek fazla bir bedel ödemeden görebilirsiniz.
mimarisi doğası ile eşsiz bir güzellik,ilgimi çeken bu japon abilerin burayıda keşfetmiş olduklarıydı.
yaman adamlar bu japonlar.
suçu üstlenmek
-
bazıları için meslek bu. izmir'in bi köyünde var biri, adı manyak ahmet. çocukluğundan beri milletin suçunu üstlenip onların yerine cezaevine giriyor. misal hödüğün teki pavyonda birini vurup kaçıyor, buna haber ediyorlar, manyak ahmet karakola gidip ben vurdum diyor ve kapanıyor dosya. ben bu işlerde iyi para var sanırdım hep ama çok komik paralar dönüyormuş, 10-15 bin gibi. hatta sanırım son defasında da ödemeyi koyun olarak yapmışlar da çobanlığa başlamış artık manyak ahmet.
geçen gün arkadaşa dert yanıyormuş, "bu işler yapılmaz artık, içerisi it kopuk doldu, alem bozuldu" diye. cevaevi işte be abi, ne bekliyordun ki? profesörler, diplomatlar mı olacaktı içeride, birlikte entelektüel sohbetler mi yapacaktınız?
ah be ahmet abim.
yurt dışı telefon kayıt harcının 1500 tl olması
-
"halk ağır vergiler altında eziliyordu"
vaktiyle tarih kitabında okuduğumuz bu cümleyi her seferinde dozunu arttırarak yaşatıyorlar bize.
ruhsatlı silah taşıma yaşının 18'e indirilmesi
-
(bkz: kurtlar vadisi kampüs)
sosyal fobi
-
albert camus bu sözü gezegene armağan ederken yüksek olasılıkla sosyal fobi için etmemiştir. fakat bu hastalığı en iyi anlatan cümle bence kendisine aittir:
"bazı insanların sırf normal olabilmek için olağanüstü enerji sarf ettiklerini kimse bilmez."
yassıada'nın imara açılmasından sonraki hali
-
ulkenin kültürünü yansitan bir ada olmus.
tereyağı vs zeytinyağı vs margarin vs ayçiçek yağı
-
zeytinyağı > tereyağı > ayçiçek yağı > motorin > margarin
atanamayan öğretmenler diye bir şey uydurmuşlar
-
sabah sabah ağzımı kötü kötü sözlerle açmama sebep olan müthiş açıklama.
http://tvarsivi.com/…php?y=11&z=2011-10-28 08:25:00
kalktım, birşeyler atıştırdım, açtım televizyonu. hazırlanıyorum bir yandan işe gitmek için, bir yandan da göz ucuyla sabah haberlerini takip ediyorum. neyse, milli eğitim bakanımız ömer dinçer paris'te açıklama yapıyordu.
"atanamamış öğretmenler diye uyduruk bir sorun çıkardılar, her cuma gelip bizim bakanlığın önünde toplanıyorlar, geliyorlar bizi öğretmen olarak alın diyorlar"
bizim ülkede hiç atanamayan öğretmen mi olurmuş.
jean paul sartre ve simone de beauvoir ilişkisi
-
öğlene doğru plaja gidiyorduk ve sartre bana yüzme öğretiyordu: suyun üstünde durmayı başardım ama hiçbir zaman on metreden fazla yüzemedim. sartre bir kilometre yüzebilirdi; ama tek başına açıktayken, koskocaman bir ahtapotun suyun dibinden alarak onu dipsiz derinliklere sürükleyeceğine inanıyordu: sağlam toprağa hızlı kulaçlarla geri dönüyordu. bütün panjurlarını kapatmış olduğumuz villanın gölgesine saat ikiye doğru dönmek hoşuma gidiyordu.
simone de beauvoir- olgunluk çağı ıı*
ateist de olsa kimseye ayrımcılık yapmayız
-
hayatı takiyye üzerine kurulu rte'nin yeni yumurtası. bunu diyen çok değil, 3 hafta önce şöyle diyordu;
(bkz: bunlar solcu bunlar ateist bunlar terörist)