hesabın var mı? giriş yap

  • başımdan geçeni anlatayım siz anlayın..

    babam ile birlikte akşam yemeğini dışarıda yiyecektik. babam da beni oturduğumuz semt içersinde bir restauranta yönlendirdi. adımı da verirsen yardımcı olurlar orada bekle bende geliyorum birazdan dedi. ben dediği yere gittim oturdum ve beklemeye başladım ama babamdan kimseye bahsetmedim. ne fark eder ki dedim gelince zaten babamı tanıyan varsa görecek dedim. beni tanımasına gerek yok diye düşündüm. beklerken önüme servis açılmaya başlandı. kaşık çatal ve salata tabağı geldi önüme. bir süre sonra babam içeri girdi. içeride hoş beş ayak üstü sohbet ettikten sonra beni gördü yanıma geldi. restaurant sahibi ile benim oğlum işte falan diye beni de tanıştırdı. o arada hemen birisi geldi ve önümde ki salata tabağını aldı ve dolaptan başka bir salata tabağı geldi önümüze!! içeriği aynı olan tabak samimi bir yakın çıkınca neden değişmişti acaba ?

    edit: restauranttan çıkarken sorduğumda ilk tabak içerisinde ki malzemelerin taze olmadığını söylediler bana. ama öyle bir geçiştirdiler ki o tabağın artıklardan toplanmış olma ihtimali çok büyük olasılık...

  • görüşlerimi hemen yazayım.
    türkiyeden tüm kadınları like ettim yaklaşık 1 ay boyunca. geri dönüş sıfır (evet yakışıklı değilim)

    bir program vasıtası ile yerimi başka ülkelere alıyorum ve hergün like alıyorum. az önce norveçli iki kadınla peş peşe eşleştim.

    olayın özeti şudur:
    1-tipsiz iseniz türk kızları ile şansınız yoktur.
    2-zengin olduğunuzu belli eden fotoğraflarınız yoksa türk kızları ile şansınız yoktur.
    zaten sizde yukarıdaki iki madde varsa tindere ihtiyacınız yoktur
    o yüzden türkiyede tindere gerek yoktur.

  • 6 sigma prensibi ile gerçekleştirilen mimaridir:

    1 - altı tane kova temin edilir.
    2 - bunlar kırmızıya boyanır.
    3 - her birinin üzerine sırasıyla y,a,n,g,ı,n harfleri yazılır.
    4 - kumla doldurulur.
    5 - simetrik dizilir.
    6 - etrafına bina örülür.

  • tam anlamıyla oksijen israfı. bir kibritle bir binayı yakmayı başarabilmiş bir mal.

    ateşin üstüne kağıt, karton falan atıp söndürmeye çalışıyor bi de. adam o kadar salak ki koca japonya'nın iq seviyesini tek başına 2-3 puan aşağı çekiyordur rahat.

  • surada klupleri ve surada barlari listeledikten sonra bir de restaurantlari siralayalim diyerek basliyorum yazima. oncelikle sunu belirtmekte fayda var. hollanda mutfagi cok siradan bir mutfak. agirligi patates ve sosis uzerine kurulu, lezzet olarak derinlik icermeyen yemekler cogunlukta bu mutfakta. "dutch simplicity" tam olarak hayat bulmustur hollanda mutfaginda. belki de bunun sonucu olarak; amsterdam, dunya mutfagindan oldukca guzel restaurantlara ev sahipligi yapiyor. nufusun buyuk bir cogunlugunun expat olmasinin da katkisi buyuktur bunda eminim. neyse fazla uzatmadan baslayalim.

    -----------------------------------------------------------------------------------

    the seafood bar - bu restaurantin ilk subesi museumplein'e yakin bulunuyor. eger kabuklularla araniz iyiyse, iki kisilik karisik deniz urunleri tabagi tavsiye edilir. soguklari da iyi sicaklari da. izgara istakoz muazzam. icki olarak kasteel icmeniz tavsiye edilir. yeni subesi spuiplein'de acildi. bu sube oldukca buyuk; dolayisiyla yer bulmaniz daha kolay.

    pata negra - burasi utrechtstraat uzerinde bulunan bir tapas restauranti. icerisi salas bir sekilde dosenmis. sangria & tapas icin oldukca iyi.

    alfonso's - yine utrechtstraat uzerinde bulunan bir meksika restauranti. guzel fajita yapiyorlar.

    ganesha - hint yemegi sevenler icin amsterdam'daki en iyi yer diyebilirim. otantik bir hint restauranti sayilabilir burasi. central station'a cok yakin.

    the max - jordaan'da bulunan bir endonezya restauranti. muz kabugunda somon oldukca basarili.

    van harte - de negen straatjes'te bulunuyor bu restaurant. 3-cesit yemekli menuleri kalite/fiyat performansi bakimindan oldukca iyi. tavsiye edilir.

    rakang - amsterdam'daki favori thai restaurantim. jordaan'da, elandsgracht uzerinde bulunuyor.

    la perla - jordaan'da bulunan bir pizzaci. amsterdam'daki en iyi pizza burada desek yanlis olmaz sanirim. sarap-pizza aksami yapmak icin ideal.

    la favola - diger restaurantlar kadar merkezde bulunmayan bir italyan restauranti. sahipleri puglia'li ve gercek italyan yemegi yemek istiyorsaniz kesinlikle denemeniz gereken bir yer.

    genki garden - sushi seveneler icin bu restaurant da. en iyi sushi restauranti degil ama yine kalite/fiyat orani yuksek olanlardan.

    bierfabriek - esasinda bar burasi ama burada bbq tavugu denemeniz gerek. cok fazla anlatmiyorum, deneyin.

    cafe de klos - en iyi spareribs'i yiyebileceginiz yer burasi. restaurant demek zor buraya; kucuk bir bar aslinda. dolayisiyla cok sira beklemeniz gerekebiliyor. ama bira ve ete doyup oyle cikiyosunuz iceriden.

    cannibale royale - biftek restauranti. sadece hamburger ve biftek yapiyorlar bildigim kadariyla. tavsiye edilir. kalverstraat'a yakin bulunuyor.

    sea palace - central station'in dogusunda bulunan yuzer restaurant. cin mutfagindan. icerisinin dekorasyonu oldukca guzel.

    foodism by friends - amsterdam west'te bulunuyor bu restaurant. kucuk porsiyonlar halinde balkan/akdeniz yemeklerini yiyebilirsiniz. etleri boyle lif lif ayriliyor, agizda eriyor. oyle guzel. yaninda karadag/sirp/romen biralarini icebiliyorsunuz. restaurantin sahibi olan abi baya tatli bir insandir. gelir masaniza oturur bir bira da sizle icer. tavsiye edilir.

    morgans & mees - esasinda burasi otel ve restaurant. otel kismini bilmiyorum ama restaurant kismi oldukca hos. romantik bile sayilabilir. sevgili ile gidilebilir. yine amsterdam west'te bulunuyor.

    kinnaree thai cuisine - burasi amsterdam'daki en lezzetli thai yemeklerini yiyebileceginiz yer. daha once ustte rakang'i ovmusum ama burasi kesinlikle daha iyi. daha az gosterisli ama daha sicak bir servis var. anne/baba/cocuk falan beraber gidebilirsiniz. oldukca family friendly. porsiyonlar ziyadesiyle doyurucu. muazzam, favori restaurantlarim arasina cok hizli girdi.

    mossel & gin - restaurantin adindan da anlasilabilecegi gibi midye ve cin konusunda iddialilar. aslinda pek baska bisey de yok galiba. ama cesit cesit midye var. yaninda da elbette patates kizartmasi. cin tonikleri de basarili. westerpark'in icinde yer aliyor.

    il pacioccone - central station'a oldukca yakin bu restaurant. oldukca kucuk, oldukca sakli bir yerde. pek bilen de yok esasinda. puglia'li bir amca isletiyor burayi. zaten bana da puglia'li bir arkadasim tavsiye etmisti. italyan mutfagi fakat pizza yapmiyorlar. dolayisiyla o turistik italyan restaurantlarindan birini beklemeyin. mum isiginda yemek yemek isteyenler icin tavsiye edilir.

    de belhamel - hakkinda cok guzel yorumlar duydugum romantik fransiz restauranti. henuz deneyemedim ama en kisa zamanda deneyip, burayi guncelleyecegim.

    foodhallen - burasi restaurant degil ama restaurantlarla dolu buyuk bir kapali alan. icerisinde guzel bir bar da var aslinda. vondelpark yakinlarindaysaniz bir girip bakin derim.

    cafe loetje - cok guzel bir biftek restaurant zinciri. genellikle yer bulmak oldukca zordur. cuma veya cumartesi gunu burada yemek yemeyi dusunuyorsaniz birkac gun onceden rezervasyon yapmaniz tavsiye edilir. cannibale royale gibi guzel et yiyebileceginiz bir yer de burasi. central station'in onunde olan subesini tavsiye etmem sahsen. museumplein'e yakin olani oldukca guzel.

    toro dorado - spuistraat uzerinde yer alan bir biftek restauranti. cafe loetje ve cannibale royale'de yer bulamazsaniz gidilebilir. favorilerimden biri degil.

    pllek - ndsm kismina gecerseniz, muhakkak burada yemek yiyin derim. ayni zamanda geceleri muzik de var. oldukca eglenceli bir bar/restaurant.

    burgerij - central station'in icinde yer alan bir hamburgerci. cok cok lezzetli hamburger yapiyorlar. tavsiye edilir.

    la oliva - jordaan'da bulunan bir tapas/pinchos restauranti. amsterdam'da, sarap ve pinchos icin en iyi restaurant.

    -----------------------------------------------------------------------------------

    bu kisimda biraz da daha pahali olan restaurantlara deginmek ister deli gonul...

    de compagnon - adindan da anlasilabilecegi gibi fransiz restauranti burasi. sefin hazirladigi bir menu var ve genel olarak sizin herhangi bir secim sansiniz yok. kucuk kucuk porsiyonlarda bir suru sey yiyorsunuz. oldukca lezzetli. icerisi de oldukca romantik. tek basina gidilebilecek bir yer degil. warmoesstraat'in hemen yaninda bulunuyor.

    envy - prinsengracht uzerinde bir restaurant burasi da. icerisinin dizayni oldukca modern. bazi aksamlar tasting menuleri oluyor. 6 cesit kucuk kucuk porsiyonlar geliyor. oyle birseye denk gelirseniz kacirmayin. yine sevgili ile gidilesi mekanlardan.

    restaurant d'vijff vlieghen - en kisa zamanda deneyecegim bir restaurant. icerideki atmosfer oldukca guzel gorunuyor. en azindan disaridan bakilinca. hala deneyemedim. fiyatlar yuksek ama kalite de ayni sekilde yuksek gibi duruyor.

    -----------------------------------------------------------------------------------

    meraklilari icin biraz da turk restaurantlarina deginelim.

    orontes west - burasi benim amsterdam'daki favori restaurantim. ana yemekleri mukemmel degil ama mezeleri oldukca guzel. raki icilesi yer. hugo de grootplein'de.

    ali ocakbasi - turkiye'deki kosebasi'nin avrupa markasi. yemekler oldukca leziz, mezeler de ortalama ustunde hollanda icin. tek sorunu muzik. belirli bir tarzi yok. bir sezen caliyor bir tsm. oyle karisik gidiyorlar. ama daha yeni acildilar; zamanla oturturlar diye umuyorum.

    antep sofrasi - daha yakin zamanda denedigim ve hollanda'daki en iyi kebabi yedigim yer. cuma-cumartesi aksamlari fasil da var. mezeler cok iyi degildi ama. amsterdam-oost'ta yer aliyor.

    levant - leidseplein'e oldukca yakin bulunan bir turk restauranti. ahtapot izgarasi ve yaprak cigeri mukemmel. ayrica raki cesitliligi acisindan da amsterdam'in en iyi turk restauranti olabilir. restaurantin sahipleri ufuk ve ramazan isminde iki muhabbeti tatli abi. terasi mukemmeldir bu arada. direk kanalin kenarinda oturup rakinizi yudumlayabilirsiniz.

    -----------------------------------------------------------------------------------

    ucuz olan restaurantlar da var elbette amsterdam'da. para konusunda cok rahat degilseniz ve 10 eur'dan daha az para harcamak istiyorsaniz asagidaki restaurantlar size gore.

    vapiano - bildiginiz vapiano. pizza, makarna ve salata'dan olusan bir menuleri var. hizli, lezzetli ve ucuz. rembrandtplein'de ve oosterdokseiland'da olmak uzere iki subesi var.

    burger bar - dort subesi var amsterdam'da bildigim kadariyla. hamburgerleri lezzetli. sadece warmoesstraat uzerindeki subede bira var. digerlerinde alkol yok.

    burgermeester - bir diger hamburgerci. ben burger bar'a gore daha basarili buluyorum. elandsgracht'ta bulunuyor.

    wok to walk - sehrin cesitli yerlerinde bulunan bir wok'cu. geceyi sonlandirmak icin iyi fikir.

    sefa - bildiginiz donerci/shoarmaci. digerlerine gore daha basarili buldugum bir yer. westerkerk'in karsisinda.

    pasta factory - muntplein'de yer aliyor. makarnasi oldukca guzel, fiyatlar uygun.

    daha yazilacak yerler var, sonra genisleyecek bu liste... to be continued

    30.05.2016 editi: epey bir restaurant eklendi. konu cok dagilmasin diyerek fazla detaylara girmedim restaurantlar hakkinda. ayrintili bilgi ihtiyaci olan cekinmeden yesillendirebilir. afiyet olsun efenim.

  • iç burkan röportajdır. 11 yaşındaki çocuğa ailesinin nasıl geçineceğini, ekonomik durumu düşündürenler utansın diyeceğim de onlarda utanma olsa hala koltuklarında oturamazlardı zaten.

  • herkes kötü diyor, adice diyor, çirkin diyor tamam ama beynine nasıl söz geçirebileceğini söyleyemiyor kimse. aksi de mümkün olmuyor işte kimi zaman. misal benim kira borcum 3 olmuş, ev sahibim gitmiyor aklımdan, gitmiyor amk. ne yapayım lan ne yapayım ben, manitayı mı terk edeyim, ne edeyim. konuşurken herkeste laf bol tabi.

  • ben yine en kötüsünü yazıp gidiyorum, ibret forever:

    genç kız, uzaktan uzağa beğendiği çocuktan gelen bi kahve içme teklifini coşkuyla kabul eder. yalnız, duruşmaya yetişeceğinden sınırlı bir vakti vardır, üzülerek belirtir. kahramanımız "yarım çay içeriz biz de? :)" diyerek sevimli bir orta açar. yarım çay, çok pratik bir tekliftir. kızın içi ısınıverir. çocuk kafeteryadan "yarım çay" ister. çaylar cidden yarım gelir. o dar vakitte içilir. sonra o şövalye "biz yarım içtik arkadaşım! ben yarısını öderim!" diye kavga çıkarana kadar her şey ne kadar da yolundadır aslında... de mi?

  • memur-sen genel başkanı ali yalçın: "suriyeliler zamanında buraya gelip çanakkale geçilmesin diye şehit oldu"

    kaynak

    suriyelilerin bundan haberi var mı ?
    abi bu nedir ya, bu ne suriyeli sevdası, suriyeli çanakkale'de savaştıysa suriye diye bir devlet niye var ?

    edit: ali efendi memurların sorunları ne oldu ? enflasyon karşısında eriyen maaşlar için devletten ne talep edeceksin sen ondan haber ver.

  • ahmet necdet sezer ve sevgili eşiyle alışveriş sırasında karşılaştığım bir anım mevcut. (olay kendisinin cumhurbaşkanı olduğu dönemde gerçekleşmişti)

    alışveriş sırasında ahmet bey eşinin yanında değilken eşiyle kuyrukta karşılaştık. eşini tanıyamadığım itiraf edeyim. sadece kendisine sıramı verdim, zaten aynı anda gelmiştik olay ; "siz buyurun lütfen, sizden" çok da farklı olmadı. eşi gelene kadar sohbet ettik bu sırada eşyanız çok görünüyor isterseniz sizi ve eşinizi arabayla bırakabilirim bile dedim. eşi cumhurbaşkanı sezer'i gördüğüm anı unutamıyorum o kadar beklenmedik bir olaydı ki öyle kala kaldım kendisi ile de biraz sohbet ettik ve sonrasında teklif için ikisi ayrı ayrı teşekkür etti. ben öyle koruma ordusu falan hatırlamıyorum.