hesabın var mı? giriş yap

  • oynadığım hiçbir zaman haritayı tam anlamıyla dolduramadığım oyun. daima "aman harita dolarsa yeni alan satın alamam" korkumdan 4-5 katlı yollar, custom designed trenler yapıyordum. bir oyuncağın ortasında 2 x 3 kare alan varsa orası mutlaka ya yemek ya da tuvalet olarak kullanılıyordu. yıllar sonra yine oynadığımda bile haritaya yayılamadım, hatta bu sefer daha da sıkışık tasarladım, kısıtlı kaynaklar altında "tutumlu" bir insanım sanırım.*

    bir de oyundaki ilk amacım borcu kapatıp faiz giderinden kurtulmaktı; "iki sene dişimizi sıkalım" derdim eğer kâr ettiğini bildiğim bir roller coaster geliştirilmediyse. ilk baştaki ar-ge bütçemi rekreasyona değil de tamamen yeni oyuncaklara yönlendirir, başarımı rating ile değil de kasadaki para ile ölçerdim. yazarken o zamanlar kaç yaşımda olduğumu düşünüp yadırgıyorum ama football manager oynarken kâr hesaplayan, simcity oynarken kâr maksimizasyonu peşinde koşan bir insan olarak tutarlıymışım en azından.

    buna karşın kaynakları idareli kullanma ve kârlılık konusunda bir çocukluğumu gözden geçirmem gerektiğinin de farkına varmış durumdayım. sebeplerini irdeleyeceğim.*

  • sarıyer istinye polis merkezi 'ne el bombası ve otomatik tüfekle saldıran kişinin etkisiz hale getirildikten sonra maslak acıbadem hastanesine kaldırılması durumudur.

    2006 yılında gaspçılar tarafından göğüs bölgemden bıçaklandığımda 4-5 devlet hastanesi bir takım mazeretler ile beni tedavi etmeye kabul etmemiş ve her biri bir diğerine sevk etmiş durmuştu. nefes almakta zorlanırken istanbul turu atmıştım ambulans ile.
    yakınlarım yetkililere söylediğinde bizim yapacak bir şeyimiz yok hastanelere karışamayız cevabı almışlardı.

    el bombasıyla karakola saldıran adam kadar değerimiz yokmuş bu ülke için. en yakınındaki en güzel hastanede en güzel şartlarda iyileştirip sonra içeri alıp paşalar gibi bakarlar.

    valizimi toplamaya başlıyorum.

    bu da haber http://haber.mynet.com/…zine-saldiri-635704-guncel/

  • ticari itibarının düşeceğinden endişe ettiği kadar kadar, yaptığı pizzanın lezzeti konusunda endişe etseydi hiç bu durumlara düşmeyecekti.

    ''özür dileriz yoğunluktan dolayı böyle bir sorun olmuş, hemen yenisini gönderiyoruz'' demek sana en çok 10 dakika ve 10 liraya malolur. pizzanın yanında da ufak tefek tatlı falan gönderirsen müşteri fikirlerinin önemsendiğini anlar. hatta bu davranışından memnun kalıp daimi müşterin bile olabilir.

    şu koca ülkede kriz yönetiminden anlayan tek bir allahın kulu yok mu arkadaş ya ?

  • "insan artık yeni insanlar tanımaktan ve kendini onlara tanıtmaktan yorulduğunu hissettiği zaman yalnızlığı sevmeye başlıyor"

  • "diyanet'in 2015 bütçe teklifi 5,7 milyar liraymış. o parayla hala bir peygamber çıkartamazsak haram zıkkım olsun valla.."

  • bugün daha bir hüzünlü oldu.
    hiç görmediğimiz, duymadığımız, dinleyemediğimiz bir insan için ağlıyoruz. sevgi bu olsa gerek. istemsiz hıçkırıyoruz. rantsız, çıkarsız sevgi bu olsa gerek.
    özlüyoruz seni atam. öyle ki, ''manzara-i umumiye yi tarih penceresinden ibretle seyrederken'' özlüyoruz.
    şeyhlerin, meczupların talan ettiği bir memleketin arkasından sana ağlıyoruz. ama sen ki, yedi düvele haddini bildirmişsin, senin yolunda yürüyen bu gençler elbet zamanı gelince, üç-beş sarıklıya da haddini bildirecektir.

    rahat uyu atam. ruh'un şad olsun.

    tanım; atatürk'e yürekten bağlı olan insanların gerçekleştireceği eylem.

  • (bkz: ağlamıyorum gözüme altyapı kaçtı)

    şöyle bir röportajın bu ülke sınırları içerisinde verilmiş olması bile büyük keyif. sadece spor değil her türlü sektörde/alanda bu profesyonelliğin örnek olması dileğiyle.

    gururumuz olmaya başladınız. daha da ötesine geçeceksiniz. olmaması için hiçbir sebep yok.