hesabın var mı? giriş yap

  • bu uçuşun çok çok büyük bir sorunu var:

    istanbul - la yönünde uçmadan önce etler samatyalı kasap hayri'den temin edildiğinden rahatlıkla tüketilebiliyor. pilot uçuş öncesi bizzat samatya'ya giderek kıymayı iki defa çektiriyor, bifteklerin az yağlı olduğuna emin oluyor.

    bu durum ne yazık ki dönüş yolunda mümkün olamıyor, çünkü orası gavur eli ve california'da tanıdık kasap bulmak mümkün değil. haliyle donuz yeme şansınız oldukça yükseliyor.(tövbe de lan!)

    sizi edirne'den dışarı salan zihniyetin ya ben lan neyse bir şey demiyorum.

  • 9 altın kuralı olan spor dalı.

    1- daima gözünüz rakipte ve topta olsun
    eğer gözünüz daima topta olmazsa her zaman acemi bir oyuncu gibi oynarsınız. rakibiniz topa vururken ve özellikle eğer rakibiniz arkanızdaysa, o, topa vuruncaya kadar hareketlerinden ve kol açış şeklinden yapacağı vuruşu anlamaya çalışınız. yoksa topu gördüğünüz anda harekete geçmek için çok geç kalmış olursunuz.

    2- daima "t" noktasına hakim olun
    vuruşunuzu daima kortun köşe noktalarına hedef almalısınız ki, rakibinizi "t" noktasından uzaklaştırın ve o, vuruşunu yapmak üzere köşelere gittiğinde, siz bir dahaki vuruş için "t" noktasına hakim olarak bekleyişe geçin.

    3- rakibinizi köşelere sürün
    rakibinizi vuruşlarla köşelere sürebildiğiniz takdirde, siz daima "t" noktasını alırsınız. böylece rallilerde siz hep hücumda, rakibiniz hep savunmada kalır. arka köşelere ulaşan uzun vuruşlar, ya ön duvarın ortasına çok sert vurularak elde edilir ya da ön duvarın yüksek noktasına yumuşak "lob" vuruşlarla sağlanır.

    4- servislerinizi çeşitlendirin
    en yararlı servis stili, rakibinizin omuz hizasında, yan duvarı yalayan yarım "lob" vuruşlardır. squash’ta sert servis, iyi rakipler karşısında hiç bir işe yaramaz. en iyi servis yukarıda tarif edilendir. ancak, zaman zaman servis şeklinizi değiştirip kortun ortasına düşen servisler kullanırsanız, rakibi şaşırtarak avantaj sağlayabilirsiniz.

    5- servisi, paralel ve ön alt köşeye inecek şekilde karşılayın
    normalde rakibiniz servis attıktan sonra kolayca "t" noktasına hakim olacaktır. squash’ta servis atmanın tek avantajı "t" noktasına hakim olmaktır. ancak siz servisi karşılarken topu paralel ve yan duvara çok yakın olarak ön alt veya arka dip köşeye indirebilirseniz, rakibinizi "t" noktasından sürüp bu avantajını kaybettirebilirsiniz.

    6- çapraz vuruşlar geniş açılı olmalıdır
    rakibinizin "t" noktasında olduğunu ve sizin onun arkasından çapraz vuruş yaptığınızı farz edelim (ki bu squash’ta en çok kullanılan vuruştur). bu çapraz vuruşu tam doğru açıyla arka köşeye ulaşacak şekilde yapamazsanız. ya rakibin "t" noktasında vole ile topu almasına imkan verirsiniz ya da topunuz ön duvardan sonra, arka köşeye gitmek yerine, yan duvardan bant alarak kortun ortasında kalırsa, "t"deki rakibinizin kolayca topu öldürmesine fırsat verirsiniz. arka köşeyi bulacak doğru açılı vuruşları yapabilmek için, ön duvarda hedef aldığınız bant noktasını çok dikkatli seçmelisiniz.

    7- oyununuzu daima çeşitlendirin
    devamlı aynı tarz oynayarak rakibinizin tarzınızı ezberlemesine fırsat vermeyiniz. bu şekilde rakibe erken hareket etme fırsatı verirsiniz. zaman zaman sert, zaman zaman lob veya kesik vuruşlarla rakibi şaşırtın. böylece oyunun insiyatifi daima sizde olur.

    8- gereksiz hatalar yapmayın
    özellikle rakibiniz servis atarken, riskli vuruşlar yaparak puan vermeyin. gösterişli vuruş ve hareketleri sadece açık farkla önde olduğunuz anlarda deneyin. alt çizgiye yakın oynamak gereksiz yere tenekeye vurma riskini getirir. bundan özellikle kaçının. kritik anlarda maceraya girmeyin.

    9- rakibinizi koşturun
    rakibinizi hareket ettirin ve yorun.

    bu da benden
    ona küçük süprizler yapın.

  • cahil bir kadın. o zaman oradan alışveriş yapma lan cahil. herkes senin inancına saygı duyuyorsa sen de insanların eğlencelerine falan saygı duy. çok korkunç bir günahmış gibi "bu burada olmayacak bunu yıkarım" diyor. sen kimsin lan? beğenmiyorsan topla pılını pırtını arabistan'a, suriye'ye, afganistan'a git.

  • demek ki sizin çocuğun kendi çocuğuna yaptığı zorbalıklardan bıkmış.

    çocuğunuz başkasının boynunu çiziyor, kaldı ki o aşamaya kadar neler yapmıştır.

    siz de büyük ihtimalle bu konuda yeterli tedbir almamışsınız. belki ke keyiflenmişsinizdir.

    kalkıp burada savcılığa şikayet edilmiş diye eleştiriyorsunuz.

    ne yani diğer çocuklar sizin çocuğunuzun oyuncağı mı?

    en azından medeni bir insanmış hukuk yollarına başvurmuş. kenara çekip çocuğunuzun yaptığı zorbalıkların aynısını çocuğunuza yapmadığına şükredin.

    bence burada insanları kınayacağınıza çocuğunuzu terbiye edin. daha sonra sert kayaya çarparsınız çocuğunuzu da sizi de terbiye eder. gururunuz incinir.

  • insanlara olan güveni oldukça sarsan olaydır.

    geçen hafta perşembe günü eşimin başına gelmiş hadisedir. bugün internet şubesinden hesabı kontrol ettiğinde fark ettik.bankamatikte 100 lira çektikten sonra kartı atm de unutup gitmiş. insanlarda nasıl profesyonellik varsa artık tek seferde çekmemiş dört seferde toplam 750 lirayı çekip gitmiş. yani hesabındaki tüm para olan 754 lira nın 750 lirasını.

    banka halk bankası. nasıl sistemleri varsa artık, benim bildiğim önce kartı verir sonra parayı. itiraz ettik,savcılığa da başvurun dediler ama pek ümidim yok açıkcası.

    giden paradan daha çok beni şu rahatsız ediyor aramızda hırsızlarla,gaspçılarla,yada katillerle yaşıyoruz o tedirgin ediyor. insanlar sanki başkalarının hata yapmasını bekliyorlar gibi nasıl menfaat sağlarırım derdinde.

    insanlara olan güvenim dibe vurmuş durumda. allah hayırlı insanlarla karşılaştırsın ne diyeyim sözlük.

    de lere takılan arkadaşlara edit: cep telefonundan yazıyorum arkadaşlar, kelimeden sonra boşluk atıyor klavye.aceleden dikkat etmedim.allah iyiliğinizi vermesin.şu olayda bile geyik yapacak birşey buluyorsunuz.
    paranın geri gelmeyeceğini ben de :) biliyorum. duyarlı, dikkatli olmanız için paylaştım.

    edit:bahse konu atm banka tarafından işlem yapılmasına kapatılmış,büyük ihtimalle kamera kayıtlarını almak için kapattılar.
    bugün savcıya gidilerek konu anlatıldı,savcı tarafından dilekçe tarzı bir yazı yazılıp polis merkezine başvurulması istendi.
    karakolda ilk gol ; ifade yazan arkadaş olmadığından bir saat sonra gelinmesi istendi, iznimiz yok deyip ısrar edince bu seferlik böyle olsun denip ifade yazdırılabildik.

    edit 3 : olayın üzerinden bir ay geçmiş durumda. ne bankadan ne de emniyetten herhangi bir dönüş olmadı. açıkcası aksinide beklemiyordum

    son edit: savcılıktan çağırdılar. parayı çeken şahsın birkaç fotoğrafı gösterilip, tanıyıp tanımadığımızı sordu. tanımadığımızı belirttikten sonra emniyette şahsın kimliğini teşhiş edemedik diye yazı gönderdiğini söyledi. banka da sorumluluk bizde değil deyip yazı göndermiş. dosyayı kapatacağım dedi, ellerinde bir sürü böyle faili meçhul dosya olduğunu, genelde bu şekilde şahsın yakalanamadığından falan bahsetti.
    anlayacağınız bu ülkede herkes kendi güvenliğinden sorumlu. nokta.