hesabın var mı? giriş yap

  • güneşle temas edince hapşırmak. bu hem güneşin tepende olduğuna işaret, hem de yaşadığına. çok yaşa!

  • ilk olarak 1958 yılında kullanılmaya başlanılan bluescreen tekniğinin gelişmiş halidir.günümüzdeki hali yeşil perde veya yeşil ekrandır.yeşil olmasının nedeni insan tenine en uzak renk olmasıdır.çünkü yeşil perde denilen olayda yeşil perde önüne konulan kişi veya nesne çekimden sonra yeşil perdeden ayrıştırılarak arka fona istediğimiz her arka fonu yerleştirebiliriz.film,fotoğraf,reklam çekimlerinde çok sık görülür.yesil en çok tercih edilendir. bunun nedeni ise ilk ve eski digital formatlarin sıkıştırma oranından dolayı yeşilin en cok korunduğu kanal olmasidir.
    tabi en çok kullanıldığı alanlardan birisi hava durumu programlarıdır.ekonomik ve güvenlidir.bu digital çözümün yanı sıra bir de bluebox vardır.bu da arka fona konulan mavi perde ile yapılır.ancak dış çekimlerde kullanılmaz,çünkü dış çekimlerde gökyüzünden gelen ışığın renkleri mavidir ve net sonuç alınamaz.yani daha sınırlıdır bluebox.greenbox ilk olarak larry butler tarafından 1940 yılında çekilmiş bağdat hırsızı filminde kullanılmış ve daha sonra bu teknikle petro vlahos'a oscar ödülü kazandırmıştır.
    kesinlikle kullanılması anlatıldığı gibi kolay değildir.ışık çok önemlidir.kesinlikle yeşil perdede gölgelendirme olmamalıdır.veya yeşil perde katlanmamalıdır.yoksa çekim sonrasında yeşil perdeyi ayrıştırıken(keylemek) sonuç hüsran olur.veya en basit hatalardan birisi yeşil perde kullanılırken,perde dışında herhangi bir yerde yeşil kullanılmamalıdır.mesela hava durumu sunan bir sunucunun üzerinde yeşil kravat vardır ve hava durumu sunarken aynı anda yeşil perde yerinde şehirlerin hava durumları gösterilir.sunucunun da kravatı yeşil olduğu için o da ayrıştırılır ve kravatı üstünde ekran görülür.kravat görünmez olur.yapmak kolay gibi görünür ancak çok iyi yapılmalıdır.yoksa bu tür hatalar çekiminizi çöp yapar.

    bu da greenbox için tam değeridir;
    r:0
    g:255
    b:0

    çesitleri;

    1-greenbox: yeşil renkte bir perde önüne konan oyuncu veya objenin kamera tarafından kaydı alındıktan sonra bilgisayar ortamında perdedeki rengin videodan ayıklanıp arka plana istenen sabit veya hareketli görüntünün aktarılmasıdır.

    2-motion control : özel bir kamera kullanılarak uygulanan bu teknikte mantık olarak bir arada olması imkansız olan iki görüntünün mesela ateşte yürüyen bir insan sahnesinde önce oyuncu greenbox ortamında yürürken kamera hareketleri dijital olarak kayıt altına alınır daha sonra kor halinde yanan bir ateş yine aynı kamerayla fakat bu sefer bir önceki kayıtta kayda alınan kamera hareletlerini tekrarlayarak çekim yapılır. böylece teknik büyük ölçüde tamamlanmış olur. geriye sadece ayrıştırma işlemini yapmak kalır.

    3-camera matching : bu teknikte perde üzerine işaretler konularak kamera hareketleri bu işaretlerin konumlarının değişmesiyle dijital olarak kayıt altına alınır. daha sonra perdedeki renk ayıklanarak ortama 3d bir görüntü aktarılır. fakat 2d çekim ile 3d ortamın kamera hareketlerinin birbirleriyle uyum içinde olması gerekir. işte bu noktada devreye perdedeki işaretlerin konumlarının değişmesi sonucu kayda alınan kamera hareketleri giriyor ve bu hareketler 3d ortamdaki kamera hareketinin nasıl olacağını gösteriyor. böylece 2d görüntü ile 3d görüntü arasında bir kopukluk yaşanmamış olur.

  • brezilya'da vuku bulmuş olaydır. 11 yaşındaki kızını taciz eden 23 yaşındaki tacizciyi döve döve öldüren bir baba.

    haber linki

    liveleak (+18)

    şimdi, linç kültürüne karşıyım fakat ben bu haberi okurken öldürülen için hiçbir şekilde rahatsızlık duymadım. sözlük ahalisi ne der bu duruma acep?

  • bizimkinin çoraplara karşı özel bir ilgisi var. temiz, pis farketmeden alır oynar. suyuna atar, çıkarır, yine oynar.
    çamaşırlıkta asılı duranları da kapar, suyuna atar. sonra tekrardan yıkarım ben de :/

    geçen gün kullanmadıklarımdan verdim oynasın diye. artık nasıl mutlu olduysa suyuna bile atmıyor. gece bizime yatıyor, oyuncak ayısıymış gibi çorabını da getirip, sarılıp öyle uyuyor.

    nasıl bir sevgidir bu.

  • çok doğru bir tespit. hem uzun boylu hem de kısa boylu kızların yatakta ne kadar aktif olduğunu bizzat görmüş bir kişi olarak onaylıyorum. öğrencilik döneminde iki ev arkadaşımla birlikte süper yeteneksiz olduğumuz için eve gelen kızlar bir arada yatardı, sabah onları uyandırmaya gittiğimde uzun boylu olanlar yattıkları gibi kalkarlar, kısa boylu olanlar dönmüş, dolanmış, üstünü açmış, bütün gece rahat durmamış olduğu belli bir şekilde uyanırlardı.

  • devlet bize ne verir ? maaş
    bizi kim yarattı ? allah
    birleştir" maaşallah"
    kaç kere ? 41
    mhp'nin 41. yılı kutlu olsun!

  • klibinin, mtv ismindeki klip sektörüne hakim organizasyonun yayınladığı, ilk zenci klibi olması, belki bir bilgi olarak burada yerini almalı.

    lakin günün birinde, misal 3000 yılında birisi burayı okuduktan sonra, "michael jackson da kimmiş" deyip, araştırır fotoğraflarını bulursa, o senden, benden beyaz suratını görünce, "bu mu zenci klibi çekmiş, lan herşeyi sallamışlar sözlükte" derse, "allah belanızı versin" diye lanet ederse, ben ne yapayım, hakettiğim bir şey mi bu ? ayıp değil mi maykıl, tarihe geçmiş insansın, kaosların sebebisin, her neyse saygı duyuyorum.

  • (5 erkek kardesli kiz)
    -alo
    +alo baba
    -anneni verir misin oglum
    +tamam. ben kizinim bu arada.
    -hea. olsun sen de benim oglum sayilirsin

  • volvo öncelikle hem sağlamlığı hem de güvenlik teknolojileriyle ünlüdür.

    otomobilleri gerçekten kaporta olarak sağlamdır (bkz: isveç çeliği) ki zaten önceki entrylerde kaporta sağlamlığı değerlendirilmiş.

    ayrıca başta emniyet kemeri olmak üzere, günümüzde güvenlik üzerine euro ncap in onayladığı çoğu teknolojinin mucidi olan firmadır. son olarak 2009'dan beri üzerinde çalıştıkları city safety teknolojisini dünyaya sunan firma olmaları bile güvenlik üzerine ayırdıkları zaman ve bütçenin göstergesidir.

    öte yandan 2020 mottosunun "hiçbir volvo ölümlü kazaya sebep olmayacak" -cümle tam doğru olmayabilir- olduğu doğrudur.

    bu değerlendirmeyi yaparken öncelikle içinde bulunduğunuz aracın sizi güvende hissettirmesi gerektiğine inanıyorum. ayrıca volvo alan adam zaten hız yapmaz, kurallara dikkat eder vb. önermeleri çürütmüş bir babaya da sahibim ki; kendisi zamanında 2001 model bir volvo s40 ile bariyerlere girmiş, 6 hava yastığı bulunan aracın ön iki 2 hava yastığı açılmış ve çok şükür ki babam içinden burnu dahi kanamadan çıkmıştır. onun dışında aracın kaporta hasarı çok net olmasına rağmen şasesinde göçük yok denecek kadar azdı.

    demem o ki; kendi çarpışma test merkezlerini kurup, ulaşabildikleri ciddi volvo kazalarını inceleyen bir markanın güvenliğine "geyik" demek mantıksızdır.

    not: volvo şirketiyle hiçbir bağlantım yok. bizimkisi sadece tutku..