ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocukluktan kalma uykuya dalma yöntemleri
-
(bkz: anne dayağı)
sonra bi hafifliyor insan, anlatamam.. huşu içinde gözümde yaşımla uyurdum, anne dayağı şart ama
bir gecede 24 şehit veren ülke
-
yaşadığımız, yaşamaya çalıştığımız ülkedir.
bazılarımızın uyuduğu, bazılarımızın öldüğü ülkedir.
askerinin yan gelip yatamadığı ülkedir.
anlık istihbarat alan ülkedir.
dünyanın süper gücüyle müttefik(!) olan ülkedir.
terörün demokratik hak(!) olduğu ülkedir.
türk olduğunu söyleyenin faşist olarak damgalandığı ülkedir.
teröristler halaylarla karşılanırken, komutanların hapse atıldığı ülkedir.
çok uzak değil. benim ülkem türkiye...
edit: imla
kızını eskişehir'de okumaya yollayan cesur baba
-
cesurmuş. amerika'ya yollayan mağdurdu oysa.
arka sokaklar klişeleri
-
+garip naber?
- hav hav
+ vayy aslanım benim
türk gencinin ömrünü mahveden üç şey
-
1. ayip
2. gunah
3. yasak
edit: gelen mesaj ve entrilere cevaben; irkci bir yaklasimdan ziyade genel olarak turk sistemi icerisinde buyuyen herhangi birisini kastetmistim. yerel bir baslik olmasi acisindan yoksa her ulkenin gencliginin degisik sorunlari var elbette.
uzungöl'ün son hali
-
çok afedersiniz ama her seçim %58'ler %65'ler ile ampüle basan has hakiki vatansever trabzonlular'ın pek de umurunda değildir.
tüm trabzon ormanlarını kessen ses çıkmaz oradan!
sözlükçülerin en büyük başarıları
-
2001 yılında esatta bir daireye taşındık. esatta genelde yaşlılar, bekarlar ve küçük aileler yaşar. bu apartman da kendi içinde bir dünya, karşı komşumuz 100 yaşında bir emekli orman mühendisi, onun yan dairesinde türkiyenin ilk hosteslerinden biri, birinci katta resim yapıyorum dediğinde ciddiye almadığımız resimlerini görünce dudağımızı uçuklatan 80 lerine yaklaşmış bir ev hanımı... ilk apartman toplantısında apar topar bizi yönetici seçiyorlar, karı-koca otuzlu yaşların başındayız, şaşırıyoruz, ama defterleri düzenlemekle işe başlayıp çatıdan girip, asansörden çıkıyoruz, kalorifer tesisatı otopark derken evimizden usta çıkmaz oluyor. bunca yaşlı ile el deymeyen apartmanda yaptıklarımız yan apartmanlarda bile duyuluyor, sürekli zili çaldığı için evimizin kapısı açık durduğu günler de oluyor, 75 yaşındaki teyzelerin internet bağlantısını kontrol ettiğimiz de. daha çocuklar da yok ortada, sıkılmadan uğraşıyoruz tüm sorunlarla...
apartmanın bizden oldukça genç bi kapıcısı var, köyünden evlenip getirdiği gençten bir de karısı. çocukları olmuyor diye çok üzülüyorlar, sonra bizim büyük oğlan doğunca karısına kısa bir süre çocuk baktırıyoruz, asıl amaç çocuklara annelik edenlerin daha kolay hamile kaldığını öğrenmemiz, bir yıl kadar sonra hamile kalıyor karısı. bu süreçte apartman kombiye geçtiği için kapıcıyı dışardan çalıştırmak gündeme geliyor. kocam çok sert çıkıyor, ssk sız adam çalıştırmamak konusunda, "ister güvenlik görevlisi tuttum deyin, ister bir aileye ekmek kapısı açtım ya da fitre zekatımı bu şekilde veriyorum deyin, bu aile buradan ekmek yiyecek" diye razı ediyor yaşlı komşularımızı.
geçen gün servisle artık oturmadığımız o apartmanın önünden geçerken eski kapıcımız, karısı ve kızı ile oğlunu görüyorum. akşam alışverişlerini yapıp evlerine geri dönüyorlar.
bugüne kadar yaptığımız en iyi "iş"in bu olduğuna karar verdim o an....
binali yıldırım'ın 11 bin 109 oyunun çalınması
-
ekrem imamoğlunun da ortalama 8 bin küsür oyu çalındığı için çok da önemli değil...