ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
18 aralık 2021 kapıkule sınırındaki çılgın kuyruk
-
(bkz: batan geminin malları)
bir tarafta çocuğuna 1 paket süt (şimdilik 13,5tl) alamayan yoksul aileler, diğer tarafta cebindeki bozukluklarla koli koli alan bulgarlar.
ve bunu yeni ekonomi modeli olarak sunan akp.
(bkz: türkiye'ye olan aidiyet duygusunu kaybetmek)
28 yaşında 29 bin tl borca batmak
-
o paraya araba alınmıyor o kadar karamsar olma asgari ücret alsan kendini sıkmadan 2 yılda kapatırsın.
27 temmuz 2015 vodafone arena iskelesinin çökmesi
-
vodafone arenanın sakatlanarak gerçek beşiktaş stadı olmasıdır.
işçilere birşey olmasın stat kolay.
safran
-
gaziantepliler haspir derler ve yoğurtlu yemeklerin üzerine karabiberle birlikte zeytinyağında ısıttıktan sonra dökerler. birecik, urfa pilavda kullanır. ispanya'da, suriye'de, iran'da, azerbeycan'da pilav ve balıklarda kullanıldığı bilinir. paella'nın vazgeçilmez elemanı.
bildiğimiz diken görünümünde bir bitkinin sadece sabahları açan çiçeği. eğer gün ağarmak üzereyken bu çiçek toplanmazsa, dökülür, uçar, gider. dikenlerden dolayı toplaması gerçekten zor bir çiçek. doğa bu çiçeği kimse görmesin ve toplamasın diye bütün engelleri koymuş gibidir. herkes uyurken açar ve toplayanın ellerini adeta ısırır. sanırım yüksek fiyatı bu özelliğinden ileri geliyor. annem ihtiyacı kadarını yetiştiriyor. fiyatını öğrendikten sonra bütün alana dikmeyi ve köşeyi dönmeyi önerdim ama çok zormuş, uğraşılacak gibi değil. ayrıca çok ve düzenli su isteyen bir bitki.
ekşi normalleştirici
-
katkıcılarla birlikte geliştirdiğim, ekşi sözlük'ün 28 şubat 2016'dan önceki görünümüyle kullanılabilmesini sağlayan google chrome eklentisi.
bkz: kaynak kodu
bkz: firefox uyarlaması
taksicilerin haklı olduğu gerçeği
-
ytl den sonrasını okumadım. ytl ne lan? y si mi kaldı kaç yıl oldu piyasaya sürüleli
breaking good
27 mart 2021 norveç türkiye maçı
-
yılda 3 kere bir araya gelen milli takım 30 haftadan beri birlikte takılan fenerden daha kompakt futbol oynuyor.
edit: şunu yazdım ya takım ondan sonra gotunu toplayamadi be.
son feci bisiklet
-
yaa o değil de insanlık gerçekten teknolojinin fazlasıyla cebimize girmesiyle birlikte tersine evrim geçiriyor.
bu teknoloji olayı yaramadı bize valla bak.
biz de ergen olduk.90 larda geçirdim 10lu yaşlarımı. ben ve tum arkadaşlarım, hatta biz tüm bir jenerasyon 90lari pink floyd, led zeppelin, deep purple dinleyerek geçirdik bu ulkede. onları dinlemeyen iron maiden, metallica, nirvana, pearl jam dinliyordu.
türk sanatçılardan mfö best of çıkardı 95te. ardından m.v.a.b. geldi. sakın gelme diye bir başyapıt çıktı o albümden misal. özlem tekin, şebnem ferah, teoman patladi 96-99 arası. 99 un en sonuna duman yetişti eski köprünün altında ile. hala daha iyi bir şarkı yapamadılar bence. ve tamam sustum diyen vega.
rock kazanı ve leman okuyorduk. sonradan roll gelmişti.
korkunç bir ergen olarak cezmi ersöz okuyordum. hatta ergenlikle suclaniyorduk cezmi okuyoruz diye. ödp kurulmuştu mesela. dünyayı cozdugunu düşünen ergenler olarak heyecan duymuştuk çokça. siyasal olmamizda her hafta leman okumamizin etkisi büyüktü.
bakın tüm bunlar biz lisedeyken oluyor. böyle bir nesil yetiştik biz bu ülkede.
şimdi bunlar nedir kardeş? ne diyeyim ben bunlara? bunlari takip edenlere ne diyeyim? ne oldu bu 20 yıl içinde ben onu anlamaya çalışıyorum.
not: evet yaşlıyım.
aziz nesin
-
''hayatim suresince boyum kadar kitap yazdim ama beni sevmeyenler buna da mazeret bulup -onun zaten boyu kisaydi- diyebilirler.'' demi$ bir vakitte..
17 gün boyunca alkol satışının yasaklanması
-
edit 2: bir arkadaştan george orwell sözü,
düşünün çünkü henüz yasaklanmadı
düşünüyorum da, hepimizin mi bu kadar kaybedecek şeyi var. kişisel özgürlüklerimiz o kadar kısıtlanmış ki, duvarları olmayan bir hapishanedeyiz. korku imparatorluğu mu bu? öyleyse, hakikaten neyden korkuyoruz?
dayatmaları kabullenerek daha nereye kadar varacağız? farkında mısınız adı şeriat olmayan, ama muhafazakarlığın dibine kadar dayatıldığı iki yüzlü, sahtekar bir ülke olduk.
son yasakla,
her daim içen birisi değilim, ama istediğim zaman, dışarıda içmeyi geçtim, parasını verip birşey alamıyor olmak, bunun bana dayatılıyor olması ve buna sesimin, sesinin çıkmıyor, çıkamıyor olmasından nefret ediyorum.
gittikçe boğuluyorum, insan görmek istemiyorum ama çekip gidip bir yeşillikte, deniz kenarında öyle boş boş oturmaya bile izin yok.
herkes birşey olsun istiyor, ama beklemek, umuda boşa kürek çekmek gibi.
debelenmesek bile batıyoruz, yalnız, çamura değil, bildiğin boka, ta ki nefesimiz tükenene kadar.
kadehlerinizi kaldırın gençler,
en çok da kimin o bok çukurunda boğulmasını istiyorsanız ona.
şerefe...
edit: gelen bir mesaj,
" 1920li yıllarda ülkenin fabrika ayarlarıyla oynadınız şimdi bir babayiğit çıktı ve ülkeyi fabrika ayarlarına geri döndürüyor"