ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
5 yıl komada kaldıktan sonra istenecek ilk yemek
-
yedikten sonra gene komaya girmek isteniyorsa komagene çiğköfte.
gülelim.
unutulmayan üşenme eylemleri
-
youtube dan bi şarkı açıp sonraki dinlemek istediğim şarkıya yandaki listeden ulaşmaya çalışmak ve bunu resmen saatlerce yapmak. oysa ki bi parmak hareketine bakıyor, iki harf yazsam çıkacak zaten ama yok çok zor bi eylem. ve buna üşenmemek her seferinde yapmak. yazmaya üşenmek.
yüksek lisans yapanlar ürkek sığırcık yavrularıdır
-
sabah-akşam eşşek gibi çalışıp para kazanmayan, zar-zor geçinmeyen, kendi uydurduğu standartlara göre geçim mücadelesi falan vermeyen bir adamın, allah bilir klimalı ofisinde çayını yudumlarken gazetedeki köşesi için yazdığı cümle...
"hayattan kaçıyorsunuz, profesör oluyorsunuz, devlet memuru olup, yan gelip yatıyorsunuz" diyen adam da sanırsın kankası haşmet ağayla beraber 25 seneden beri inşaatlarda amelelik yapıyor, ekmeğini taştan çıkarıyor...
sömüren, resmen kan emen, 3 kuruş paraya sabah-akşam, cumartesi-pazar çalıştıran, kendini ve verdiği işi bi bok sanan fırsatçı işverenler suçlu değil de, akademik kariyer yaparak birilerinin tabiriyle devlete kapağı atmayı, kendini korumayı başaranlar mı suçlu oluyor?
hayır bi de yüksek lisans yapanları "hayvan"a benzeten adamın, lisedeki lakabını bilmesek neyse...
nightcrawler
-
network ten sonra izlediğim; canavarlaşmış adeta taze et ve kana susamış medya sektörüne getirilen en sıkı, en ofansif ve direkt eleştiri.. bizim ana haber bültenleri spikerlerinin neden yalandan üzgün ifadelerle ama içten içe coşkuyla 30-35 dk boyunca cinayet ve katliam haberlerine yer verdiklerini çok daha iyi anlayabiliyor insan... ama medyanın şu halinin en büyük faili hipnotize olmuş bir şekilde bu haberlere ilgi gösteren moronlar sürüsüdür.. bu canavarların iştahını kabartan işte bu moronların ta kendileri..
pet şişeye evden su doldurup çantasına koyan kız
-
aklını sevdiğim kızdır. aynısını ben de yapıyorum. ama erkeğim heycana gerek yok.
bir demet tiyatro'dan akılda kalanlar
-
- noldu be mükremin, ne güzel yaşıyoz işte.
- tırbişon sen azcık türkçe bilseydin, buna yaşamak demezdin.
6 yıllık ilişkinin aldatılma ile bitmesi
-
- merhaba ben ekşi sözlük yazarıyım ve 6 yıllık ilişkim aldatılma ile bitti
* hadi ya, geçmiş olsun... nickin neydi sözlükte?
- amcokelek abi... amcokelek...
* ahahahahahahaha
- abi?!
* yok ya sana gülmüyorum, aklıma bir şey geldi de... ahahahah.... hay amk ya...
#ahlaksızkılıçtaroğlu
ilhan irem
-
ülkemizde günümüz müziğini nasıl buluyorsunuz?
"her şey bambaşka ve pırıl pırıl olabilirdi. hayatımız, sanatımız, ilişkilerimiz, sokaklarımız, doğamız, sahillerimiz, eğitim sistemimiz, siyasetimiz, maalesef giderek bir batağa saplandı. oysa yüz yıl önce geleceğin ufkuna bir gökkuşağı çizilmişti. gerilemeyi ilerleme diye topluma zerk eden zihniyet, türlü karalamalarla gerçekleri ekseninden kaydırarak, kendi ufukları kadar bir gelecek çizmeye başladılar. güzellikler karartıldığı için, insanlar yetinmeyi öğrendi. o yüzden bazı istisnalar dışında, artık bütün kavramlar sahtedir. bu kıyamet ortamında mucizevi bir şekilde yetişen aydınlık fikirli insanlar ve onların çağdaş eserleri, çölde açan çiçekler gibi."
(2017 yılı son röportajından)
kızını eskişehir'de okumaya yollayan cesur baba
-
cesurmuş. amerika'ya yollayan mağdurdu oysa.
güzel bir kıza buyrun diyerek yol vermek
-
güzel kızın alışık olduğu bir harekettir. asıl çirkin kıza yol ver de gününün güzel geçmesine vesile ol. belki seni uzun süre unutamaz çünkü bana da bir keresinde, sanırım 2002 kışıydı, birisi yol vermişti de hala bazen onu düşünür mutlu olurum.
(bkz: you made my day)
abdülkerim bardakçı
-
fenerbahçeliyim.
ama bir futbolcunun yurtdışında olmak yerine istanbul'da hamile eşiyle aynı şehirde olmasını istemesi normal.
acil bir durum olsa 1 saatte eşinin yanında olur.
maç için yurtdışında olsa bu 5-6 saati bulur.
fanatizmden gözünüz kararmasın.
hah ben abdülkerim'in yerinde olsam bana forma vermeyen kuntz'un suratına tükürür öyle terkederdim milli takım kampını.
honda'nın türkiye çalışanlarına verdiği haklar
-
bildiğiniz üzere honda, türkiye'deki fabrikasını kapattı. habere göre çıkışlarını verdiği personellerine kıdem ve ihbar tazminatlarını en üstten ödedi. ayrıca 40-48 ay arasında peşin maaş ödemesi yaptı. üstüne bir aylık prim verildi ve hatıra olarak da bir cumhuriyet altını hediye edildi.
bizim yerli ve milli patronlarımız ise işçinin yediği yemekten bile kısmanın derdinde.
link