hesabın var mı? giriş yap

  • benzer bir tacize ben de maruz kaldım zamanında. korkumdan polise gidemedim. çünkü gidip anlatmak zor inanın. oturup yorganın altında 2 saat ağlamışımdır.

    helal olsun. pr sa pr. reklamsa reklam olsun bu cidden. cezayla hapisle olmuyor bu işlerin cezası anladım ben. taksici kızıyım ya bir de ben. düşünün. 35 yıldır takside çalışmış ömrünün son 3 ayı hariç taksiden para kazanmış babam bile artık bıkmıştı meslektaşlarından. tacize uğradığımda babamı aramıştım ilk, plakayı istemişti, sonra bir telefon daha bana. kızım biz bunlarla başedemeyiz, belalı demişti. nasıl üzülmüştü.

    teşekkür ederim imamoğlu, bizim yerimize uğraştığın için. tıpkı olması gerektiği gibi.

  • bugün pendik te bir müteahhitle daire pazarlığınıdaki konuşmalardan çıkardığım özet şu, 2 milyonluk daireye ocak ayında 350 bin tl ekleyecekler. şuan da alırsanız bankaya faiz olarak vereceğiniz parayı 2 hafta sonra müteahhide daire parası olarak verirsiniz. sizin için değişen tek şey kime vereceğiniz.. parayı yani.

  • adamın biri ve danışmanı birgün konuşmaktadır.
    adam sorar.
    " söyle bakalım. ben mi daha büyüğüm yoksa turgut özal mı? "
    " o nasıl soru efendim? tabiki siz daha büyüksünüz.
    sayın özal halktan çok korkardı. siz ona göre çok daha cesursunuz. "

    " peki söyle bakalım. süleyman demirel mi daha büyük yoksa ben mi? "
    " tabi ki siz büyüksünüz haşmetlim. sayın demirel de askerden korkardı mesela. siz askerden de korkmuyorsunuz. "

    " peki son bir soru. hz. ömer mi daha büyük yoksa ben mi? "

    "tabi ki siz efendim."
    "amma da abarttın haa. yalakalık yapıyosun şuan. doğruyu söyle kızmıycam"

    " doğruyu söylüyorum efendim. hz. ömer de allahtan korkardı.
    ama sizde allah korkusu da yok.

    edit: pardon adam demişim.

  • kendi evlerinde nedense hiçbir sıkıntı yaşamayan arkadaşlar, yurda gidince ayilip bayılmaya başlıyorlar.

    sebebi ne? sevgilisiyle kavga etmiş, "bak ben ne kadar üzüldüm de hastaneye kaldırıldım" diye story paylaşacak.. babasının evinde yapamaz bu hareketleri...

  • öncelikle kendi yaşadığı şehri gezmeli bence. misal, benim bir arkadaşım vardı bu hayalini gerçekleştirmeye çalışan, havaalanına gitmeye çalışırken kurtköy dolaylarında kayboldu.

  • bir gün apartmanın aşağıda arkadaşlarla oturmuş muhabbet ediyoruz. bir yaşlı amca geldi yanımıza dedi ki: neden bu kadar sigara içiyorsunuz! kaç saattir sizi izliyorum birini atıyorsunuz birini yakıyorsunuz! bir de böyle sert sert konuşuyor azarlar gibi bizi. şimdi belli babamızdan büyük yaşı ne diyelim. dedik amca içiyoruz işte. napalım. bırakın! dedi. ben bıraktım! 60 yıl içtim ben bunu! bırakalı 5 yıl oldu! yeniden doğmuş gibi oldum! insanın her şeyini etkiliyo! şimdi anlamıyosunuz gençsiniz bunu bile etkiliyo! (şeyini işaret etti) içmeyin şunu! dedi. dedik amca bırakamıyoruz. zamları bahane edip bıraksak yolda dolu paket bulsak yine başlarız. olmuyor napalım. anca bir hastalığımız falan çıkacak korkucaz öyle herhalde. sonra dedik amca sen 60 yıl içmişsin bunu, 5 yıl da olmuş bırakalı. kaç yaşındasın ki sen? dedi 70 yaşındayım! 5 yaşında başladım! koptuk biz... sallıyo sandık. 5 yaşında sigaraya mı başlanılır? dedi ki: ben 5 yaşındayken toprak yiyormuşum! köyden biri babama sigara içir buna bırakır toprak yemeyi demiş! hem toprak yedim hem sigara içtim!

  • toplumdaki herkesin maske takması aşılama benzeri bir bağışıklık oluşmasını sağlıyor olabilir.

    1800 yılına kadar aşı diye bir şey yoktu. çiçek hastalığı (smallpox) kapan 3 kişiden 1'i ölüyordu. ancak kökeni orta asya'ya kadar uzanan bir yöntem vardı. bu yöntemde insanlar, çiçek hastası olan birinin derisindeki yaralardan biraz sıvı alıp kendi derilerine sürüyorlardı. bu yöntemle kendilerine virüs bulaştıran insanlar ya hasta olmuyorlardı ya da hastalığı çok hafif atlatıyorlardı.

    yaralardaki virüs hasta kişinin bağışıklık sistemi tarafından zayıflatılmış olduğu için bir insanı hasta edecek kadar güçlü değildi, ancak aynı zamanda bağışıklık sisteminde bir tepki oluşturacak kadar da güçlüydü. bu yöntem osmanlı'da da kullanılıyordu, yazının sonuna ekleyeceğim makaleden okuyabilirsiniz.

    bu ilkel aşılama yöntemi işe yarıyordu ancak yeteri kadar başarılı değildi. derideki yaraları vücuduna bulaştıran kişilerden bazıları hastalığa yakalanabiliyordu. 1700'lü yılların sonuna gelindiğinde edward jenner adlı bir doktor bir şey keşfetti. smallpox yani çiçek virüsünün ineklerde çiçek hastalığına neden olan cowpox adında bir kardeş virüsü vardı.

    jenner, inek sağan köylü kızlarının çiçek hastalığına yakalanmadıklarını farketti. hasta ineklere temas eden kızlar insandaki çiçek hastalığına karşı da bağışıklık kazanıyorlardı. bu yöntem çok daha güvenliydi çünkü ineklerdeki çiçek hastalığı insanları hasta etmiyordu. bunun üzerine jenner ineklerdeki yaralardan bir parça alıp kendi oğlunun derisine sürdü. oğlu hafif bir hastalık geçirip atlattı ve çiçek hastalığına karşı bağışıklık kazandı.

    böylece aşılama bulunmuş oldu. bu yüzden aşı anlamına gelen vaccine kelimesi latince inek anlamına gelir. her yıl milyonlarca kişiyi öldüren çiçek hastalığı yeryüzünden tamamen silinen ilk bulaşıcı hastalık oldu.

    yani aşılamanın olması için vücuda hastalık yapamayacak ancak bağışıklık sistemi tepkisi oluşturabilecek kadar zayıf bir hastalık etkeninin alınması gerekiyor.

    peki bunun covid 19 ile ilgisi ne?

    new england journal of medicine'de yayınlanan bir makaleye göre toplumda herkesin maske takması ilkel aşılama benzeri bir duruma neden oluyor olabilir. yaygın şekilde maske takılan topluluklarda vakaların asemptomatik olma olasılığının çok yüksek (%95'e kadar) olduğu görülmüş. yani basitçe insanlar hastalanmadan virüs kapıp atlatıyorlar ve bağışıklık oluşturuyorlar.

    çünkü herkes maske taktığı zaman insanların aldığı virüs miktarı o kadar az oluyor ki onları hasta etmeye yetmiyor. ancak öte yandan bağışıklık sistemlerinin virüsü tanıyıp bağışıklık oluşturacağı kadar da virüs almış oluyorlar. yani maske takmak ilkel bir aşılama yöntemi olabilir. ancak bu bağışıklık tepkisinin ne kadar güçlü olduğu ve ne kadar sürdüğü tam olarak bilinmiyor.

    ayrıca maske takan kişilerde viral yük, maske takmayanlara göre daha az olduğu için hastalığın hafif seyretme ihtimali daha fazla oluyor.

    bahsi geçen makale.

    bu da ilkel aşılama yönteminin 1650'li yıllardan beri osmanlı'da ve diğer doğu toplumlarında kullanıldığını anlatan makale.

  • ne yazık ki apo'nun nevruzda okunacak mektubu kadar önem arz etmeyecektir. başkanın konuşması zoruna giden trt, apo'nun mektubunu günlerce tekrar tekrar yayınlayacaktır.

  • sen kalkıp adı uludere olan yere, sanki orası farklı bir ülkenin toprağıymış gibi roboski de, kabul edilsin. sonra sen kalk orası farklı bir ülkenin toprağıymış gibi "tc askeri buradan geçemez de", onun da kabul edilmesini bekle.

    ya kalkıp oradaki askere saldırmayacaksın, ya da saldırınca ve asker karşılık verince ağlamayacaksın.