hesabın var mı? giriş yap

  • tek doz aşı olanlar aşı olmamış gibi dikkat etsin demenin neresi felaket tellallığı akılsızlar.

    çok doğru hatta salgın esnasında insanlar iki doz aşı olsa da toplumun kalanı aşılanana kadar dikkat etmeli zira siz aşılıyken asemptomatik geçirebilir ama bir aşısıza bulaştırabilirsiniz ayrıca da salgın üst noktadayken aşı uygulaması virus varyantlarında bir seçilim baskısı yaratarak mutasyona sebep oluyor.

    bilmediğiniz konularda ahkam kesmeye ne kadar da meraklısınız.

    %100 doğru açıklama.

    sizin bu saçma tavırlarınız ve konuyu ısrarla anlamamaya çalışmanızdan bu hale geldi.

    edit: basligi alevlendiren dangalak hangi aşıdan bahsedildigini bile bilmiyor ama hocaya akil veriyor bir de link paylasmis. ulan cehalet sana lanet olsun ya. turkiye'de %95 oraninda su ana kadar sinovac asisi kullanildi onun da ilk dozunun yeterince etkin olmadigi soyleniyora adam amerikanin sesi linki vermiş.

  • yemin ediyorum çok iyi ya. her taraf alamancı plakalı mercedes dolu.

    düşünsene kazandığın paranın 10 katı ile yaşıyorsun. tüm hukuksuzluğu yapabiliyorsun, ceza mı? yazılsın aq hayvan gibi radar cezası yesen ne olacak. hayvan gibi alışveriş yap, sudan ucuz.

    azcık para biriktir, köyünde satılık tarla bağ bahçe varsa al fln.

    dünyada kendi vatandaşı bu kadar fakir yaşarken, yabancı/gurbetçiye bu kadar ucuz olan başka ülke var mı acaba?

    uzak değil yakında fakir ülkelerden yasa dışı kaçan insanlar gibi olacağız. teknelerle.

    en büyük hayalimiz avrupada çöpçü veya garson olabilmek.

  • edit: güzide bir yazarımızın başlığı başıma kalmış!

    bi defa olur anlarım. var çevremizde böyle bir iki istisna. ama yazdığın gibi "birkaç" defa başına geldiyse demek ki sen erkeklerin sana ilgi duymasına aç, arkadaşlarınla arandaki mesafeyi belirleyemeyen bir ilgi şeysisin (sansürlü). hoşuna gidiyor erkekleri kuyruğunda gezdirmek.

    "onun yerinde olsa ilişki için arkadaşlığı çöpe atmazmışmış "(yazarın direk cümlesinden alıntı). bayılıyorum bu evrenin merkezindeyim sanrısında olanlara. adam sevmiş alooo adam arkadaş başlamış ama sonra sevmiş ya." çok samimiydik, hep birlikteydik,herkes sevgili sanıyodu bizi" diyerek belli etmişin kendini. çocuk sana yürümüş sen de hayvan gibi anlamışsın durumu hoşuna gitmiş ses etmemişsin. çekip de bi kenara kardeş bak bende böyle bi durum yok ona göre dememişsin. napsın açıldıktan sonra hala peşinde gezip egona hava mı bassın?
    bir de böyle tipler var mk ya. reddeder. günlük ilgi istihkakını alamaz rahatsız olur. "hayırdır küs müyüz?". ya neyiz, ilgi arsızı dallama. kanka mı olalım? adam nasıl nefret ettiyse senden artık nerdeyse okulu bırakacakmış... başlık sahibi uyuz olduğum kız tipi. bak bak daha ben reddettim de ondan oldu diyor.

    fav sonrası edit: umut kardeşimize umut olalım!(bkz: #66869149)

  • uberin taksilerden üstün özellikleri sayesinde anında ortaya çıkacak olay. sistemde şoför ve yolcu eşleşmesi kayıtlı. buradan şoför ve araç bulunur. araç kamerası ile de olay aydınlatılır.

    saçma yalan haberler de başka olaylarda kullanılır.

    edit: önce haberi bir okuyun, sonra mesaj atın. "ücrette anlaşamadı" yazıyor. uber sistemi ücreti aşta gösterdiğinden anlaşamam durumu yok. birinci yalan bu. ikincisi fotoğrafta kadının yarısı var yarısı yok. photoshop kan ağlıyor. üçüncüsü evet her şey kayıt altında ve varsa bir problem anında çözülür.

    edit2: link'ten izlenebilir video. müşteri cahil ve sistemi bilmiyor. kadın "terbiyesiz, dolandırıcı, ananın şeyi" gibi ağır hakaretlerde bulunuyor. şoför hâlâ terbiyesini bozmuyor. kadının kızı veya oğlu da arabada. ondan ses çıkmıyor. kadının cahilliği ve terbiye dışı konuşmalarına rağmen terbiyesini bozmayan birinin bu darpı yapması zor gibi. gerçek ortaya çıkar nasılsa.

    edit:3 gkurt555adlı arkadaşın mesajı ile gördüm. şoförün bıraktığı yer ile video arasında alaka yok. koordinat

    edit4: bre zindikuyardı da kadının kızı yok hiçbir karede. harbiden insan annesi o haldeyken, bırakıp nereye gider ki? belki çantaları topluyor belki telefonunu arıyordur. ama en azından bir karede olurdu diye düşünüyorum.

  • didem: hocam siz fethullah ile gorustunuz mu hic?
    ilber: gorustum tabiki ben herkesle gorusurum
    didem: nasil birisidir?
    ilber: gereksiz birisi

    5 dakika sonra:

    didem: hocam siz pensilvanya'da mi gorustunuz baska yerde mi?
    ilber: orda da gorustum burda da. bir donem herkes gorusuyordu ne var bunda?

    5 dakika sonra:

    didem: tam tarihi hatirliyor musunuz?
    ilber: bu bilginin sana tam olarak ne gibi faydasi olacak? cetelesini tutmadim. simdi adam burda yok diye kotuleyelim mi istiyorsunuz anlamadim ki?

    adam tarihsel olarak hasan sabbah, humeyni duzleminde fethullah'in hizmet hareketini karsilastiriyor spiker kizimiz ne zaman gorustunu? nerde gorustunuz? bidir bidir sorup duruyor. ilerleyen dakikalarda hoca cok sinirlenecek benden soylemesi.

  • sen vhs kiralarsın ama cenazene beta gelir. bir süre sonra beta vhs karşısında tutunamamıştır. ilk izlediğim film e.t. filmiydi. amcam videoyu almanya'dan getirmişti. babamlar kahvehanede film oynatmaya başladığında büyük sükse olmuştu o zamanlar. yalnız evdeki beta kahvehanedeki vhs idi . hey gidi günler diyeceğimiz olaylardan biri.

  • süper bir olay lan. o kadar yol gitmişim, farkında bile değilim. düşünsene abi, mecidiyeköy'den mecidiyeköy 40 dakika diyorum. annem duysa terlikle kovalardı yemin ederim, bu kadar hız mı yapılır diye. şimdi çağlayan'dan çağlayan rekorumu kırmayı düşünüyorum, bi dünya yolum var önümde, neyse kazasız belasız ulaşırım umarım.

  • efem bu tipler bakkalı arayıp pirinç varmı diye soracak olsalar,önce ben avukat buyum, ben doktor kemalim, ben profesör moronum çabuk yanıt ver baskısı kurmaya çalışırlar. gereksizdirler.

    -danyal markettt.. dinliyorum
    -market mi? evet ben doktor baturum, kaşar var mı?
    -doktor mu?
    -evet doktor batur önalp iç hastalıkları mütehasısı
    -kardiolog mu yani?
    -onu da kapsar ama uzmanı değilim..
    -neden doktor bey kalp de içimizde bir organ..
    -o uzmanlık ister.. aslında benim hanım kardiolog..bilgilerinden oldukça yararlanıyorum..
    -çok şanlısınız doktor vakur bey..
    -vakur değil doktor batur..
    -ooo çok özür dilerim doktor batur bey..
    -neyse önemli değil iyigünler bakkal..
    -iyi günler efem..

  • amerikalı filozof george boolos tarafından hazırlanmış ve 1996 yılında the harvard review of philosophy dergisinde yayınlanmış olan bu bulmaca, dünyanın en zor zeka bulmacası olarak kabul edilmektedir.

    çeştli anlatım versiyonları var, ben bunlardan bir tanesini yazacağım:

    bir gezegene düşüyorsunuz. burada 3 tane uzaylı lord bulunuyor. bu 3 lord'dan bir tanesi her zaman doğru söylüyor. bir tanesi her zaman yalan söylüyor. diğeri de rastgele şekilde doğru ya da yalan söylüyor.

    bu gezegenden gitmenize izin vermeleri için bu 3 uzaylı lord'un hangisinin doğrucu, yalancı ve rastgeleci olduğunu bulmanız gerekiyor.
    bunu yapabilmek için istediğiniz lord'a sorabileceğiniz, toplam da 3 soru sorma hakkınız var. aynı anda hepsine birden soru sorma hakkınız yok.
    işin zor tarafı ise bu lord'lar sizi anlamalarına rağmen cevap olarak sadece kendi dillerinde "ozo" ya da "ulu" olarak cevap veriyorlar. bunlardan biri "evet", diğeri de "hayır" demek ama hangisinin "evet" hangisinin "hayır" anlamına geldiğini bilmiyoruz.

    bu lordların hangisinin hangisi olduğunu bulabilmek için hangi soruları sorardınız?

    aşağıdaki cevabı okumadan önce, soruyu ve zorluğunu tam olarak kavrayabilmek için cevabı bir süre düşünmeniz iyi olur.

    evet geliyoruz dünyanın en zor sorusunun cevabına:

    --- spoiler ---

    ilk bakışta doğru cevapları bulabilmek imkansız gibi gözüküyor. sonuçta "evet" ve "hayır" kelimeleri de dahil, söyleyecekleri hiç bir kelimenin anlamını bilmiyoruz.

    öncelikle, öyle bir soru belirlemeliyiz ki, hem doğrucu hem de yalancı bu soruya aynı cevabı vermelidir. sorunun cevabı "evet" ya da "hayır" şeklinde olmalıdır. zaten dillerini bilmediğimiz için başka bir cevabı anlayamayız, hatta evet ve hayır'ı da anlayamıyoruz ama bunun için bir taktik kullanacağız.

    örneğin: "eğer 2 + 2 sonucu 4 mü eder diye sorsaydım, 'ozo' mu derdin?"
    şeklinde bir soru sorduk diyelim.

    ozo evet anlamına geliyorsa eğer:

    doğrucu buna "ozo" olarak cevap verirdi.

    yalancı ise norlmalde hayır, yani "ulu" derdi ama sorunun geneline baktığınızda bu doğru bir cevap olur. bu sebeple yalancı yalan söyler ve aynı şekilde "ozo" cevabını verirdi.

    "ozo" hayır anlamına geliyorsa eğer:

    doğrucu buna da "ozo" olarak cevap verirdi mantık olarak.

    aynı şekilde yalancı da "ozo" olarak cevap verirdi.

    rastgeleci lordumuzda ise bu sorular bir anlam ifade etmiyor. o yüzden onunla ilgili
    şimdilik yapacak bir şey yok.

    yukarıdaki örnekten şunu anlıyoruz. cevabı olumlu bir soru sorduğumuzda 2 adet "ozo", cevabı olumsuz bir soru sorarsak, örneğin "2+2 sonucu 5 mi eder diye sorsasaydım "ozo" mı derdin?" dediğimizde ise iki taraftan da "ulu" cevabını alırız. burada kelimenin anlamının "evet" mi ya da "hayır" mı olduğunun hiç önemi yok.

    evet ilk sorumu ortada duran 2. lord'a soruyoruz:
    "1. lord rastgeleci midir diye sorsak "ozo" mı derdin?
    bu soruyu eğer rastgeleciye sorduysak cevabın bir anlamı yok ama eğer doğrucuya ya da yalancıya sorduysak, ikisi de, doğru ise "ozo", yanlış ise "ulu" diyeceklerdir. diyelim ki ikisinden birine denk geldik ve "ulu" cevabını aldık. "ozo" cevabını alırsak, 3.lord'un kesinlikle rastgeleci olma ihtimali kalmıyor. "ulu" cevabını alırsak da 1.lord'un rastgeleci olma ihtimali kalmıyor.

    şimdi rastgeleci olma ihtimali olmayan lord'a soruyoruz:
    "sen yalancı mısın diye sorsaydım "ozo" mu derdin?
    yalancı "ozo", doğrucu "ulu" olarak cevap verir. verdiği cevaba göre yalancı mı doğrucu mu oluduğunu anlarız ve kendisine tekrar sorarız:
    "ortadaki lord rastgeleci midir diye sorsaydım, "ozo" mı derdin?
    eğer oysa, cevap "ozo" olacaktır, değilse "ulu" olacaktır.
    ve gelecek cevabın "ozo" ya da "ulu" olmasına göre tüm lordların hangisi olduğu açığa çıkmış olur. dünyanın en zor mantık bulmacası da bu şekilde çözülmüş olur.

    ve bu sorudan bağımısız olarak bir bonus sorusu:

    dünyaya geri dönmeden önce doğrucu'ya soruyoruz: dönüş yolumuz kısa mı?
    "ozo" cevabını alıyoruz. şimdi bu evet anlamına mı geliyor hayır mı?:)

    --- spoiler ---

    kaynak wikipedia (alternatif link)
    kaynak youtube (video linkidir. anlaşılması daha kolay olabilir)

  • şamp. ligine kalırken manchester united'ı elemiş galatasaray ama yetmemiş kimseye.

    bu eleme öyle alalade bir eleme değil, statü değiştiren bir elemeydi. o sezon son sekiz takım arasına kaldıktan sonra ön elemelerde, seribaşı olayı getirildi.

    bunu takiben, lüksemburg'un avennir beggen takımını eledik.

    1997-98 sezonunda isviçre şampiyonu sion'u eledik. hani sen young boys'a elenmiştin hatırlar mısın?

    1998-99 sezonunda yine grashoppers zurih'i eledik. o sezon rosenborg ve at. bilbao'yu yendik, juventus ile iki maçta da berabere kaldık 2. olduk ama statü gereği çeyrek finale kalamadık.

    1999-00'de avusturya'dan rapid wien'i eledik! gruplarda da hertha berlin'den 4 puan , milan'dan 3 puan aldık ve 3.olup uefa'ya kaldık. sen hiç milan'ı yendin mi?

    2000-01 sezonunda yine isviçre'den st gallen'i eledik. gruplarda rangers, strum graz ve monaco'lu gruptan 2. olarak 2.tura kaldık. 2.turda paris sg, milan ve deportivo'lu gruptan çıkıp çeyrek finale kaldık, real madrid'i 3-2 yendik, orada 0-3 yenildik. sen him, milan'ı ikinci kez, real madrid'i monaco'yu, paris sg, o sezonun la liga şampiyonu deport,vo'yu yendin mi?

    2001-02'de vlaznia ve levski sofia'yı eledik, lazio, nantes, psv'li gruptan çıkıp, 2.turda roma, liverpool, barcelonalı gruba kaldık ve bir tek barceolana'ya yenildik, butun maçlarda öne geçtik.

    2002-03'te takım direkt katıldı, l.moskova'yı yendi brugge ile berabere kaldı.

    2003-04'te cska sofia'yı eledik, juve, olimpakos ve sociedad grubunda 3. oldu. juve ve olimpiakos'u yendik, sociedad ile beraberee kaldık. sen hiç juventus'u yendin mi?

    2006-07'de mleda bolesav denen takımı eledik, sadece liverpool'u yenebildik ve bordeaux ile berabere kaldık. sen hiç liverpool'u yendin mi?

    2012-13'te manu, braga, cluj'lu grupta ilk üç maçta 1 puan alıp, son 3 maçı ust uste kazanıp gruptan çıktık, schalke'yi de eleyip, real'i 3-2 yenip elendik. sen real'i, schalke'yi yenebildin mi?

    2013-14'te real, juve ve kophenag'lı gruptan son maçta juventus'u yenerek, eleyerek çıktık, chelse'ya 1-1 ve 0-2 ile elendik. sen juventus'u eleyebildin mi hiç?

    tarihte ise ingiltere'den manu, arsenal, leeds, liverpool, almanya'dan dortmund, schalke, hertha, ispanya'dan barcelona, real madrid, deportivo, bilbao, fransa'dan monaco, paris sg vs gibi ülkesinin kalbur üstü takımlarını yenmiş bir takım galatasaray.

    ama birisi çıkmış, galatasaray'da s.kindirik takımları ön elemede elemiş diyebiliyor. steau ise biraz güçlüymüş de elenmişiz. hayır biraz güçlü değildi. grashoppers, sion, st gallen, rapid hatta levski gibi takımlar bile daha güçlüydü ama sen nasıl young boys'a bakıyorsan o da galatasaray tarihinde bir iş kazasıdır.

    3 senede 2 kez gruplardan çıkınca, çeyrek final oynayınca, juventus, real madrid, kophenag, schalke, cluj, manu, braga takımlarını yenince, ondan önceki elemeler zamanında da uefa kupasını, uefa super kupasını aldığından, şamp. liginde çeyrek final oynadığından, gruplardan çıktığından, avrupa devlerini yendiğinden bir zahmet seribaşı oluyorsun ve basit takımlarla oynuyorsun..

    sen de sigma'dan 7 tane yemeseydin, cannes'dan iki maçta 9 tane yemeseydin, steau'ya, mtk budapeste'ye elenmeseydin, şampiyonlar liginde sıfır çekmeseydin de puan alıp, basit takımalrla oynasaydın.

    ne yapayım yani?

  • çok samimi bi arkadaşının arkadaşıysa numarası ona sorulmadan alınıp mesaj atılabilen, tuvaletlerin duvarına numarası yazılıp kenarına ben okşan ara beni yala beni diye not düşülebilen terso yaparsa sözlükte kezban olarak tanımlanabilen kızdır.

    bi insanın (bak insan diyorum farkettiysen) numarası fb maili twitiri zırtı pırtı o insanın kendisinden istenir. çok samimi bi arkadaşınızın çok samimi bi arkadaşı sizin çok samimi bi arkadaşınız olmayabilir aq diyim de erkek olduğum belli olsun.

  • okurken aklıma burçlara inananları getiren eğilim. hindsight bias'a bir örnek verecek olursak; bir sınıftaki öğrencilerin yarısına, bir araştırmanın sonucuna göre zıt karakterli insanların birbirine daha çekici geldiği, diğer yarısına ise birbirine benzer karakterde insanların daha çekici geldiği söyleniyor. birçok öğrenci okudukları sonucun doğru olduğunu ve araştırmanın sonucunu okumasalardı da aynı sonuca ulaşacaklarını bildiriyor. tabi ki çelişen bu iki yargının da aynı anda doğru olma ihtimali yok( bir psikolojik araştırmaya göre çoğu durumda insanlar kendine benzer insanları çekici buluyor). buradaki problem bir araştırmadaki sonucu okuduktan sonra bu sonucu destekleyecek örnekleri düşünmemiz ve böylece daha inanılır görünmeleri. burçlarda da hindsight- biası gözlemleyebiliriz, kişi aslan burcu kıskançtır yargısını okuduktan sonra direkt cevredeki kıskanç ve aslan burcu olanları düşünüyor ve aslan burcu insanların kıskanç olduğuna kendini inandırıyor.
    kaynak:6.sayfada