ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilginç etimolojik bağlantılar
-
hint-avrupa ana dilinde yer alan "bhrgh" kelimesi yüksek yer anlamına gelir. bu kökten türeyen kelime yunanca'ya "prgos" kule,
aramice'ye "burg" kule, durak, menzil ve
arapça'ya "burc" kule, hisar, yıldız kümesi olarak geçmiştir.
birçok avrupa şehrinin/ülkesinin adında yer alan "burg" ifadesi de yine bu temelle oluşturulmuştur. başlangıçta "kale" anlamına gelirken sonradan "şehir" anlamı da kazanmıştır.
hamburg, lüksemburg, strazburg,salzburg
st. petersburg vs. gibi.
türkçe'de kullandığımız "burgaz" da bu evrimin bir parçasıdır. "kemerburgaz" ve "burgazada" gibi yer adları da "yüksek/korunaklı" anlamıyla oluşmuştur. hatta izmir ilçesi "bergama"nın da aynı kökten "kule, yüksek yer" temelli olduğu görüşü mevcuttur. bir dönem truva için "pergamos truva" ifadesinin kullanıldığını da belirtmek gerekir.
slavca, farsça, irlandaca gibi dillere de "yüksek" anlamıyla farklı söylemlerle yerleşmiştir. kelime ayrıca "dağ" anlamıyla da sıkça kullanılmıştır. kelimenin "dağ" anlamı kendini en iyi ingilizce "iceberg" yani "buz dağı" kelimesinde gösterir. yine güncel ingilizcede "kasabalı" anlamındaki "burgher" temelde "yüksek yerde oturan, kalede oturan, kale sakini, kentin özgür adamı" anlamındadır.
edit: ne bereketli kelimeymiş. farklı kullanımıyla ilgili birçok mesaj geliyor. bir kaç ekleme yapmakta fayda var.
burjuva kelimesi de buradan türemiştir. eski fransızca'da "burgeois" sözcüğü "şehirde yaşayan" anlamına gelir. sözcük fransızca'da 1560'lardan itibaren orta sınıf anlamında kullanılmaya başlanmıştır. (ama tabi burjuva, orta sınıftan daha kapsamlı bir ifadedir. çünkü kişinin feodal olmayan idari ya da ticari bir iş yaparak o mevkiyi işgal ettiği hakkında fikir sunar.)
"burjuva" ve "varoş" kelimelerinin nasıl aynı kökten türediği hakkındaki entarim: (#126067100). aynı zamanda "burgher" almancada bürger, yani vatandas demek. yaygın olarak burjuva anlamında da kullanılıyormuş.
ayrıca izmir'in ödemiş ilçesinin mahallesi olan ve 3 bin yıldır pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış, aydınoğulları beyliği'nin de başkenti olan birgi'nin ismi de aynı kökenden geliyormuş. bizans dönemindeki ismi de kule anlamına gelen pyrigion'muş.
isveçli çocuğu döven mülteciler
-
muhtemelen bunlar sınır dışı edilecek. sınır dışı edildikten sonra gidecekleri ülkeyi tahmin etmek çok zor değil…
yaran fıkralar
-
adamın biri gece vakti arabasıyla ilerlerken akıl hastanesinin önünde lastiği patlamış.değiştirmek için arabadan inmiş.lastiği söktükten sonra,elinde tuttuğu 4 vidayı yanlışlıkla düşürmüş ve hepsini kaybetmiş.ne yapacağını bilemez halde bakınırken,başından beri camdan onu izleyen bir deli seslenmiş:
+heyy ne arıyorsun orda fellik fellik?
-lastiğin vidalarını kaybettim onları arıyorum!
+onları bulamazsın.bence diğer 3 lastikten birer vida söküp monte et,bu seni lastikçiye kadar idare eder.
adam hemen delinin dediğini uygulamış.tam yola koyulacakken merak edip deliye sormuş
+yaaa sen bu kadar pratik zekaya sahipsin,ne işin var orda?
-olm biz delilikten yatıyoruz,salaklıktan değil.
arda turan
-
yaşıtları kek kalıbına girerken kendisi real madrid'e gol atan futbolcu.
2 lahmacun + ayran + salata + tatlı 5 tl
-
doğrudan kağıt 5 lirayı yemenin daha sağlıklı olduğu menü.
çğşöü harflerinin sadece türkçede bulunması
-
(bkz: bize de kala kala ğ kaldı)
hayata dair iç burkan detaylar
-
sabah işe gelirken yolda 2 çocuk el etti. durdum. gidecekleri yer benim yolumun üstüymüş, 12-13 yaşlarında ya varlar ya yoklar. biri urfalı, adı onur; diğeri çankırılı, adı fazlı.
"gelin" dedim. koşa koşa neşeli bir şekilde arabaya bindiler. işe gidiyorlar. yolda muhabbete başladık.
restoranda garson! olarak çalışıyorlarmış. çocuklar başka bir hizmette çalışıyorlar ama utandıkları için mi garson demeyi seçtiler kestiremedim. ben yine de her ihtimale karşı görevimi yapıp restorana, düzene, sisteme sıkı bir sövdüm.
- "iş başı kaçta?"
- "08:30 abi."
- "paydos saat kaçta?"
- "12"
- "öğlen 12 mi olm?"
- "yok abi, gece 12"
- "olm 12 çok değil mi yavv."
- "bu iyi abi, bundan önce başka yerde çalışıyorduk gece 2'yi buluyordu, hele bir de bayram arifesinde gece 3'ü 4'ü bulduğu oluyordu abi."
çocuklar en az 15 saat çalışıp gece 12'de eve geliyorlar ve buna iyi diyorlar. hem de günlük 25 lira için. kahır mı etsem yoksa benden neşeli oldukları için imrensem mi bilemedim.
pembe metrobüs
-
sarkisi bile hazirdir.
pembe bir metrobus gordum ruyamda
hanim yolcular beklerler durakta
icindeyken cigerim doldu bir anda
les gibi ter kokusuyla
coluklu cocuklu ablalardi hepsi
hepsinin basinda birer namus bekcisi
mis gibi gül suyu kokuyorlar
duraklarda
nasıl döndüğü anlaşılamayan dükkanlar
-
açılın ben söyleyim nedenini;
adamın imkanı var, evde oturmak istemiyor, kendisine masrafı fazla olmayan meşgale olarak bir iş yeri açıyor. bu vesileyle tabiri caiz ise karı dırdırından ve işsizlik psikolojisinden sıyrılmış oluyor. bu tip yerler genelde ay sonunda kafa kafaya çıkarlar.
ömer
-
canım oğlum.