hesabın var mı? giriş yap

  • bu entry de nasıl tarot bakılabileceğini, nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve kendi deneyimlerimi paylaşacağım. mini eğitim niteliğinde bir yazı olacak. eğer tarot bakmayı öğrenmek istiyorsanız, burada yazanları uygulayıp bol bol pratik yaptığınız takdirde siz de iyi bir tarot okuyucusu olabilirsiniz. şimdi madde madde anlatmaya başlayalım:

    1-) öncelikle, kartların anlamlarını tek tek yazmayacağım, zaten internette kart anlamlarını bulabileceğiniz pek çok kaynak mevcut. ben ilk başladığımda kartların genel anlamlarını şu siteden * öğrenmiştim. sayfanın en altına indiğinizde kart listesi mevcut, oradan tek tek tıklayıp okuyabilirsiniz. tarota ilk başladığım zamanlarda henüz kart anlamlarını bilmiyorken bu siteyi bol bol kullanırdım. ama dediğim gibi pratik yapa yapa artık ezberler hale geliyorsunuz ve zamanla siteye ihtiyacınız kalmamaya başlıyor.

    2-) link verdiğim sitede tarot kartlarının karakter özelliği olarak ne anlama geldiği, iş hayatı, kariyer, ilişki durumu, vb. gibi gündelik ihtiyaçlarımızın anlam listesini bulacaksınız. ama hayat tabi ki sadece bu konulardan ibaret değil. diyelim ki doğaüstü bir deneyim geçti başınızdan ve bunun anlamını sormak istediniz. veya diyelim ki bir hisseyi araştırıp yatırım yapmaya karar verdiniz, dur bir de tarota sorayım dediniz. bunlar gibi farklı alanlarda soru sorduğunuzda verdiğim link pek işinize yaramayabilir. bu tür durumlarda kartları iyi okuyabilmek için ezoterik sembollere hakim olmak gerekir, çünkü gördüğünüz üzere kartlar sembol dilini kullanır. profilimde onlarca sembolden bahsettim, anlamlarını uzun uzun yazdım. entry lerimi ciddiye alarak okuyan biriyseniz, bu noktada pek zorlanmazsınız diye düşünüyorum. sembol dili olarak önereceğim kaynak sorarsanız da, öyle bir kaynak yok. çünkü ezoterizmde sembol dilini kullanmanın amacı zaten hakikati bilmeyi hak etmeyen insandan hakikati saklamaktır. saklama ihtiyacı olmasa sembole gerek duyulmazdı, herkes herşeyi açıkça anlatırdı. keza yazdıklarımı da görüyorsunuz, 10 tane biliyorsam buraya 1 tanesini yazıyorum, herşeyi paylaşmıyorum. sembol dili size inisiye olup öğrenim derecenizi arttırdıkça açılır. bunun için de öğrenme tutkusu, emek ve zaman gerekiyor, öyle bir günde olacak iş değil.

    3-) nasıl ki giyim zevki, dekor zevki, vb. gibi kendi tarzlarımız varsa, tarot okuma konusunda da herkesin kendi tarzı olur. o yüzden iç sesiniz ve vicdanınız sizi ne şekilde tarot bakmaya yönlendiriyorsa o yöne gitmeniz gerekir. mesela ben kartlara ters olarak bakmam, hepsini düz anlamıyla okurum. ayrıca kelt açılımı, cart açılımı, curt açılımı, bunlara da bağlı kalmam. o an canım ne sormak istediyse ve kaç soru sormak istediyse o kadar sorar geçerim. bazen içimden tek kart çekmek gelir, bazen yeterli bulmam, üç kart çekerim, vs. ben kafa rahatlığı severim. kaynaklardaki açılım modelleri bana dayatma gibi gelir ve itici bulurum, darlanmaya gelemem. benim böyle bir tarzım var, ama bu size uymak zorunda değil. her yaptığı açılımda kelt modeline sadık kalıp dedikleri isabet çıkan okuyucu da çok gördüm mesela. özetle zevkler ve renkler tartışılmaz. tarot bakım tekniği olarak içinizden nasıl geliyorsa onu yapmalısınız. hatta kendi yaratıcılığınıza göre kendi bakım tekniğinizi de oluşturabilirsiniz isterseniz, size kalmış.

    4-) eğer sorduğunuz soru geçmiş & şimdiki zamana yönelikse ve gelen kartları da iyi okuduysanız, istisnai bir durum da yoksa, yorumlarınız %100 isabetli veya ona yakın şekilde çıkar. çünkü yaşanmış bütün olayların bilgisi akaşik kayıtlarda gizlidir. evren, bu tür konularda bir internet tarayıcısının mantığıyla çalışır. tarayıcıda hangi saatte hangi sitelere girilmiş, hangi dosya indirilmiş, vs. bütün bilgilere ulaşabiliyoruz. akaşik kayıtlar da buna benziyor.

    5-) eğer sorduğunuz soru gelecek zamana yönelikse, ne kadar iyi bir tarot okuyucusu olursanız olun, hiçbir zaman %100 isabet beklememeniz gerekir. (veya bekleyin, siz bilirsiniz) doğruluk oranınız maksimum %70-80 olacaktır. bu yalnızca tarot için değil, bütün kehanet araçları (astroloji, pandül, i ching, vs.) için geçerlidir. çünkü gelecek dediğimiz kavram özgür iradeye bağlı olarak değişime uğrayabiliyor. misal veriyorum, bir insan 10 sene aynı davranıp 11. sene karar değiştirebiliyor. o yüzden kehanet araçlarını kullanıp "vay be, ben çok iyi tahmin ettim, şöyle iyiyim, böyle profesyonelim" diyen tipleri ciddiye almaya gerek yok. onların amacı şov yapmak ve kitlelerin dikkatini çekerek ego tatmin etmektir. geleceğe dönük tarot okuması konusunda eğer benim izlediğim yolu sorarsanız, şahsen ben gelecek temalı sorularımı direkt nokta atışı değil de, olasılık alternatifleriyle sorarım. bir olay gerçekleşmiş ve bunun sonuçları neler olabilir? olasılıklar nelerdir? ne tür riskler ve fırsatlar bizi bekliyor? vs. şeklinde net olmayan soru kalıpları kullanırım ve kartlarda önüme çıkan bütün alternatif senaryolar için kafamda bir strateji belirleyip bunları lazım olduğunda uygulamak üzere hazırda tutarım. benim tarzım bu şekilde. siz yine de kartlarda %100 doğru çıkacağını saplantı haline getirip isterseniz kendinizi kandırmaya devam edebilirsiniz, bu da kişisel bir tercih.

    6-) kart çeşitlerinden biraz bahsedelim. gerçi bunu bir entry mde yazmıştım ama kısaca tekrar üzerinden geçelim. tarot dediğimiz şeyin orjinali 78 kartlık raider-waite destesidir. bu destenin haricindeki tasarım destelere "oracle" denir, onlar tarot değildir. ama insanlarda ağız alışkanlığı olmuş, bütün bakımlara tarot bakımı diyorlar. bunu özellikle belirtme ihtiyacı hissettim, çünkü internetten orjinal desteyi satın alacaksanız ürünün isminde özellikle "raider-waite" yazmalı. veya "klasik tarot destesi" olarak da geçer. satın aldığınız ürün beklediğiniz gibi gelmeyebilir diye bunu belirtiyorum. bazı tarot okuyucuları sadece raider-waite e bağlı kalmayıp diğer oracle kartlara da soru sorabiliyor, eğer kendinize uyumlu hissediyorsanız tabi ki oracle kartlarıyla da açılım yapabilirsiniz. oracle ürünlerinde beraberinde kullanım kitapçığı gelir, oradan kart anlamlarını öğrenebilirsiniz. kart adedi ve kart anlamları klasik desteden farklı olur. piyasada birçok oracle çeşidi mevcut; kimi animal spiritlere göre şaman destesi tasarlamış, kimi melek destesi yapmış, kimi katina destesi yapmış, vs. sizler de kendi yaratıcılığınızı kullanıp kendi oracle destenizi tasarlayabilirsiniz. yurtdışından sipariş verecekseniz "oracle deck" veya "oracle cards" diye aratabilirsiniz.

    7-) kartlarınızı satın aldınız ve kargodan geldi diyelim, şimdi ne olacak? gerek tarot destesi olsun, gerek başka malzeme olsun, fark etmez, dışarıdan başkasının elinin ve emeğinin değdiği herhangi bir majikal malzeme, o kişi veya kişilerin enerjisi ile yüklüdür. dolayısıyla yabancı enerjilerin o materyalden temizlenmesi gerekir ve materyali kendi enerjimizle uyumlandırmamız gerekir. ben yabancı enerji arındırması için adaçayı tütsüsü kullanırım, siz de isterseniz bu metodu uygulayabilirsiniz. sonrasında materyali avuçlarınıza alabilir, kalp hizanıza yakın tutabilir, gözlerinizi kapatarak meditatif hale geçebilir ve materyalin size uyumlu davranacağını imajine edebilirsiniz. zaten kartları kullandıkça kartlar ile aranızdaki bağın daha kuvvetlendiğini ve daha nokta atışı tespitler geldiğini göreceksiniz. ayrıca bir kere kendinize uyumlandırdığınız materyalinizi mümkünse bir daha kimseye göstermeyin, dokunmasına izin vermeyin. iyi niyetli kişilerde çok sorun olmayabilir ama özellikle art niyetli kişiler tıpkı sokağın ortasına çöp bırakır gibi maji malzemenize kendi toksik enerji atığını bırakır ve dolayısıyla bu durum tarot okumalarınıza zarar verir.

    8-) şimdi de kartlara nasıl davranmamız gerektiğinden biraz bahsedelim. tabiatta her varlığın astral alemde bir karşılığı olması gibi, tarotun da astral tarafta bir karşılığı vardır, dolayısıyla tarotun evrende bilinç sahibi olduğunu bilerek hareket etmek gerekir. her bilinç sahibinin vereceği doğal tepkileri tarot da size verir. siz kendiniz nasılsanız, tarot da size öyle davranır. mesela tarotu eğlence ve alaya alma olarak görüyorsanız, tarot da size dalga geçer gibi kartlar verecektir. tarota şüpheyle yaklaşıyorsanız, o da size ne idüğü belirsiz cevaplar verecektir. samimi olarak hakikati duymak istiyorsanız, tarot sizi ciddiye alacak ve hakikati olduğu gibi söyleyecektir. fakat yalanlarla kendini kandırmayı seven bir yapınız varsa veya hakikatleri duymaya henüz cesaretiniz yoksa, tarot sizi oyalayacaktır.

    9-) tarot bakımlarında "aynı ırmakta iki kez yıkanmaz" sözü fazlasıyla geçerlidir. yani şunu kastediyorum; tarot bakarken bilimsel ispat yapar gibi test yapılmaz. çünkü tarot, güven sorunu olanlar için ve aşırı materyalist eğilimli şüpheci insanlar için uygun bir alan değildir, gelen cevaplar saçma sapan olacaktır. nitekim böyle biri kendisiyle çelişir. keza ben de olsam aynısını yaparım. birisi bana hem bir konuda akıl danışıyor ve hem de sözüme güvenmiyorsa, o kişiye cevap vermek için neden vaktimi harcayayım ki? güvenmiyorsan soru sormazsın. tarotta da aynı mantık var. zaten tarotu da geçtim, direkt evrenin kendisine güvenmeyenlerin ruhsal gelişimde aşama kaydetmesi çok zordur.

    10-) tarot bakımlarında bir diğer önemli husus da, enerji sıkışmalarına dikkat edilmesi gerektiğidir. bazen peş peşe o kadar çok soru sorabiliyoruz ki, orada artık biraz mola vermeye ihtiyaç duyulabiliyor. yani islamdaki "tebdil-i mekanda ferahlık vardır" sözünün mantığı burada da geçerli. bişeyin peşinden aşırı hırsla koştuğumuzda bizden kaçabiliyor, ama sıkışmış enerjiyi serbest bıraksak ve bir müddet dikkatimizi dağıtacak başka aktivitelere yönelsek, o sıkışmış enerji artık çözülmeye başlıyor. sıkışmış enerjilerde gelen kartlar yüksek ihtimalle yanıltıcı olacaktır, bunu unutmamak gerekiyor. enerjiler ırmak gibi rahatça akmalıdır, baraj seti gibi patlamaya hazır halde tutulmamalıdır.

    10-) tarot bakımlarında özellikle bakan kişinin duygu durumu çok önemlidir. aşırıya kaçmış duygular kartları manipüle edebilir ve yanıltıcı cevaplar gelebilir. aşırı stresli, aşırı öfkeli, aşırı depresif, vb. ruh hallerinde ya bir başkasına bakım yaptırılmalıdır veya duygu durumu dengeli hale gelene kadar beklenmelidir. duygu durumunun dengelenmesi için duş alınabilir, su insanı rahatlatır. veya çeşitli nefes egzersizleri ve meditasyon çalışmaları da duygu durumunu dengelemek için yardımcı olur. bir ağaca sarılmak veya ona yaslanmak da insanın stresini alır, veya bir hayvanı sevip onunla oynamak. artık hangisi size uyarsa.

    11-) tarota evet-hayır olarak soru soracaksanız, kartların ne anlama geldiğini şu siteden * öğrenebilirsiniz. ilgili kartın "read more" kısmına tıkladığınız zaman açıklamalarında göreceksiniz. bazı kartlar "likely yes, most likely yes, maybe" gibi net olmayan anlamlar içerir. öyle zamanlarda "neden net cevap alamadım?" diye sorup tekrar kart çekmeniz gerekecektir.

    12-) tarotun bize verdiği bilgilerin kaynağının akaşik kayıtlar olduğunu söylemiştik. fakat akaşik kayıtlardan öğrenilmesi izin verilmeyen yasaklı bilgiler soruluyorsa, böyle durumlarda tarotun cevapları yanıltıcı olacaktır. bunu yaşamamak için "falanca bilgiyi öğrenmeme izin var mı?" şeklinde önden soru sorulmalıdır.

    13-) tarotta majör arkana, minör arkana, kartların astrolojik karşılıkları, kartların elemental karşılıkları, vs. şeklindeki bilgileri zaten kaynaklarda bulabileceğiniz için bu kısımlara çok değinmeyeceğim. fakat açılımlarda yorum yaparken bu bilgileri de göz önünde bulundurmak gerekiyor. mesela minör kartlar elementlere temel alarak 4 gruba ayrılmıştır ve misal veriyorum, açılımlarınızda gelen kartın su elementini temsil etmesi ayrı bir anlamdır, ateş elementini temsil etmesi ayrı bir anlamdır.

    14-) son olarak, tarot pratiğini nasıl yapacağımızı anlatıp bitirelim. bana göre bunun en güzel yolu, hali hazırda gerçekleşmiş ve ne olduğunu kesin bildiğimiz olayları sormak ve kartların tepkilerini gözlemlemektir. yani hangi olayı hangi sembol diliyle özdeşleştiriyor, bunu öğrenmeye çalışmaktır. mesela önceden izlediğiniz bir filmin senaryosuna dair sorular sorabilirsiniz. burada niyetiniz öğrenmek olduğu için tarot dalga geçer gibi cevaplar vermeyecektir, bakan kişinin niyeti önemli zaten.

  • istanbul ticaret borsası başkanı ç. ali kopuz böyle buyurmuş. bir de kızmış trafik kazalarına neden bu kadar tepki gösterilmiyor diye. ne pissiniz be.

    tekrar tekrar okuyorum çıldırıyorum. siz şimdi bunlar kaza falan değil, sorumsuzluk, ihmal derseniz vatan haini oluyorsunuz. neden? çünkü borsayı sabote ediyorsunuz. borsanın bir kaç puan düşmesi çıkması insan hayatından çok daha önemli çünkü. lan hadi tamam umrunuzda değil insanlar ölmüş yaşamış. lan açık açık nasıl söylüyorsunuz bunu?

    haberin detayları burada. sinirlenmeden sakin kalıp okuyabilecekler bir göz atsın. http://www.radikal.com.tr/…iyeye_saldiridir-1213654

    edit.

  • mutluluğun tek yoludur. kesinlikle.

    iktisat sözcüğünün kitaptaki tanımı şöyle başlar; " sonsuz ihtiyaçların, kıt kaynaklarla karşılanması için...."

    kısıtlar teorisi'ndeki "kısıt" tanımı da şöyledir:" bir sistemin hedefine ulaşmasını engelleyen faktör."

    insan eğer mutlu olmak için yaşıyorsa, yani mutlu olmak hedefse ihtiyaçlarını ve beklentilerini azaltacak. kendi kendisinin kısıtı olmayacak. kendi önündeki engel olmayacak. öyle donanımlı, kalibreli insanlar var ama mutlu değiller. sebep? yine kendileri tabii ki.

    insanın doğasında sahip olduğu ile yetinmeme vardır. bir basamak tırmandikça hep bir üste çıkmak ister, çıkamayınca mutsuz olur hatta farkında degildir belki ama tekrar bir basamak aşağı iner.

    peki ne yapmalı? mutluluk eşiğini düşürneli. basit şeylerle mutlu olabilmeli. beklentilerini hep daha kötüsüne endekslemeli.

    o zaman farkında olmadan mutluluğa kavuşuyorsunuz. mutlu olmak için çabalamaya gerek kalmiyor, insan beyni esasında zayıftır. ne telkin ederseniz ona inanır. bütün mesele inanmakta.

  • böyle şeyleri çok dert ediyorsa önce atalarının neden portekizce konuşmaya başladığını araştırması gerekmekte. sonra başkalarının meselesine karışsın.

  • şarjın kablosu oynamış, %100 beklerken bir baktım %7. evladını kartal kaçırmış fatma girik gibi perişanım şu an..

  • bu iranlı messi değil kardeş. bildiğin arjantinli olan bunun çakması.

    vallahi ilk selfi çeken vatandaşın neyi messi'ye benziyor ki diye baktım. ben formalı olanı messi öbürünü benzeyen sandım.

    benim gibi olan var mı lan?

    edit: herkeste aynı etkiyi yaratmış valla. yeşillendirenleriniz bol olsun :)

  • yönetim kurulu başkanının kişisel görüşü diye bir şey olamayacağını bilmeyen şirketin geri vites açıklaması. istifa etmelidir.

  • bu gösteriye (bkz: ardha) deniyor. katar kültürü ile yetişmiş neredeyse her erkek birey birer kılıç sahibi olduğundan ve bunlar dededen toruna kadar geçebildiğinden, kılıç gösterileri onlar için inanılmaz önemli.

    bu sebeple ardha gösterisini dini bayramlarda, ulusal kutlamalarda kısacası ota boka bir sebep göstererek yapmaktalar.

    dünya kupası ile bunun ne alakası var diyebilirsiniz ama bu dans ile bi nevi kültürlerini dünyaya tanıtmaya çalışmışlar. tabi ki de bi boka benzememiş.

  • yayınlandığından beri her ortamda insanlar tarafından olağanüstü ilgi ve övgüyle karşılandı. bir yer hariç amk.