hesabın var mı? giriş yap

  • "deniz kenarına bırakılmış bir tekne düşünelim. eğer bilinçli bir müdahale yapılmazsa zaman içinde bu tekne yıpranacaktır. mesela yüz sene sonra tekneye bakmaya gelseniz tekneden belki de eser dahi bulamayacaksınız. yani kimse teknenin bir gemiye dönüşme hikayesini beklemez."

    bu sözleriyle beni dine döndüren video. insanlar maymundan geliyorsa şimdiki tekneler neden gemi olmuyor sorusunu kendime sorunca gerçekleri anlamaya, aydınlanmaya başladım.

  • baba: - benim seçtiğim bir kızla evlenmeni istiyorum
    oğul: - hayır!
    baba: - kız bill gates’in kızı
    oğul: - o zaman tamam.

    ... baba bill gates’e gider:

    baba: - kızını oğlumla evlendirmek istiyorum.
    bill gates: - hayır.
    baba: - ama oğlum dünya bankası’nın ceo’su
    bill gates: - o zaman tamam.

    baba dünya bankası’nın başkanına gider:

    baba: - oğlumu ceo yap!
    başkan: - hayır.
    baba: - oğlum bill gates’in damadı
    başkan: - o zaman tamam.

  • '' profesyonel fotoğraf makinasi aldim... yanında 3 sokak çocuğu, 9 güvercin, 2 yaşlı teyze ve 3 eli yüzü kırışmış ağzında sigara içen amca verdiler... ''

  • kütlesi 1.4 güneş kütlesinden büyük 2.5 güneş kütlesinden küçük yıldızlar çekirdeklerindeki tüm atomları demir'e dönüştürdükleri ömürlerinin sonunda bir supernova patlaması ile dış katmanlarını uzaya fırlatırlarken kendi üstüne çöken çekirdek de notron yıldızına dönüşür.

    bunlara notron yıldızı denmesinin nedeni üst üste yığılma sebebi ile atomlardaki elektronların çekirdek üzerine düşüp protonlarla birleşerek tamamı notronlardan oluşan devasal bir kütle meydana getirmeleridir. küçülerek sıkışan çekirdek açısal momentumun korunumu gereği hızlanır ve inanılmaz magnetik alanında hızlandırdığı parçacıkların periyodik olarak güçlü ışımalar yapmasına sebep olur. bu ışımaların yönü tesadüfen dünya'ya bakıyorsa deniz feneri gibi bir ışıyıp bir sönen yıldız kalıntısı görürüz. pulsar adı da burdan gelmektedir.

    küçük bir hacimde toplanmış devasal kütlelerin meydana getirdiği inanılmaz kütle çekim uzayı ve zamanı bükerek yıldızın yüzeyine yakın yerlerde zamanın %30 daha yavaş ilerlemesine neden olur. kurtdeliği yapmak için bu etkiden faydalanılabilir.

  • hep diyorum ver parasını tut müşahit, yoksa eğer yeterli yapılanman, bilmem kaç milyar lira seçim yardımı alıyorsun 80% oy aldığın beşiktaş kadikoye fln iki bayrak az as, git sandığa parasıyla adam yerleştir.

  • adamın biri omuzunda maymunla bara girmiş. barda içkisini yudumlarken maymun da ordan oraya zıplayıp bulduğu herşeyi yiyormuş. bir ara bilardo masasına zıplamış ve herkesin şaşkın bakışları arasında bi tane bilardo topunu yutmuş. barmen "hey! maymununun ne yaptığını gördün mü?" diye bağırmış. "yoo, ne yaptı ki?" diye sormuş adam. "bilardo topumu yuttu!" demiş barmen. adam "hiç şaşırmadım. bu pezevenk gördüğü herşeyi yer" demiş ve hesapla, maymunun yediği herşeyin parasını ödeyip çıkmış.

    iki hafta sonra aynı adam maymunuyla yine gelmiş bara. barda içkisini yudumlarken maymun yine ordan oraya zıplamaya başlamış. barda bulduğu bir yeşil eriği önce kıçına sokmuş, sonra çıkarıp yemiş. bunu gören barmen iğrenerek "hey! maymununun ne yaptığını gördün mü?" diye bağırmış. "yoo, ne yaptı ki?" diye sormuş adam. "barda bulduğu eriği önce kışına soktu, sonrada çıkarıp yedi" demiş barmen. adam "hiç şaşırmadım. bu pezevenk hala gördüğü herşeyi yiyor. ancak bilardo topunu yuttuğundan beri herşeyi önce ölçüyor"

  • öğrendiğiniz zaman ne yapacağınızı şaşırırsınız, eliniz ayağınız birbirine karışır, boğazınıza bir yumru yerleşir, hemen inkar edersiniz, kabul etmezsiniz, edemezsiniz 20 yıl boyunca anne dediğiniz insanın aslında teyzeniz, babanızın da enişteniz olduğu gerceğini. sonra sakinleşir ve düşünmeye başlarsınız fizyolojik ailem beni neden istemedi. sorup soruşturursunuz doğum kontrol yöntemleri siz doğduğunuzda yaygın olsaydı, hayatta olmayacağınız gerceğini öğrenirsiniz. sonra annenizi daha çok seversiniz size bu kadar düşkün olduğu için, üzerinize titrediği için, bir melek olduğu için. ona gerceği bildiğinizi hemen söyleyemezsiniz üzülmesin diye. babanız gözünüzde gercek bir kahramana dönüşür çocukları olmuyor diye annenizi yarı yolda bırakmamıştır sizi her şeye karşı korumuştur. fizyolojik ailenizden nefret edersiniz sizi piç gibi ortada bıraktığı ve aileniz ve sizin durumunuz iyi olduğu için bu size söylemelerini ve bundan maddi menfaat sağlamaya çalıştıkları ve bunu söyleyip sizin dünyanızı nasıl karartıklarını düşünmedikleri için.

  • başlıkta bütün anahtar kelimeler ile aradım bulamadım. yarar mı yarmaz mı bilmem ama benim için birazdan yazacağım fıkra türk mizahının mihengi nasreddin hoca fıkralarının en güzelidir . gerek içerdiği zamanın ruhunu yansıtan öğeler (akçe tahtası, gölge kadı gibi), gerek türkçemizdeki güzel bir deyime (odun kırıcının hıh deyicisi olmak) selam çakması, gerekse espri anlayışı olarak çok hoşuma gider.

    fıkramız şöyle:

    günlerden bir gün akşehir kadısına iki adam başvurmuş. kadı şikayetlerini sormuş. adamlardan ilki "kadı efendi bu adam biriyle odun kırmak için 100 akçeye anlaştı, bu adam odunu kırdı, ben de yanısıra 'hıh' dedim. bu 100 akçede benim de hakkım var, hakkımı vermiyor" demiş. kadı bakmış adam hak konusunda ısrarcı, ne dese adamı ikna edemiyor, demiş "karşı odada gölge kadı var, o böyle işleri benden iyi bilir". geçmişler karşı odaya gölge kadı nasreddin hoca tabiki. durumu anlatmışlar. nasreddin hoca "bana bir akçe tahtası getirin" demiş. hoca odun kıran adamdan 100 akçeyi almış, odun kıran adamı odadan çıkarıp "hıh" diyen adam odada iken 100 akçeyi akçe tahtasına vura vura, sesli sesli saymış. sonra odun kıran adamı odaya alıp 100 akçeyi vermiş. hıh diyen adama da dönmüş "para odun kırana gitti, sesi de senin oldu. adalet yerini buldu" demiş

  • aç kalsalar yemek üzerine kahve içmezlerdi diye tahmin ediyorum.

    hava limanında normal şartlarda da pahalı olan yere oturursan az bile. madem doyacaksın çantana at bir iki ekmek arası bisey önceden hazırlanmış streçli falan aç ye yani.

  • bu yılan kadının mahkeme süreçlerini izleyip, her şeyi görüp hala savunmak açık açık ahlaksız olmaktır, kötü insan olmaktır. makyajyapıp darp etti iftirası atmak, defalarca kez aldatmak, adama hayatı zindan etmek, merdivenden itti diye iftiralar atmak, adamın tüm kariyerini yok etmeye çalışmak ne zamandır desteklenir şeyler oldu lan itler?

  • ekrem imamoğlu'nun miting yapıp saldırı görüntülerini izletmek yerine gerekeni yapmasıdır.

    ümmetin de böyle şehreminlere ihtiyacı var.

    edit: hahahah şimdi de hatalı okudu diye çamur atıyorlar. sanki tekmili birden kıraatı aşere üstadı.

    oğlum valla sizden bir cacık olmaz daha fazla kendinizi rezil etmeyin.

  • 1688 darbesi ile tahtından olup fransaya kaçmak zorunda kalan ingiltere kralı james stuart ile ardıllarını tekrar ingiliz tahtına oturtmak amacıyla çıkan isyanlardır. jacobite kelimesi james'in latince hali olan jacobus'dan gelir. anlaşılabildiği üzere james taraftarı demektir. jacobiteler iskoç klanları, üst düzey ruhban, yerli katolikler ve aşırı toryler arasından kendilerine taraftar bulmuşlardır.

    birinci jacobite isyanı darbeden hemen sonra çıkar. bonnie dundee namıyla ünlenen claverhouse kontu john graham komutasındaki güçler iskoçyada isyan bayrağını açarken bizzat james irlandaya fransız destekli bir çıkartma yaparak katoliklerden bir ordu kurar. ne var ki kont graham'ın killicrankie savaşında ölümü (1689) ile iskoçyada silahlı direniş sona erer. irlanda'da ise james'in ordusu willem orange tarafından boyne muharebesinde bozguna uğratılır (1691). böylece ilk jacobite isyanı başarısızlıkla biter.

    james'in 1701 yılında ölümünden sonra oğlu james francis edward stuart üçüncü james olarak fransa ve ispanya tarafından tanınır. 1708 yılında başarısız bir isyan girişiminden sonra üçüncü james 1715 yılında fransız ve ispanyol destekli bir orduyu earl of mar komutasında ingiltereye çıkartır. ne var ki felaketle biten preston ve sheriffmuir savaşları sonunda bu ordu da bozguna uğratılır. 1719 yılında ispanyol destekli son bir istila denemesinin ardından james ümitlerini kaybederek roma'ya gider.

    son jacobite isyanı 1745 yılında gerçekleşir. üçüncü james'in genç oğlu charles edward stuart (yakışıklı prens charlie) fransa ve ingilterenin savaşta olmasından faydalanarak iskoçya'ya çıkar ve klanlardan bir ordu toplayarak londra üstüne yürüyüşe geçer. prestonpans ve falkirk'de iki zafer kazanır ancak ordusu culloden savaşında yok edilir (1746). prens charlie tekrar fransaya sığınır. ömrü roma'da noktalanır.

    1745 başarısızlığından sonra jacobite davası ciddi bir siyasi hareket olmaktan çıkarak bazı uç radikallerin savunduğu marjinal bir muhalefete dönüşür. geriye başarısızlığın bedelini büyük eziyetlerle ödeyen iki ulus (iskoçlar ve irlandalılar) ile ölenlerin ve sürgünlerin ardından yakılmış balladlar kalır... (bkz: jackets green) (bkz: skye boat song) (bkz: johnny is gone for a soldier)

  • ingilizler büyük ihtimalle bizim yeni tl işaretini euro işaretine benzettiler ve bizim gazetelerde çıkan 17 milyon tl'yi 17 milyon euro olarak çevirdiler.